REKLAMI GEÇ

Eğitimcilerden zam tepkisi

Eğitimcilerden zam tepkisi

Birleşik Kamu-İş Kongederasyonu İl Temsilcisi, Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, AK Parti iktidarının yandaş sendika ile oynadığı tiyatronun gece yarısı sona erdiğini ve kamu çalışanlarına enflasyon altında zam verilerek, açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiğini söyledi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 22 Ağustos 2017 Salı, 18:33

Yazılı bir açıklama yaparak kamu emekçilerine verilen zammı değerlendiren Aydoğan, “Kamu emekçilerine verilen bu zamlar; 2018 yılının ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için ise yüzde 3,5. 2019 yılı için ise zam teklifini ilk altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 5 olarak açıklandı. 2017 bütçesinden memur ve sözleşmeli personelin maaş ve ücret ödemeleri için (SGK’ya ödenen primler de dâhil) toplam 153,4 milyar lira ödenek ayrılmıştı. Buna göre memur ve sözleşmeli personel maaş ve ücretlerine yapılacak her yüzde 1 oranındaki zam 2018 yılı bütçesinde 1,5 milyar liralık bir artışa yol açabileceği hesaplanmaktadır.
Türkiye’de enflasyonun son yıllarda yüzde 10 civarında seyrettiğini dikkate alırsak, memur maaşı ve sözleşmeli ücretlerine yapılacak yüzde 10 diğer bir ifadeyle 15 milyar liralık zam zaten enflasyondan kaynaklanacak bütçe geliri artışıyla karşılanacaktır. Dolayısıyla enflasyon kadar yapılacak zammın bütçeye hiçbir olumsuz etkisi olmayacaktır.
Biz önceki yıllarda yaşadığımız kayıpların telafi edilebilmesi için enflasyondan daha yüksek bir zam yapılması gerekirken, Hükümet memura hak ettiği zammı yapmamak için bütçe dengesindeki bozulmayı ileri sürüyor. Bütçe dengesindeki bozulmasının sorumlusu asla kamu emekçileri değildir” dedi.

Bütçe açığının artmasının tek sorumlusunun AK Parti iktidarının yanlış politikaları olduğunu öne süren Aydoğan, “AKP son yıllarda seçim kazanabilmek için kamu kaynaklarını har vurup harman savurmaktadır. Sadece referandumdan “evet” çıkması için yapılan doğrudan ve dolaylı harcamaların bütçeye 15 milyar liralık bir maliyet getirdiği hesaplanmaktadır.
Kamu maliyesindeki bozulmanın bir başka nedeni de kamu özel işbirliği projeleri (KÖİ) adı altında yaptırılan, yandaş sermaye gruplarına ve uluslararası finans sistemine yıllarca Türkiye’nin para aktarmasına yol açacak olan zamansız ve gereksiz projelerdir. Kars’ta, Hakkâri’de, Rize’de, Artvin’de yaşayan bir vatandaş, İzmit’teki, İstanbul’daki köprüden, otoyoldan, tünelden geçmeyen otomobilin, kamyonun, otobüsün parasını devlete vergilerle ödemektedir. 3 milyon kamu emekçisini ve 2 milyon kamu emeklisini açlığa, sefalete mahkûm eden gece yarısı yapılan anlaşmayı ve dayatmasını asla kabul etmiyoruz ve daha iyi koşullarda toplu sözleşmeler yapabilmemiz için; Tüm Kamu Emekçilerini, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, üyelerinin ekonomik, demokratik çıkarları için mücadele eden, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı