AB’den CE kazığı

Şirket yetkilileri, tekstil sektörü çalışanları ve tekstil konusunda eğitim alan öğrencilerin katıldığı seminerin açılış konuşmasını yapan Ticaret Odası Başkanı- TSE Genel Kurul Üyesi Mehmet Yüksel, “Bugün yaşanmakta olan küreselleşme sürecinde, zorlu rekabet koşullarının getirdiği değişim rüzgârının doğru yöne kanalize edilmesi bakımından marka ve kalite üretimin, ticaretin ve sürdürülebilirliğin en önemli ayaklarındandır. Küçük ölçekli firmaların marka olmaları, piyasada tutunmaları kaliteye bağlıdır. Yüksek kalite ile marka olabileceğimize inanıyorum. Başka yolumuz görünmemektedir” dedi.

Kanayan yara

TSE İzmir Laboratuarları Grup Başkanı Ramazan Usta, CE işaretinin, ürünlerin AB’ye girebilmesi için pasaport niteliğinde bir belge olduğunu belirterek, “CE pasaportu, 30 direktiften oluşuyor. Biz de CE pasaportu verebilmek için 8 konuda AB’ye başvurduk. Ancak bizi 2006 sonuna kadar beklettiler ve sadece 4 konuda bize CE sertifikasyonu yetkisi verdiler. Avrupa’dan gelen ve oraya giden ürünlerde CE işareti olması gerekiyor. Bize CE konusunda yetki vermedikleri süre içerisinde firmalarımız, CE işareti almak için yurtdışındaki firmalara 50 milyar dolar ödediler. Firmaların çoğu CE işareti aldıktan sonra bize CE konusunda yetki verdiler. Yani CE’nin kaymağını AB yedi. Bu kanayan bir yara olarak içimizde duruyor” dedi.

CE işaretinin ücreti, ürüne, firmanın büyüklüğüne, çalışan sayısına ve ürünün sayısına göre değişiyor. 1000 Euro’dan 30 bin Euro’ya kadar değişen fiyatlara malolan CE işaretinin asansörlerde kullanılması 2004 yılında zorunlu hale geldi. Tekstil ürünlerinin çoğunda CE işareti zorunluluğu yok. Bazı yapılarda, yapı elemanı olarak kullanılan tekstil ürünleri var ki bunlarda CE işareti aranıyor. Tv, bilgisayar, tuğla, çimento, kalorifer kazanı, elektrikli ev aletleri gibi ürünlerde CE işareti aranıyor. CE işareti almak, çimentoda ortalama 7 bin YTL’ye, tuğlada 2-3 bin YTL’ye, asansörde ise 15-20 bin Euro’ya mal oluyor. Denizli’deki 12 asansör firmasında, CE işareti var.