REKLAMI GEÇ

Orman Kanunu mağduru

Orman Kanunu mağduru

Çamelili Yüksel Altın, 2010’da bozuk orman statüsündeki 28 bin 724 metrekare araziyi, ceviz dikmek için Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan kiraladı. Yatırımları için gerekli parayı da bankalardan çektiği krediyle karşıladı. Tam 60 bin TL borçlandı. Sonra Orman Bölge Müdürlüğü, arazinin içinde 190 ağaç bulunduğu gerekçesiyle kiralama işlemini iptal etti. Bu kez, kiraladığı arazinin yanındaki, kendisine ait 2,5 dönümlük araziye de el konuldu. Çektiği krediler nedeniyle evi ve traktörü ipotekli olan vatandaş, şimdi devlet kapılarını aşındırarak derdine çare arıyor.

/ DENİZLİHABER / 3 Mart 2014 Pazartesi, 15:10

ŞENGÜL BOZ 
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın orman köylülerinin yaşam standardını yükseltmek ve bozuk orman alanlarının yeniden ağaçlandırılmasını sağlamak amacıyla köylülere bedelsiz olarak 49 yıllığına kiralanması projesinden yararlanarak Çameli’nin Gürsu Köyü’nde 28 bin 724 metrekarelik alanı kiralayan Yüksel Altın’ın başına gelmeyen kalmadı.

“ÖNCE ONAY VERDİLER 3 YIL SONRA İPTAL ETTİLER”
Altın’ın iddiasına göre; Özel İdare Genel Sekreteri Adem Oklu’nun Orman Bölge Müdürü olduğu 2010 yılında Özel Ağaçlandırma statüsüne alınan ve verimli orman alanı dışında kaldığı gerekçesiyle 49 yıllığına kiralanmasına onay verilen 28 bin 724 metrekarelik alanla ilgili rapor 3 yıl sonra değiştirildi.
Dört yıl önce Adem Oklu’nun da imzası ile içerisinde değerlendirilebilecek orman emvalinin olmadığı raporla belirtilen arazinin kiralanması işlemi, üç yıl sonra içerisinde 190 adet ağaç olduğu gerekçe gösterilerek iptal edildi.
Yüksel Altın, “Orman Bölge Müdürlüğü’nden, defterdarlıktan ekipler defalarca alanda inceleme yaptı. Alanda bulunan ağaçların kaldırılacağını söylediler ve boş arazi olarak bana kiralanmasına uygun gördüler. Ben burada ceviz yetiştiriciliği yapacaktım. Onunla ilgili projelerimi hazırladım. Gerekli finansmanı da iki özel bankadan ve Tarım Kredi Kooperatifinden kredi alarak karşıladım. Ancak üç yıl beni oyaladılar. Üç yılın sonunda da iptal kararı vererek elimden aldılar” dedi.

“VAZGEÇMEME İÇİN SİYASİ BASKI UYGULUYORLAR”
Alanda yapılan incelemeler sonunda hazırlanan raporların, eğer hata varsa en geç 90 gün içinde iptal edilmesi veya düzeltilmesinin yasal zorunluluk olduğunu belirten Altın, “90 gün değil aradan üç yıl geçmiş. Ve bana iptal edildiği söyleniyor. Ben burada ağaçlandırma yapmak ve toprağı işlemek için yaklaşık 60 bin lira kredi çektim. Evim, arsam ve traktörüm ipotekli. Üç yıldan beri beni oyalıyorlar. Şimdi de geri çekilmem için bana siyasi baskı uyguluyorlar. Hukuk mücadelesi başlattım. Hakkımı alıncaya kadar mücadelemi devam edeceğim” dedi.

“EVRAKTA SAHTECİLİK YAPTILAR”
Çameli Orman Şefliği’nde görevli memurlar hakkında da belgede sahtecilikten suç duyurusunda bulunduğunu da açıklayan Yüksel Altın, “Belgeler üzerindeki tarihlerde oynama yaptılar. Kendi hatalarını örtmek için raporu yasal süresi içinde değiştirmiş gibi gösterdiler. Bu evrakta sahteciliğe girdiği için şikayetçi oldum. Artık beni Çameli Orman Şefliği’ne almıyorlar. Kapıda bekletiliyorum. Hakkımı aradığım için suçlu duruma düştüm” dedi.

“2.5 DÖNÜM ARAZİMİ DE ALDILAR”
Verimli orman alanı dışında kalan ve 49 yıllığına kiraladığı 28 bin 724 metrekarelik alanın bitişiğindeki kendisine ait tapulu 2.5 dönüm arazisine de orman arazisi olduğu gerekçesiyle Orman İşletme Şefliği tarafından el konulduğunu söyleyen Altın, “Üç yıllık süre içerisinde başıma gelmeyen kalmadı. Ben önce 49 yıllığına bana kiralanan 28 bin 724 metrekarelik alan için mücadele ederken tapulu arazimi de aldılar” diye konuştu.

“HAKKIMI ALMADAN VAZGEÇMEM”
Çiftçilikle geçimini saylayan iki çocuk babası Yüksel Altın, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bugüne kadar yasalara, kanuna aykırı hiçbir iş yapmadım. Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a, Denizli Milletvekillerinden Vali’ye kadar gittim. Hepsine derdimi anlattım. Siyasilere de gittim. Başta AK Parti İl Başkanı Avni Örki olmak üzere tüm siyasilere de giderek derdimi anlatmaya çalıştım. Hepsi bana, ‘Bu işi unut peşini bırak’ diyorlar. Ben emek harcamışım, borçlanmışım, mağdur olmuşum, nasıl bu işin peşini bırakırım. Bırakmayacağım.”

Yorumlar

seyf   -  Bağlantı 3 Mart 2014, 16:45

Benzer mağduriyet yaşayan güölü idare karşısında güçsüz bırakılan adil yargılanmadan başka gücü olmayan birey.

Anayasanın 2. maddesinde, Cumhuriyet’in nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan her alanda bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren,
konulan kurallarda adalet ve hakkaniyet ölçülerini göz önünde tutan, hakların elde edilmesini kolaylaştıran, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan,
Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, hak arama özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıran devlet ilke esasları boş ve değersiz sözcüklerden öteye gidemiyor.

“Hak, hukukun koruduğu menfaattir. ”“Devletin, hak arama özgürlüğünü daraltan bütün sınırlamaları kaldırması bu adaletin gerçekleştirilmesini sağlaması hukuk devleti ilkelerine yer veren Anayasa’ nın 2nci maddesi gereğidir.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı