En çevreci OSB

Bir sanayi alanı olmasına rağmen yüz ölçümünün dörtte birinden fazla bölümün yeşil alan olarak ayıran Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, şimdi ağaçlandırma çalışmalarının yanına çevre düzenlemelerini de eklemeye başladı.

Gerek atık sular gerekse atık gazların salınımı konusunda çok ciddi bir endişeye sahip OSB yönetimi, kurduğu çevre komisyonu ile tüm Türkiye’ye örnek olacak çalışmaların altına imza atıyor.

Komisyon içinde sanayicilerin de yer alması bir nevi ‘otokontrol’ sisteminin oluşmasını sağlasa da katı kuralları ile bir gevşekliğe asla izin vermiyor.

Bu nedenle kompleks içindeki tüm işletmelerin bacaları denetleniyor, raporlanıyor ve varsa çevreye zarar verici etkenler ortadan kaldırılıyor.

Bu durum atık sular için de geçerliliğini koruyor. Arıtma tesisinin değerleri günlük ölçümlerle izleniyor, tesisin modernizasyonu sağlanıyor.

Çevreyi koruma yöntemlerinden birinin aynı zamanda enerji tasarrufu olduğunun da farkında olan OSByönetimi, komisyonla sürekli bir işbirliği içinde yeni yatırımları planlıyor, Türkiye ve dünyadaki örnekleri inceleyerek uygulanabilir projeler için kaynak arayışına giriyor.

Tüm bu çalışmalara hem sekretarya hem de önderlik etme görevi ise elbette Bölge Müdürü Ahmet Taş ve ekibine düşüyor. Biz de denizlihaber.com olarak Denizli OSB ve çevre ilişkisini yetkilisine sorduk…

Son dönemlerde çevre düzenlemelerine daha fazla önem verdiğiniz görülüyor. Sebebi nedir?

Bölge Müdürü Ahmet Taş: “Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nin çevre düzenlemesi ve temizliğine yönelik önemli çalışmalar yapıyoruz. Buraya yurt dışından firmalarımızın misafirleri geliyor. İstiyoruz ki buradan içeri girdiklerinde güzel bir görüntü ile karşılaşsınlar. Burada onbinlerce ağaç var. Daha da dikmeye devam ediyoruz. Ağaçlar bölgenin nefes almasını sağlıyor. Özellikle bacalardan çıkan karbonmonoksit salınımı düşünüldüğünde her bir ağacın önemi daha da artıyor.

Ağaçlık dışındaki yeşil alanlara da özen gösteriyoruz. İnsanların içini ferahlatacak alanlar olsun istiyoruz”

Çevre Komisyonu neler yapıyor?

Bölge Müdürü Ahmet Taş: “Burada temizliğe büyük önem veriyoruz. Bu nedenle temizlik araçları ve ekipmanları satın alındı. Denizli OSB yönetim kurulu bir Çevre Komisyonu oluşturdu. Bu komisyon sanayicilerden ve yönetim kurulu üyelerinden oluşuyor. Firmaların bacalarını, çökertme havuzlarını kontrol ediyoruz. Çevreyi kirletici her türlü etkeni ortadan kaldırıyoruz. Bağımsız bir denetleme gerçekleşmiş oluyor”

Arıtma tesisinden çıkan su Menderes Nehri’ne uzanan bir yolu izliyor. Sizin çıkış değerlerinizin çevreye zararı var mı?
Bölge Müdürü Ahmet Taş: “Bizim arıtma tesisi çıkış değerlerimiz 20 yıldan bu yana Bakanlık tarafından online olarak inceleniyor. Denizli OSB’deki arıtma tesisinde hem kimyasal hem biyolojik arıtmayı birlikte yapıyoruz. Böyle bizim gibi büyük tesisler anında izlenmek zorundadır. Bu nedenle 24 saat takip edilen bir işletmemiz var. Bu denetimlerden asla kaçma şansımız yok. Çevre Müdürlüğü uzmanları da zaman zaman gelip numuneler alıyor ve inceliyor. Bizim kirlilikte asla katkımız yok

Menderes Nehrine hiçbir şekilde kirlilik bırakmıyoruz. Yeni nesile iyi bir çevre sunabilmek için her türlü modernizasyonu yapıyoruz”

Arıtma tesisinin modernizasyonuna dair çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Bölge Müdürü Ahmet Taş: “Arıtma tesisimizde 20 yıl boyunca kullandığımız beltpress makinelerimiz vardı. Bu makineleri arıtma tesisinden çıkan çamurun ayrıştırılmasında kullanıyorduk. Bu tür makinelerin maliyeti çok yüksekti. Elektrik sarfiyatları da bir hayli fazlaydı. Eski verimliliklerinde değillerdi.

Geçen yıl meslek lisesine proje hazırlarken ‘burgulu press’ projesi de yaptık. Proje kapsamında 702 bin liralık ihale yaptık. Burgulu press ile çamur yoğunluğumuz yüzde 18-20 oranında çalışırken yüzde 35-42 aralığına çıktı. Daha çok verim aldık. Elektrik sarfiyatı yüzde 80, su tüketimi yüzde 70 oranında düştü. Dolayısı ile arıtma konusunda üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz”

Çamur yakma projenizin içeriğini anlatır mısınız?

Bölge Müdürü Ahmet Taş: “Bizim çamur bertaraf tesisimiz bulunmuyor. Bu nedenle atıklar konusunda yerel yönetimlerin yardımını alıyoruz. Şimdi ise çamur yakma ile ilgili bir proje geliştiriyoruz. Çevre Komisyonu Bursa ve Uşak’taki örnekleri inceledi. Arıtma tesisinden çıkan çamuru direkt arıtma tesisinin çıkışından itibaren yakıp oluşacak enerji ile buhar elde ederek bu buharı da en yakın fabrikaya satmak istiyoruz.

Eğer arıtma tesisimizin kapasitesi büyük olsaydı doğrudan elektrik üretmeyi düşünüyorduk ama maalesef olmuyor. Bunun yanı sıra çamur ile birlikte yüzde 7-8 oranında doğalgaz kullanarak buhar üretimi yapılacak. Hem çamurdan kurtulmanın yolu bulunmuş olacak hem de bu atık değerlendirilmiş olacak. İstanbul’da da örnekleri var. Bu örnekleri de inceleyerek bir proje geliştirmek istiyoruz.

Güney Ege Kalkınma Ajansı’na bu yönde bir proje hazırlıyoruz. Projenin bir kısmını buradan karşılayabilirsek ya da Avrupa Birliği fonlarından destek alabilirsek sanayicilerimize yük olmadan bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. 1,5 milyon lira maliyeti olan bir proje. Yüzde 70’ini hibe ve desteklerle karşılayabilirsek gerisini biz üstleniriz”