86 YAŞINDA ÇEVRE İÇİN MÜCADELE VERİYOR

1980’li yıllarda, 30 Mart 2014 Yerel Seçimi’nin ardından kapanan Akalan Belediyesi’nde meclis üyesi olarak görev yapan Hasan Hüseyin Öztürk, hızla kirlenen Dalaman Çayı’na bakarken üzüldüğünü, oysa küçüklüğünde içilecek kadar temiz olan bu suya girip yüzdüklerini, balık tuttuklarını, yörede yetişen sebze meyvelerin burada yıkandıktan sonra pazara götürüldüğünü söyledi.

DİLEKÇE VERDİ
Dalaman Çayı’nın tertemiz aktığı günlere geri dönmesi için mücadele verdiğini anlatan Öztürk, akarsudaki kirliliği 10 Aralık 2014 tarihli dilekçesiyle Denizli Valiliği’ne, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Acıpayam Kaymakamlığına, Acıpayam Belediye Başkanlığına, Denizli Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne bildirdiğini, ancak Şubat ayının sonuna yaklaşılmasına rağmen dilekçesine cevap alamadığını belirtti.

KİRLİLİĞİ ANLATTI
Dalaman Çayı’nın kirletilmesine vesile olan kaynakların tespiti için bir komisyon kurulmasını isteyen Öztürk, dilekçesinde şunları dile getirdi:
“Acıpayam ve Çameli ilçelerimizden çıkıp Ege Denizi’ne dökülen, geçtiği yerdeki çiftçilerimizin tarlalarındaki ürünlerini sulayarak onların verimizi arttıran bu vesile ile köylümüzün yıllık geçimine büyük katkı sağlayan Dalaman Çayı 15.000 nüfuslu belediyemizin evsel atıkları ve kanalizasyonunu Gedikli ve Acıselsan altındaki DSİ kurutma kanalına hiçbir arıtma işlemine tabi tutulmadan salınması nedeniyle son 20 yılda beklenenin binlerce kat üzerinde kirletilmektedir.

Özellikle Gireniz bölgesindeki köylülerin ürettikleri sebze ve meyveler çevre pazarlarda satılmakta. Bu sebze ve meyvelerdeki ağır metal ve kimyasal atıkların yoğunluğu nedeniyle halkımızın sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Halkın sağlığını ve çocukların gelişmesinin alt yapısını hazırlamak belediyelerin öncelikli görevleri arasındadır. Dalaman Çayı’nın kirletilmesi ile hem halkımızın sağlığı tehlikeye girmekte hem de çaydaki canlılar ile çaydan su içen hayvanlar telef olmaktadır.

TARTIŞMAYA HAZIRIM
Dalaman Çayı’ndaki kirliliğinin oluşturulacak bir platformda tartışılmasını öneren Öztürk, “Dalaman Çayı’nın dünü, bugünü ve kirliliği konusunda hangi kurum, kuruluş ve kişiler tartışmak istiyorsa vatandaşların huzurunda Acıpayam Talip Özkan Konferans Salonunda tartışmaya hazırım. Bu ilgisizliğe bir anlam veremiyorum. Benim yaşım 86. Şurada kaldı birkaç yıllık ömrüm. Önemli olan geride bıraktığımız çocuklarımızın torunlarımızın bu çevre felaketinden zarar görmemesi. Hangi çağda yaşadığımızı ben biliyorum. İnsanlarımızın çevreye ne kadar önem verdiğini de biliyorum ama yetkililerin ilgisizliğine ve duyarsızlığına şaşıyorum” dedi.

SİYASİ PARTİLER VE STK’LAR SUSKUN
Bölgede yaşayanları yaşanan kirliliğe karşı duyarlı olmaya çağıran Hasan Hüseyin Öztürk “Aslında bu konuyu başkalarının gündeme getirmesi gerekirdi. Ama Acıpayam’daki siyasi parti temsilcilerinden sivil toplum kuruluşlarından çıt çıkmıyor. Acıpayam Kent Konseyi’nin 2015 Ocak ayı toplantısına bizzat katıldım. Bu konuyu dosya halinde kendilerine sundum. Onlardan da ses çıkmadı. Onlarında ilgi alanına giren bir konudur. Toplantıya Belediye Başkanı ve meclis üyeleri de katıldı. Kent Konseyi Başkanı’na ‘bu konuyla neden ilgilenmiyorsun?’ diye sorduğumda, ‘Dosyayı Belediyeye verdik’ cevabını aldım. Ben bu yaşıma rağmen bu konuyu takip ediyorum. Ama nereye kadar. Bu konuyu tüm Acıpayam halkının takip etmesini istiyorum” diye konuştu.