REKLAMI GEÇ

Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı’na Diktatör iddiası

Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı’na Diktatör iddiası

Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Çetişli’nin icraatları ve bir diktatör gibi davranması öğretim elemanlarını bıktırdı. Bu iddia, gazetemize imzasız mektup gönderen fakültenin öğretim elemanlarından. İşte ilginç iddialar ve Dekan Çetişli’nin yanıtı…

/ DENİZLİHABER / 1 Şubat 2012 Çarşamba, 19:26

Denizlihaber’e ulaşan imzasız mektup, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Çetişli’nin fakülteyi diktatörce yönettiği ve öğretim elemanlarının bu durumdan rahatsızlık duyduğu iddialarıyla dolu. Üzerlerindeki baskı nedeniyle isimlerini açıklayamadıklarını ileri süren öğretim elemanlarının gönderdikleri imzasız mektupta, Çetişli’nin dekan seçildikten sonra ruh halinin değiştiği, bölümlere baskı yaptığı, müfredatlarına müdahale ettiği ve yasalara aykırı bir şekilde kimya bölüm başkanlığı görevini yürüttüğü gibi çok sayıda iddia içeriyor. Denizlihaber.com, kendisine ulaşan bu mektuptaki iddiaları Dekan Prof. Dr. Çetişli’ye sordu. İşte, 12 bölümde yüzlerce öğretim elemanın görev yaptığı üniversitenin en önemli fakültelerinden biri olan Fen Edebiyat’ta yaşandığı iddia edilen sıkıntılar ve dekanın yanıtı;

İDDİA: DOKTOR RAPORUNA BİLE MÜDAHALE EDİYOR!
İhbar mektubundaki ilk iddia, Dekan Çetişli’nin öğretim elemanlarının sağlık raporlarını kabul etmediği, doktorların verdiği süreleri bile kendince kısalttığı yönünde.

YANIT: BÖYLE BİRŞEY YAPMADIM
Dekan Çetişli bu iddiaya ilişkin, “Böyle bir şeyi yapmadım. Yalnız geçen sene, bir elemanın yanlış hatırlamıyorsam raporunu sorguladım”

İDDİA: MÜFREDATA MÜDAHALE EDİYOR
Mektuptaki ir diğer iddia ise Dekan Çetişli’nin bölümlerin müfredatlarına müdahale ettiği, bölümleri müfredat açısından zora soktuğu kafasındaki müfredatı dikte ettirdiğine yönelikti.

YANIT:  BU KONU TARTIŞMALI
Prof. Dr Çetişli, bu iddiaya ilişkin “Bu konu tartışmalı” diye konuştu. “Fakülte dekanıyım, fakülte kurul başkanıyım, üniversite senatosu üyesiyim” diyen Çetişli,  “Bu yetkilerim veya görevlerim nedeniyle bölümlerden gelen müfredat önerilerini teknik açıdan, fakülte bazında birlik olması bakımından, yaşanan sorunlara çözüm getirmesi açısından fakülte kurulunda geniş geniş tartıştık (Geçen sene Mart-Haziran ayları arasında yapılan bir tartışmadır) gereği yapıldı” dedi. Çetişli müfredat belirlenme tekniğine de dikkat çekerken, “19 üyenin bulunduğu fakülte kurulunda görüşüldü ve rektörlük makamına sunuldu. Eğitim komisyonunda görüşüldü. Üniversite senatosunda görüşüldü. Tüm fakülte ve yüksekokulların önerileri görüşülerek kabul veya ret veya düzeltilmeleri kararları verildi” dedi.

İDDİA: ÖĞRETİM ELEMANLARI İLE İLİŞKİLERİ KÖTÜ
Göreve geldiği bir yıldan kısa sürede uyguladığı baskı ve görev anlayışı nedeniyle Prof. Dr. Çetişli’nin kalan iki buçuk yılını öğretim elemanlarının nasıl geçireceklerini kara kara düşündükleri iddia edildi.

YANIT: KİMSE MAĞDURUM DİYEMEZ
Dekan Çetişli,  bu iddiaya verdiği yanıtta, “ 7 Mart’ta vekaleten görevlendirildim.  Eylül ayında da asaleten atandım. Doğru değil. Şöyle bir iki bilgi vereyim. Geçen sene Nisan’da ayında üniversitemiz bazında ilana çıkıldı. Göreve geldiğim ilk aylarda uzun süredir bekleyen 5 profesör, 15 doçent  ve  17 yardımcı doçent ataması gerçekleştirildi. Bundan sonra gene şartları sağlayan 2 profesör, en az 3 doçent ve bir yardımcı doçent ataması gerçekleştirildi. Bir öğretim üyemizin atama işlemi de devam ediyor. Şu anda şartları sağlamış atama ve yükseltilmesi yapılmayan öğretim üyesi yoktur, biri hariç.  Bunun dışında hak eden, şartları sağlayan, özlük haklarından dolayı mağdurum diyebilecek her hangi bir öğretim elemanım yok” diye konuştu

İDDİA: DİKTATÖR GİBİ DAVRANIYOR
Dekan Çetişli’nin bölümlere baskı yaptığının da iddia edildiği mektupta, diktatör gibi davrandığı, bölümlerin işleyişine müdahale ettiği ileri sürüldü.

