REKLAMI GEÇ

KRİZ YOK SIKINTI ÇOK!

DTO Başkanı Necdet Özer, kent ihracatçısının önünün açılması için hükümetin atacağı adımları beklediklerini ifade ederken, diğer taraftan piyasada ciddi bir sıkıntının olduğunu ancak bu olayı kriz olarak değerlendirmenin yanlış sonuçlara yol açabileceğini söyledi.

/ DENİZLİHABER / 7 Aralık 2007 Cuma, 01:00

Yayınlandığı her Çarşamba izleyiciyi ekran başına toplayan ve gündem yaratan konu ve konuklarıyla Denizli’nin nabzını tutan ‘Tartışmasız’ programının bu haftaki konuğu Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer oldu. Tekstil sektörünün sorunlarından düşen kura, ihracattan bölgesel teşvik konularına kadar birçok sorunun cevabını yanıtlayan Özer, gündeme ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

‘Kâr, maliyeti zor karşılıyor’

Piyasalarda gerçekten de bir durgunluk olduğunu belirten DTO Başkanı Necdet Özer, bu durgunluğun bir ‘kriz’ olarak nitelendirilmemesi gerektiğini savunurken, yaşananların, hükümetin uyguladığı uzun soluklu bir programın bir parçası olduğuna inanmak istediklerini ifade etti. Geçtiğimiz senenin aynı dönemlerine göre, açılan işyeri sayısının arttığına dikkat çeken Başkan Özer, “Bizim dileğimiz daha çok şirketin faaliyete geçmesi değil de, var olan şirketlerin büyüme yoluna gitmeleri yönünde olurdu. Çünkü globalleşen dünyada ayakta kalmanın tek yolu da budur” diye konuştu. Sedat Kurt ve Murat Acar’ın istihdam ve ihracattaki sorunlar yönündeki sorusunu da yanıtlayan Özer, “İstihdam konusunda, sadece yaz döneminde yaşanan 1500–2000 kişilik bir düşüş söz konusudur. Bunun da sebebi, mevsimlik işçilerin sezonlarının sona ermesidir. Denizli ihracatı ise her geçen gün artıyor. Fakat düşük kur, sanayici ve ihracatçımızın kasasına giren YTL miktarını azalttığından, ihracat yapan firmaların kar payı ciddi miktarlarda kesintiye uğruyor. Şu anda işverenler, çok büyük fedakârlıklarla ayakta duruyor. İşletmelerin büyük bir bölümü, yurtdışından aldığı siparişi, çok düşük karlar elde ederek karşılamaya ve piyasadaki parayı sirküle ettirmeye çalışıyor. Ayrıca zaman zaman işverenlerimiz, hiç para kazanmadan işlerini devam ettirmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Bunların yanı sıra esnafın da durumuna değinen Özer, Türkiye’nin her geçen gün büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu ama piyasada ciddi bir para sıkıntısının yaşandığını dile getirerek, “Sıkça kullanılmaya başlanan kredi kartları nedeniyle piyasada nakit para dönmüyor. Vatandaş, kredi kartına güvenip, gereğinden çok harcama yapıyor. Sokaktaki esnafın durumu iyi değil ama tehlike çanları henüz çalmaya başlamadı. Karamsar bir tablo çizilerek, işleri yolunda olan sanayicilerimizi de zor duruma sokmak istemiyoruz. Bunun örneklerini geçmişte sıkça gördük. Bir diğer konu da, özellikle Lise ve Kıbrıs Şehitleri Caddeleri’nde bulunan mağazaların vitrinlerinde gördüğümüz satılık levhaları. Ama aslında, o levhalarla birlikte o işyerleri kapanmıyor, sadece el değiştiriyor” diye konuştu.

Teşvikte sektörel özellikler göz önüne alınmalı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in ilimize yaptığı son ziyaretin sonuçlarından bahseden Başkan Özer, Ekren’in Teşvik Yasası ile ilgili bir dizi vaatte bulunduğunu fakat konuşulanların sadece sözde kaldığını, hayata geçirilmediğini belirtti. Özer, “Teşvik, sadece Denizli’nin değil, tüm ülkenin sorunudur. Teşvik Yasası’nın hemen dibimizde bulunan Afyon ve Dazkırı’da bulunup da Denizli ve Burdur’da bulunmaması çok büyük bir yanlıştır. Teşvik Yasası, bölgesel koşullar baz alınarak değil, sektörel olarak uygulanmalıdır. Yani bu yasa, bıçakçılık yapan Yatağan için ayrı, leblebicilik yapan Serinhisar için ayrı, kiraz üretimi yapan Honaz için ayrı uygulanmalıdır. Bu sisteme geçildiği takdirde, Denizli ve birçok şehrin sanayisi rahat bir nefes alacaktır” dedi.

‘Hindistan gezisi amacına ulaştı’

İletişim gücü ve bilginin her geçen gün katlanarak arttığını kaydeden Özer, bu gelişmelerle birlikte dünyanın tüm noktalarına ulaşmanın bir an meselesi olduğunu, bu yüzden de sanayicilerin, dış pazarlara açılması gerektiğini vurguladı. Geçtiğimiz hafta sonu Denizli Platformu’nun Hindistan’a düzenlediği geziyi anlatan Özer, “Hindistan’da yaklaşık 200–250 milyon kadar gelir düzeyi çok iyi insan yaşıyor. Bu da neredeyse ülkemizin üçte biri kadardır. Bu kitle, bizim için çok önemli bir Pazar oluşturma niteliği taşımaktadır. Örneğin Hintliler, dinsel inanışları nedeniyle et tüketmeyen bir toplum ve zeytinyağı çok fazla tüketiliyor. Ama Hindistan’da zeytinyağı üretilemiyor. Bu sadece bir örnek. Bizim Hindistan’a pazarlayabileceğimiz çok fazla ürün var. Biz de bundan sonra DTO olarak, faaliyetlerimizi yurtdışı ağırlıklı yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Denizli’ye TOBB Üniversitesi

TOBB Üniversitesi’nin bir kampüsünü de Denizli’de kurmayı planladıklarını açıklayan Özer, PAÜ’de gerekli bölümler olmadığını düşündüğünü belirterek, ara eleman açığının kapatılabilmesi için de DTO olarak meslek liseleri açmayı planladıklarını bildirdi. TOBB Üniversitesi konusunda Rıfat Hisarcıklıoğlu’yla görüştüğünü söyleyen Özer, Hisarcıklıoğlu’nun kendilerinden arsayı bulmalarını talep ettiğini belirterek, konuyla ilgili ciddi çalışmalardın önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini de sözlerine ekledi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı