“Sadece parmak kaldırıp indiren vekil olmayacağım”

CHP Denizli milletvekili aday adayı Adil Demir, ön seçim startı verdiği Şubat ayı başından bu yana medyanın yanı sıra özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı yayınlarla dikkat çekiyor. Toplumu ilgilendiren yasal aksaklıklar ve kanunsuzluklar üzerinde duran Adil Demir, bu konuda yapılacak düzenlemeler için Büyük Millet Meclisi’nde gündeme taşımak üzere çeşitli kanun teklifleri hazırladığını belirtiyor. Yeni anayasa için yapılacak çalışmalar içinde aktif olarak yer almak istiyor.

Meclise gidiş amacına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Adil Demir, “herkesten bir farkımız olacak” diyerek nasıl bir vekil profili çizeceğini özetledi.
Adil Demir,“Arkadaşlar Denizli’nin 7 milletvekili var. Sosyal demokrat milletvekili emek eksenli, kanun yazma bilgisine, deneyimine ve özüne sahip insan olmalıdır. Yoksa diğerlerinden ne farkımız kalacak” dedi.

“Milletvekili olmak değildeğil mesele” diyen Demir sözlerine şöyle devam etti: “Asıl mesele emek eksenli, özgürlükçü, kanunlar üretebilme, bunları parlamento kürsüsünde sizler adına savunabilmesidir bir vekilin. Bakın 17 yaşında bir genç idam edildi 1980’de. Erdal Eren. Onun annesi geçenlerde rahmetli oldu evlat acısı yaşayarak. İhtilali yapanlar o 17 yaşındaki çocuğun boynuna yağlı urgan geçirerek kendilerine meşruiyet kazanmaya çalıştılar. Solcular sosyal demokratlar kadınlar ezildi. Bu anayasa böyle yapıldı. Sözün özeti, yürürlükteki anayasanın maddeleri 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in kanıyla yazılmıştır. Demiştir ki 12 Eylül ihtilalini yapan darbeciler, 61 Anayasası bol geldi Türk ulusuna, bunu daraltalım diye yapılmıştır. Anayasanın modernleşmeye dair üniter, laik hukuk devleti konusunda ilk üç maddesi dışındaki kısımları hukuka uygun değil, bir yamalı bohça haline gelmiştir. Onun için Türkiye’de anayasa konusunda söz söyleyen birikimi olan milletvekillerine, özgürlükçü, emekten yana milletvekillerine ihtiyaç vardır.”

Türkiye’de şu anda 5 anayasa tasarısı olduğunu ve Türkiye Barolar Birliğine ait olan tasarının hazırlanmasına katkıda bulunduğunu sözlerine ekleyen Adil Demir, “Türkiye Barolar Birliği’nin tasarısında ben görev yapan bir hemşerinizim. Bu konularda söyleyecek sözüm var. Çünkü neden? Büyük Atatürk Cumhuriyeti, Türk insanı modernleşsin diye ilan etmiştir. Emanet etmiştir. Bunun gelişmesi, insanımızın özgürlükçü, demokrasinin gerçekten işlediği bir toplum ancak darbe anayasasının yerine yeni bir anayasa yapmakla mümkündür. Anayasanın kanundan farkı şudur. Kanunlar bizim uyacağımız kurallardır. Anayasalar, devletin kurumlarını yöneten Cumhurbaşkanı, TBMM, hükümet ve yargının millet adına egemenlik yetkisini kullananların uyacağı kuralları düzenler. Yazılı anayasa hareketinin geçmişi 500 seneye varmaz. Niye çıkmıştır? İnsanın kurduğu devletin yöneticileri kendilerinde tanrısal bir güç bulup, yurttaşlarına zulmetmeye başlayınca Engizisyon mahkemeleri kurulunca devleti sınırlayalım diye anayasa çıkmıştır. Anayasa devleti sınırlar. Eğer Türkiye’de demokratik bir anayasa olsaydı Tayyip Erdoğan Ankara’nın göbeğine, Atatürk Orman çiftliğine bu kaçak sarayı kuramazdı. Amerikalar’dan 3 kat büyüğünü, dünyaya hükmeden Amerikan başkanının oturduğu sarayın 3 kat büyüğünü Çankaya’yı bırakıp Atatürk Orman Çiftliğine kurabiliyorsa, demek ki mevcut anayasa siyasi ve bürokratik yöneticileri dizginleyip denetlemek yeteneğinde değil” dedi.

“ Türkiye’de sosyal demokrat, cumhuriyetin özünü koruyan, özgürlükçü, çağdaş, demokratik bir anayasa ihtiyacı acil olarak var”diyen Adil Demir, “Bunu CHP’nin muhakkak ortaya koyması gerekiyor arkadaşlar. İşte bu nedenle Adil Demir’in halkımız adına alacağı yetki ile söyleyeceği çok şey var. Ve sadece bu nedenle bile parmak kaldırıp indiren vekil olmayacağımı söyleyebilirim” diye konuştu.