YANIT: HAYIR
Dekan Çetişli, bu iddialara yalnızca “Hayır” yanıtı vermekle yetindi.

İDDİA: YASAYA AYKIRI OLMASINA KARŞIN BÖLÜM BAŞKANLIĞI YAPIYOR
Çetişli’nin Kimya Bölümü’nde başkanlık yapacak iki profesör olmasına rağmen bölüm başkanlığı görevini halen yürüttüğü ve bu nedenle yasalara aykırı davrandığı iddiası da mektupta yer alan iddialar arasında.

YANIT: BAŞKAN ATANDI İSMİNİ MEKTUBU GÖNDERENLERE SORUN!
Çetişli bu iddiaya ilişkin, bölüm başkanlığı ile ilgili yasalara uygun hareket edildiğinin altını çizdi. Yasalar gereği bölüm başkanlığı ataması yapılırken, bölüm ana bilim dalı başkanlıklarına görüş sorulduğu ve buna verilecek yanıtın beklendiğinin altını çizen Çetişli, bölüme başkan atandığını belirtti. Çetişli, “Görüş gelinceye kadar, bölüm başkanlığı vekilliği üzerimde kaldı. Şu an bölüm başkanlığı atanmıştır, dolayısıyla şu an vekillik görevim yok” diye konuştu. Başkanlığa kimin getirildiği sorusuna ise ilginç bir ifadeyle yanıt verdi. Çetişli, “Kimi atadığım konusunda isim vermiyorum. Bunu o mektubu size gönderenlere sorun” dedi.

İDDİA: RUH HALİ DEĞİŞTİ
Mektupta yer alan bir başka iddia ise, Dekan Çetişli’nin dekan olduktan sonra ruh halinin ve öğretim elemanlarına yönelik tavrının değiştiğine yönelikti.

YANIT: BİLHAKİS DİKKAT EDİYORUM
Çetişli, bu iddianın tam aksine öğretim elemanlarıyla ilişkilerine özen gösterdiğini söyledi. Çetişli, “Dekan olmadan önceki ilişkilerimle şu anki ilişkilerim arasında bir fark yok. Onlarla ilişkilerimde daha kontrollü o ve pozitif olmaya özen gösteriyorum. Ama bu dışarıdan nasıl algılanıyor bilemem” diye konuştu.

İDDİA: TEK ADAM GİBİ DAVRANIYOR
Mektupta bütün yetkileri üzerinde toplamaya çalıştığı öne sürülen Çetişli’nin tek söz sahibi olmak için uğraş verdiği, öğretim elemanlarının fikirlerini önemsemediği, ‘her şeyi ben bilirim’ havasında davrandığı da ileri sürülüyor.

YANIT: HAYIR
Prof. Dr. Çetişli bu iddiaya da “Hayır” sözüyle yanıt veriyor ve ekliyor, “Her hangi bir açıklama yapmak istemiyorum. Gereği yok, göndericiye sormak lazım”

İŞTE O MEKTUPTA YAZILANLAR
Aşağıda yazılanları lütfen dikkate okuyunuz ve önemseyiniz. PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Çetişli, kendi fakültesinin çalışanlarını bıktırdı. Dekan öğretim elemanlarının sağlık kuruluşlarından aldığı sağlık raporlarını kabul etmemekte, doktorların verdiği raporların gün sayısını kafasına göre azaltmakta. Bölümlerin müfredatlarına müdahale etmekte, bölümleri müfredat açısından zora sokmakta, kafasındaki müfredatı dikta ettirmeye çalışmakta. Dekan, sürekli olarak bölümlerin işlerine müdahale etmekte, bölümlerin işleyişini aksatmakta, bölümleri, baskı altında tutmaktadır. Daha göreve geleli bir yılını bile doldurmamış olan dekan, ile öğretim üyeleri kalan iki buçuk yılını nasıl geçireceklerini kara kara düşünmeye başlamışlardır. Dekan olmadan önce elindeki çantasıyla odaları dolaşıp boş zarf vererek kendisinin ismini yazmalarını isteyen dekan, dekan olduktan sonra çok farklı bir ruh durumu içinde hareket etmeye, adeta bir diktatör gibi davranmaya başlamıştır.
Dekan her şeyi mutlaka kendi kafasındaki gibi gerçekleştirmektedir. Kimseyi dinlememekte, istişare etmemekte, etse de yine kendi bildiğini yapmaktadır. İki tane profesörün olduğu bir bölüme bölüm başkanı atamayarak, bölümü vekaleten kendisi yürütmekte ve yasaya aykırı davranmaktadır. BU davranışı bile kimseye güvenmediğini, neredeyse her bölümün yetkilerini kendisinde toplamak istediğini göstermektedir. Bu davranışıyla dekan aslında üniversiteyi ve rektörlüğü de yıpratmaktadır. Artık bir patlama noktasına gelen öğretim elemanları, kendi saygılarını korumak için, akademik ve kişisel özgürlüklerini korumak için ne gerekiyorsa yapacaktır…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı