REKLAMI GEÇ

SARSTI

Bugün geldiği çağdaş görünümünü büyük ölçüde ihracata borçlu olan Denizli’nin müteşebbis sanayicileri, dolardaki önemli değer kaybının şokunu yaşıyor. Doların 1.2875 YTL’ye kadar düşmesini ve bu rakamın daha da düşeceği söylentilerinin ortada dolaştığı son haftayı “Kabus” diye nitelendiren ünlü sanayiciler, ihracat yapanın zarar ettiğini, üstelik cezalandırıldığını, yok olmaya mahkum edildiğini dile getirdi.

/ DENİZLİHABER / 13 Temmuz 2007 Cuma, 00:00

Uzun süredir, döviz kurunun düşüklüğünden yakınan sanayici, doların son iki yılın dip rekoru kırmasıyla isyan noktasına geldi. Denizli iş dünyasının duayeni Esat Sivri kendilerini ‘Zil takıp oynuyoruz, bir de başımızda huni var’ sözleri ile tarif etti. Düşünme güçlerini yitirdiklerini, dayanmak bir tarafa, ayakta duracak hallerinin bile kalmadığını dile getiren sanayiciler, 22 Temmuz’da yapılacak seçim sonrası belirlenecek hükümetin, artık sanayicinin sesini duymak zorunda olduğunu dile getirdi…

‘Sanayici mutsuz’

Sanayicinin mutsuz olduğunu belirten BASİAD Başkanı İsmail Yılmaz, “Sanayici, rekabet gücünün düşük olmasından dolayı mutsuz. İstihdamdaki yükler ve pahalı enerji çözümlenemeyen sorunlarımız. Düşük kur politikası en büyük problemlerden biri. Faiz, borsa, kur dengesinin daha kabul edilebilir bir seviyeye çıkması gerekir. Dolar, 1.298’e düştü, 1.250’ye kadar düşeceği söyleniyor. Kurun düşmesi dünyayla alakalı. Dolar, tüm para birimleri karşısında değer kaybetti. Faizler biraz aşağıya inse, döviz yukarıya çıkar. Şu anda dolar kurunun düşük olması nedeniyle para kazanamıyoruz. Şu anki mevcut durum karlılığımızı yok denecek kadar azalttı” dedi.

İstihdamın üzerindeki yükler hafifletilse, enerji ucuzlatılsa belki de kurun yükselmesine bu kadar çok ihtiyaç duymayacaklarını ifade eden Yılmaz, “Ama kur şu anda gerçek değerinde değil. Kurun, 1.500-1.600 seviyelerinde olması gerekirdi. TL değerli olmalı ama bunun da bir sınırı var. Bu sınırı iyi korumak gerekir. Dövizin düşmesi sanayiciyi olumsuz etkiliyor ama çok yüksek olmasından dolayı da çok sıkıntı çektik. Onu da unutmamak gerekir. Türkiye’nin güvenirliliği yükseldikçe faizler de normal yerine gelecektir” diye konuştu.

‘Dramatik bir olay’

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, dolardaki düşüşü, “Bu gidiş iyi bir gidiş değil” sözleri ile değerlendirdi. Keçeci, “ “Sanayicinin yüksek faiz, düşük kur dengesini kurması ve yaşaması artık şansa kalmış. Ulusal gazeteler, doların 1.20’ye kadar düşeceğini yazıyor. Dolar 1.20’ye düşerse gerisine yorum yapmaya gerek yok. Doların bu kadar düşmüş olması inanılmaz kötü bir olay. Tekstilcinin bunun altından kalkması imkansız. Kar yok, artık insanlar zararlarını hesap ediyor. Şirketler zararda. Üretici, ihracatçı, herkes döviz hesabına girdi. Doların bu kadar düşmesi dayanılmaz bir eksiye gidiş. Çok dramatik bir olay” dedi.

‘Ekonomist ve yöneticiler bizi dikkate almalı’

İhracatın artırılması için faizin düşürülüp, döviz kurunun yükseltilmesi gerektiğini ifade eden Denizli Ticaret Odası Başkanı İbrahim Tan, “Dolar kurunun yükselmesi, ithalatı artırıyor. Türkiye, ithalat cenneti oluyor. İçerideki sanayicileri korumak için faizin düşürülüp dövizin yükseltilmesi gerekir. İhracatın artırılması için bu elzem. Piyasada, döviz fiyatları ile çalışıyorlar ama para kazanmıyorlar. Beklentimiz, 22 Temmuz’da seçilecek hükümetin, bu sorunlara çözüm bulması. İplik, boya, kimyevi madde ithalatı bize avantaj sağlıyor ama dövizin düşmesi ile de satış kaybımız oluyor. Vergi, ÖTV yüksek. Girdilerin yükselmesinden dolayı maliyet düşmüyor” diye konuştu. Tan, “Rekabet gücümüz doların düşmesi ile daha da azaldı. Enerji fiyatları çok yüksek. SSK primleri de bir başka sorunumuz. Dövizin düşmesi, sanayiciyi ciddi şekilde etkiliyor. Ekonomist ve yöneticiler, bizi mutlaka dikkate alacaktır. Hangi parti iktidara gelirse gelsin, bizim önerilerimizi dikkate alması halinde ülke daha iyi yerlere gelecektir” diye konuştu.

‘Sanayici öldü de sadece

selası için imam aranıyor’

Dövizin son iki yılın en düşük seviyesine gelmesi ile ilgili yorum yapan Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Raşit Güntaş, sanayicinin, ihracatçının halinin kalmadığını söyledi. Güntaş, “Bu kurlarla sanayici ne kadar ilerleyebilir. Artık buna hükümet tarafından mutlaka bir önlem alınması gerekir. Bugün tüm sanayicinin işi çok zor. Türkiye artık dünya ülkeleri ile rekabetini kaybeder hale geldi. İşin sonu geldi. Sanayici öldü de sadece sela vermek için imam aranıyor” dedi.

