REKLAMI GEÇ

“Tasarıyı geri çekin”

“Tasarıyı geri çekin”

Ziraat, Gıda ve Kimya Mühendisleri Odası’nın Denizli şubeleri, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısı’nın halk sağlığını tehlikeye atacağını belirterek yasa tasarısının geri çekilmesini istediler.

/ DENİZLİHABER / 1 Haziran 2010 Salı, 16:40

TMMOB binasında basın toplantısı düzenleyen Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı İbrahim Gür, Gıda Mühendisleri Odası Denizli İl Temsilcisi Esin Aysan ve Kimya Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Ömer Duysal, TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülmesi beklenen tasarının, halk sağlını tehlikeye atacağını ve işsizler ordusuna yenilerinin katılacağını söylediler. Türkiye’nin bütün illerinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Gıda Mühendisleri Odası Denizli İl Temsilcisi Esin Aysan, tasarının yasalaşması durumunda toplum sağlığı sorunlarının ürkütücü boyutta olacağını belirterek, “Türkiye’de kayıtlı yaklaşık 40 bin civarında gıda işletmesi bulunmaktadır. Diğer taraftan, gıda üreten-dağıtan-satan tüm noktalarla birlikte bu sayı 500 binin üzerine çıkmaktadır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nda gıda denetçisi konumunda çalışan 5 bin civarındaki kamu görevlisinin çalışmasıyla, tüm bu noktaların denetlenmesinin fiilen mümkün olamadığı da bilinmektedir. Bu kapsamda 15 yıldır sürdürülmekte olan, 560 sayılı KHK, ardından 5179 sayılı Gıda Yasası kapsamında, sorumlu yöneticilik müessesesi, gıda işletmelerinin, işletmelerde çalışan teknik elemanların hizmetleriyle hijyen standartlarının yükseltilmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması; böylelikle bir anlamda bu işletmelerin içeriden denetlenmesi hükmünü getirmiştir. Bakanlığın denetim gücünün yetersiz olduğu mevcut ortamda, bu işletmelerde çalışan gıda, ziraat ve kimya mühendisleri, karşılarına çıkarılan her türlü zorluğa karşın, halkın gıda güvenliğinin sağlanması için teknik hizmetlerini ortaya koymuşlar, yaşanan sorunların giderilmesi için etkin çaba göstermişlerdir. Bu yaklaşımdan atılacak geri adımın yaratacağı toplum sağlığı sorunları ürkütücü boyutta olacaktır. Bir hükümet tasarısı niteliğinde olan düzenleme, 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükteki işyerlerini mikro işletme olarak saymakta ve adeta gıda güvenliği açısından risk yaratmadıkları kabulü ile bu işletmeleri kapsam dışında bırakmaktadır” dedi.

Tasarının yasalaşması durumunda istihdamında olumsuz etkileneceğini dile getiren Aysan, şöyle konuştu: “Bizler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olan odalar olarak, bu konuda da kamu yararına bir tavrın geliştirilmesinin ısrarlı takipçileriyiz. Bu çerçeve içinde diyoruz ki; gıda güvenliğinin vazgeçilmezliği ilkesi çerçevesinde, doğru üretim yapma gayreti içinde olan esnafı da koruyan çözümler bulunmalı ve yaşama geçirilmelidir. Bu doğrultuda, gıda güvenliğini sağlama amaçlı mevcut düzenlemeden geri adım atarak halk sağlığını riske etmek yerine; hem işletmelerin teknik ve hijyenik standartlarının yükseltildiği ve hem de personel çalıştırmanın küçük işletmeler üzerine bir yük oluşturmayacağı ara çözümler, sorunun halk, esnaf ve mühendis ortak yararına olacak biçimde çözümlenmesi için en doğru yol olarak görülmektedir. Bu sonucun ortaya çıkması, tüm gıda işletmelerinin eksiksiz bir biçimde teknik eleman çalıştırma zorunluluğuna tabi tutulması, 20 BG ve beş kişiden daha az kapasiteye sahip işyerlerinde görev yapacak, işin nevine göre konusuyla ilgili lisans eğitimi almış personelin yetkilendirilmiş denetçi niteliğiyle kamu adına çalışması ve bir anlamda denetim yapması, hizmetinin karşılığı olan ücret ve sosyal güvenlik primlerinin ise tarım bütçesine konulacak ödenek ile karşılanması ile mümkündür. Sözü edilen yöntemin tarım bütçesinde doğuracağı finansman yükünün, yıllık 100 milyon TL düzeyinde olacağı, tarafımızdan hesaplanmaktadır. Bu rakam, 5.5 milyar lira olan toplam tarım bütçesinin 50‘de 1‘inden daha azdır. Üstelik bilinmektedir ki, gıda güvenliğine bütçe ayırmayan toplumlar, çok daha fazlasını sağlık harcamalarına ayırmak zorunda kalmaktadırlar. Bunun da yanında, ilk üretim ve işleme süreçlerinde önleyici yaklaşım sergilenmediği sürece, son ürün kayıpları ve imhaları nedeniyle finansman yükünün ağırlaştığı da bilinmektedir. Bu finansmanın sağlanması yanında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, meslek odaları ve esnaf odalarının işbirliği içinde çalışması, gıda sektörünün gelişimine ve çağdaş standartlara kavuşmasına neden olacak, böylelikle gıda güvenliği de sağlanmış olacaktır. Ayrıca, alanında yükseköğrenim görmüş gıda, kimya ve ziraat mühendislerinin, sahip oldukları bilgi ve deneyimi, gıda işletmelerinde değerlendirmelerine olanak tanınmış ve ülkenin en önemli sorunu olan istihdam alanında da olumlu bir adım atılmış olacaktır. Bizler, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri olarak, halk ve kamu yararına olan bu teklifin yaşama geçirilmesi için, TBMM‘yi göreve davet ediyoruz. Bunu yapmak yerine mühendisi üretim süreçlerinden dışlayıp halk sağlığını hiçe sayan bir tutumun geliştirilmesi tercih edilirse, bilinmelidir ki, tüketici dernekleri ve meslek odaları olarak, karşılıklı çıkara dayalı bu temiz olmayan ilişki biçimini deşifre etmek için, üyelerimiz ile birlikte her türlü meşru mücadeleyi yürütmek kararlığındayız.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı