TKDK’ya paralel inceleme

Polis teşkilatında yürütülen hükümetin “Paralel Yapı” olarak adlandırdığı Gülen Cemaati’ne yönelik soruşturmalar devam ederken, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na da (TKDK) Denizli İl Koordinatörlüğü de, “Paralel yapı var” şikayeti üzerine inceleme geçirdi.

Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yapılan bir şikayet üzerine kurum merkezine bağlı İç Denetim Koordinatörlüğü görevlileri tarafından, TKDK Denizli İl Koordinatörlüğü’nde 2 gün boyunca yönetim kadrosu ve çalışanların ifadeleri alındı.

BİMER’e yapılan şikayette TKDK İl Koordinatörü Ümit Dağdeviren ve kurumun eski Proje Başvuru Birim amiri ve şu an Burdur İl Koordinatörü olan Selami Okka, “Paralel Yapı” olarak adlandırılan cemaate mensup oldukları için kurumun imkanlarını, cemaatin menfaatleri için kullandıkları ileri sürüldü. Şikayette, hibe desteklerinin cemaat mensuplarına verildiği iddia edildi.

“ÇAMUR AT İZİ KALSIN”
Denizlihaber’in inceleme ile ilgili sorularını yanıtlayan TKDK İl Koordinatörü Ümit Dağdeviren, konudan İç Denetim birimi görevlilerinin Denizli’ye gelmesiyle haberdar olduğunu belirterek, “Şikayet çamur at izi kalsın” mantığıyla yapıldığını söyledi. Hibe desteklerinin Avrupa Birliği fonlarından geldiğini belirten Dağdeviren, “Bu fondan almadığımız paralar, Avrupa Birliği’ne geri gidiyor. Müracaatlarda ayrımcı davranmamız şöyle dursun, bu kaynaklar geri gitmesin diye büyük çaba harcıyoruz. Bize gelenlerin yanı sıra biz sürekli yatırımcı arıyoruz. Bu fondan daha çok kaynak kullanabilelim diye, yatırımcıları ikna ediyoruz. Projeler hazırlanırken, elimizden gelen yardımı gösteriyoruz. Yatırımcıya vermediğimiz destekler, ne kurumda ne de ülkemizde kalıyor. Avrupa Birliği’ne geri gidiyor. Kaybeden ülkemiz oluyor. Hal böyleyken, bizim proje hazırlayanlar arasında ayrımcılık yapmamız söz konusu olabilir mi? Keşke daha çok proje gelse de, bu fonlardan daha çok kaynak kullanabilsek. 2013 yılında Denizli’de faaliyete başladık. 234 proje onayladık. Bu projelere toplam 54 milyon TL hibe desteği sağlıyoruz. Bu fonları kendi yatırımcımıza kullandırmayarak, Avrupa Birliği’ne geri dönmesine müsaade edebilir miyiz? Gurbetçilerimizin de memleketlerinde yatırım yapmalarını sağlamak için yurtdışına bile giderek hibe desteklerini anlatırken, yatırımcıları ikna etmeye çalışırken, böyle bir tutum içinde olabilir miyiz?” dedi.