REKLAMI GEÇ

SİZ HİÇ SEVGİYİ ELİNİZLE TUTTUNUZ MU?

27 Aralık 2017 Çarşamba

Siz hiç sevgiyi elinizle tuttunuz mu?
Biz tuttuk!
Dört kat merdivenleri inip çıkan yumuşacık ayak seslerini işittiniz mi?
Biz işittik!
Taş plaktan baygın baygın yayılan Müzeyyen Senar’a kristal sesiyle eşlik ettiğini duydunuz mu?
Biz duyduk!
Yürekleriyle koşan onlarca güzel insanın avuçlarında otururken görebildiniz mi?
Biz gördük!
Çocukların elleriyle yaptığı rengârenk kurabiyelere binmiş uçuyordu, yakalayabildiniz mi?

Biz de yakalayamadık çünkü o kadar büyümüş, büyümüş, büyümüştü ki dört kata, dört güne sığmadı ve dünyayı dolaşmak üzere uğurladık onu. Her çocuktan bir öpücük alarak büyümeye devam ediyor.

Biz dört gün boyunca sevgiyi kurabiyelerle besledik, çocukların yaptığı kurabiyelerle. Çocuklar da o kurabiyeleri yaparken bir çocuğu soğuk beton duvarlardan kurtardılar biliyor musunuz?

Elim Sende, yüzlerce güzel yüreğe dokuna dokuna tamamlandı. İkinci el garaj satışları keyifli dört günün sonunda Koruyucu Aile Derneği’ne şahane katkılarda bulundu.

Eskiye nur yağdı, bahçeye kar, üstümüze sevgi!

Biraz daha bilinçlenmiş ziyaretçiler, özellikle kullanılmış eşya almaya özen gösterdiler. Her kullanılmış eşya için bir hikâye yazdılar ve kendi hikâyelerini de üzerine ekleyip, roman yapmak üzere mutlu ayrıldılar.

Her aldıkları ürünle bir çocuğa dokunduklarının farkına vararak, soğuk havayı sıcak yürekleriyle ısıtarak, vermenin aslında almak demek olduğunu hissederek ayrıldılar.

Emek verenler, emek alanlar aynı çatı altında yeni fikirler ürettiler. Aynı havada sevgiyi gören tanışmamış canlar, bir anda sohbete daldılar. Yeni sosyal sorumluluk projeleri bile üretilmeye başlandı. Birbirimize dokundukça bacasız fabrika gibi fikir üretiyorduk.

Bir sonraki proje için şimdiden sabırsızlanıyorduk. Ayaklarımız yorgunluktan isyan etse de, yüreğimiz aldırmıyordu koşmaya devam ediyordu.
Koruyucu Aile Derneği’nin kocaman gönüllü melekleri canla başla koruyucu aile olmayı anlattılar. Pek çok yeni üye ve koruyucu aile adayı edindiler. Elim Sende ekibi bu güzelliğe sebep olduğu için mutlu uyudu.

Hep söylemeye devam edeceğiz; YUVALARDA TEK BİR ÇOCUK KALMAYANA KADAR…

Elimiz hep birbirimizin üstünde olsun.
Uzak değil yakın olalım.
Bakarkör değil, görengöz olalım.
İterek değil, çekerek var olalım.
Birbirimize atılan değil, suya atılan taş olalım, dalga dalga yayılalım.
Bir sıfırdan büyüktür.
İster kedi sevin ister köpek,
ister çocuk,
ister çiçek böcek,
ister bin yıllık taşlar,
ister unutulmuş kumaşlar.
İster sanata gönül verin, ister kaybolmuş bir zanaata ama illaki gönlünüzü verin neye istiyorsanız. Emek olmadan ekmek olmaz der eskiler. Emek de parayla değil zaten, biraz kıpırdanmak yeterli.
E ne duruyoruz o zaman, hadi kolay gelsin…

AŞKSIN SEN
Neyi seversen sev
yeni diktiğin fide olsun,
kucağına sokulan kedi,
gözlerine günah bulaşmamış
bir çocuk,
bütün yüzüyle gülen bir adam
sana günaydın demiş bir kadın
ya da hiç bir şeyin olan biri.
Görmediğin ülke,
hesapsız ışıyan gün,
saçını okşayan yağmur…
Ne ise o,
sanki yüreğini yerinden çıkarıp,
eline vermiş gibi seveceksin.
O zaman aşksın sen.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

sibel   -  Bağlantı 28 Aralık 2017, 10:43

Aylin hanım gülen yüzünüz gibi gönlünüz…sevgiler

Goksel Altınışık   -  Bağlantı 27 Aralık 2017, 15:10

Seni seviyorum, Aylinim…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı