Funika küllerinden doğdu

İşadamı Osman Nuri Sözkesen 5 yıl önce intihar ettiğinde Denizli sarsıldı. O’nun aramızdan ayrılışının yaşattığı şokun birçok boyutu vardı. Yakından tanıyanlar O’nun intihar etmiş olabileceğine inanamadılar. Hayat dolu ve vizyon sahibi bir işadamıydı. Gelecek planları vardı. Uzaya giden ilk Türk olma hedefi koymuştu kendine. Ama onurlu bir işadamıydı. Aldığı ani kararla herkesi üzdü.

Geride iflas erteleme kararı bulunan 4 şirketi, yüzlerce çalışanı kaldı. Bir de borçlarının listesini bırakmıştı. Bıraktığı liste o borçların mutlaka ödenmesi gerektiğine dair taşıdığı inanç ve sorumluluğun belgesiydi. Kendisi gidiyor ama evlatlarına hem güveniyor, hem de bu borçları miras bırakıyordu.
Sözkesen’den sonra işlerin başına eşi İlknur ve 20’li yaşlardaki iki Kemal ve Civan Sözkesen geçti. Kayyum denetimindeki şirketler 5 yıl sonra iflas ertelemeden çıktı. Şirketlerin üzerindeki tedbirler de kaldırıldı.

Mahkemenin iflas erteleme verdiği Funika Holding A.Ş., Funika Ev Giyimi İplik Dokuma, Funika Sınai Ürünler Pazarlama Limited Şirketi ve Funika Otomotiv Ticaret ve Sanayi A.Ş. kayyum denetiminde faaliyetlerini sürdürmeye başladı.
Bu Funika Holding’in şirketlerinin artık mahkemenin koruması olmadan yollarına devam edebileceği anlamına geliyor. Mahkeme, kayyum olarak atanan Yeminli Mali Müşavir Kemal Burçak’ın da görevinin sona erdiğine karar verdi. Şirketler için verilen tedbir kararı da kaldırıldı.

“AKIL SERMAYEMİZİ KULLANDIK”
Funika Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Civan Sözkesen, 5 yıllık zorlu bir süreci tamamladıklarını, bu süreçte babalarının ilkelerini rehber edindiklerini ve akıl sermayelerini kullandıklarını söyledi. AR-GE çalışmalarına önem verdiklerini ve yenilikçi olmaya özen gösterdiklerini belirten Sözkesen, bunun da meyvelerini aldıklarını ifade etti.

Sözkesen, “Firmada hiçbir şeyi değiştirmedik. Tasarruf tedbirleri uyguladık. Babamızın döneminden kalma bir kahve fincanı bile değiştirilmedi. Ve en önemlisi çok çalıştık. Bu sıkıntıları aşacağımıza da inandık. Çalışan sayımız şimdilerde 250 civarında. Kârlılığın düşük olduğu, konfeksiyon, dokuma gibi alanlardan çıktık. Küçülerek toparlanmayı ve büyümeyi tercih ettik.

Kullanmadığımız gayrimenkullerimizi sattık. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en iyi boyahanesini kurmuş durumdayız. İşlerimiz yolunda. Keşke, bugünü babam da görseydi ancak, onun bu karardan haberi olduğunu hissediyoruz” dedi.