‘Olan aklımızı kaybetmek üzereyiz’

İhracatçının artık işletmesini nasıl geliştirebileceğini düşünmeyi bıraktığını belirten Güntaş, “Olan aklımızı kaybetmek üzereyiz. Düşünme mekanizmamız bozuldu. İşyerimizi nasıl çalıştırırız diye değil nasıl kapatırız diye düşünmeye başladık. Ülkenin başındaki yöneticiler bunu çözmeli. Meseleye temel bir çözüm getirilmesi lazım. Türkiye’deki faiz uygulaması hiçbir ülkede yok. Böyle bir ülkede hiçbir şey düzelmez. Artık sıcak para da işe yaramayacak. Sanayicinin değil ayakta durmak için konuşmaya bile mecali kalmadı. Bu durumda, biz ne işçilerimizi çalıştırabiliriz ne de yeni iş yeri açabiliriz. Bu sadece bizim için önemli değil, bu durum ileride sosyal patlamaya da neden olabilir. İnsanlar işsiz kalınca başka şeylere saldırır. Allah muhafaza, bunun önüne geçemeyiz. Tüm sektörler aynı vaziyette” diye konuştu.

‘Zil takıp oynuyoruz,

başımızda bir de huni var’

Sanayicinin içinde bulunduğu durumu kısa ve düşündürücü sözlerle tanımlayan DEBA Yönetim Kurulu Başkanı Esat Sivri, “Zil takıp oynuyoruz. Başımızda bir de huni var. Deliyi tarif ederken, başında huni olan birini tarif edersiniz. Söyleyecek laf çok ta ceremeye verecek para yok. Bugüne kadar söylenmedik bir şey kalmadı. Bizimki kendin söyle kendin dinle oluyor. Yangın devam ediyor. Biz, yangının ortasındaki seyirciyiz” dedi.

‘İhracatçı dövizi belli bir kurdan alabilmeli’

Asil Nakış Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman İlgeri, dövizdeki bu gidişin böyle devam edemeyeceğini belirterek, “Dövizin düşmesi bizi mağdur ediyor. Dövizde dalgalı kur politikası uygulanıyor ancak bunun bir istikrar bulmasında fayda var. Dalgalar, fırtına şekline döndü. Mutlaka, bunun bir düzene girmesi gerekiyor. Örneğin, biz iki ay önce yurtdışına mal gönderdiğimizde dolar 1.440 seviyelerindeydi. Bu malın parası, bugün geldi ve dolar 1.295’ten hesap edilerek gönderildi. Arada 150 lira gibi bir fark var. 400 bin dolarlık ihracatımızda, çok büyük kaybımız var. Bu ihracattan 60 milyar liralık zarar ettik. En azından, ihracatçının dövizi belli bir kurdan alması iyi olur” diye konuştu.

‘Küçülmenin yolunu arıyoruz’

Sanayicinin, ihracatçının, artık büyümenin değil, küçümenin yollarını aradığını ifade eden İlgeri, “Hepimiz artık, büyüme değil küçülme yolları arıyoruz. Daha az iş yapıp, daha az işçi çalıştırmaya çalışıyoruz. Yıllardır çözümlenemeyen sorunlar nedeniyle, Denizli’nin, ülke ihracatındaki payı yüzde 17’den yüzde 10’lara geriledi. Ülkenin ekonomi programları hazırlanırken, tüm bunlar dikkate alınmalı. Biz artık yurtdışına zararına mal gönderiyoruz. Hem ülke ekonomisine katkı sağlayacaksınız hem de zararına satış yapacaksınız. Bu böyle devam edemez” diye konuştu.

‘Sıkıntıyı ithalatla aşmaya çalışacağız’

Makro Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu, sadece dövizde değil, genelde bir sıkıntı yaşandığını söyledi. Memişoğlu, “Herkesi mutlu edebilmek mümkün değil. Doların düşmesinin iyi tarafları da var. Örneğin kişi başına düşen milli gelir artıyor. Sanayici olarak doların düşük olmasından sıkıntı çekiyoruz ancak bunu ithalatla aşmaya çalışacağız” dedi.

Hammadde imalatçıları da olumsuz etkilendi

Doların bu kadar düşük bir seviyeye gelmesinden, sadece ihracatçılar değil, yurtiçine üretim yapan imalatçı firmalar da olumsuz etkilendi. Abalıoğlu Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Abalıoğlu, doların düşmesi nedeniyle ithalatta da bir düşüş olduğunu söyledi. Doların düşmesi ile birlikte Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden gelen malların fiyatlarının ucuzladığını kaydeden Oğuz Abalıoğlu, “Doların düşmesi nedeniyle, yurtiçindeki alıcılarımız, ipliği bizden değil Hindistan, Pakistan gibi ülkelerden almayı tercih ediyor. Bu, Türkiye sanayicisi için kötü bir durum. Müşterilerimizin ihracatı azaldığı için biz de doların düşüşünden olumsuz etkileniyoruz. Doların düşmesi, hammadde ithalatını kolaylaştırdı. Yurtiçine üretim yapan tesisler, yurtdışındaki firmalar ile ciddi bir rekabet içine girmiş oldu” dedi. Abalıoğlu, reel faiz oranlarının mutlaka düşürülmesi gerektiğini belirterek, “Ülkemize bu kadar çok sıcak paranın girmesi de tehlikeli. Bu kadar sıcak para, en hafif soğuktan bile hasta olabilecek türden bir paradır” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı