REKLAMI GEÇ

FUARDAN GERİYE TATLI BİR YORGUNLUK KALDI

18 Nisan 2017 Salı

Teslim etmeliyiz ki hayata kitabın ve yazının satır aralarından bakan kesim bu faaliyetin iyi yanını öncelikle görüp organizasyonu yapanlara da bir onuru teslim edecektir.

Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal ve kültür dairesi sorumlu ve çalışanları 10 gün boyunca büyük bir gayret gösterdi. Başkan Zolan vaktini bolca ayırdı, stantları tek tek gezdi. Siyasetçiler ise biraz da referandum hatırına fuara ziyaretlerini eksik etmediler, sağ olsunlar…

İktidar gücüyle perçinlenen aşırı pozitif ayrımcılığın nimeti olarak son gün yerleşen Evet tırı, fuarın biraz da politize ayağının üzüntü veren tarafını temsil etti.

Özellikle girişe kurulan yiyecek çadırlarından bir tütsü gibi yükselen ve kitaplardan daha yoğun ilgi gören kokoreç ve köfte kokuları ise fuarın ruhuna kimyon ekti.

Fuar boyunca sokak köpeklerimiz her daim kapıyı kolladı, onca kalabalığa aldırmadan kitap dostu olduklarını gösterdiler.

Okur için baktığımızda ise iyi şeyler söylemek mümkün. Katılımcı yayınevleri bu fuardan görece mutlu döndüler. Biraz da görüntüye ve hava atmaya yatkın Denizli orta kesim okuru, vitrin ve kitaplık raflarını dolgun gösterecek alışveriş kültürleriyle tüketme edimlerini tatmin etme olanağı buldu bu fuarda.

Ancak bu durum bile fuarın tecimsel karakteri yanında okumaya davetkar kılan bir meta olarak kitabın oluş ve okura ulaşma serüvenini meşru bir düzleme çekemiyor.

Zira daha çok turistik gezi ve bir kültür etkinliğinde boyu ve posuyla görünme telaşında olan yoğun bir kalabalıkla da yüz göz olduk on gün.

Trajik bir diğer gözlemimi buraya not etmek durumundayım… Öğretmenleri!
Okur kesimi açısından önemli bir öğretmen okuruyla karşılaşmak mutluluk vericiydi. Ancak kitaba bir okur olarak bakan öğretmenden çok fazlası kitapla arasına büyük sınırlar çekmiş bir eğitmen tipolojisiydi yaşadığımız. Özellikle öğrencilerinin başında fuara gelen öğretmenler, öğrencilere kitabın ne işe yaradığı, nasıl kitap seçilmesi gerektiği, kitabın neresine dikkat edileceği ve iyi kitabın hangisi olabileceği ile ilgili bilisizliği, nitelikli öğretmen eksikliğinden olsa gerek.

Gerçi kibir bataklığına saplanmış öğretmenin de kitaba dair bir fikrinin olmaması oldukça trajik bir gözlemdi. Yayın, yazar ve okur öğretmen arasındaki bağ nicedir kopuktu zaten. Zira onları test ve deneme sınavı basan yayıncılara kaptıralı çok uzun zaman oldu…

Bir o kadar da sorun elbet eğitimin niteliksizliği…

Okuyan, düşünen, üreten, yaşayan ve sorgulayan bir eğitim süreciyle beslenmeden diploma sahibi olan öğrenci de öğretmen de, ne yazıktır ki kitap hakkında pek de dolgun fikirlerle yazanların karşısına çıkamıyor.

Bir de tabi bu organizasyonun diplomasi boyutunu görmek lazım. Bu açıdan bakınca bir faaliyetin niceliği, statüsü ve hedef kitlesi öne çıkar. Popüler kültür bataklığı bizleri kör ve sağır edercesine kendi dilini ve şiddetini dayatır. Elbette kaba gerçekçilik içerir ama nitelikten alabildiğine de yoksundur.

Örneğin, Ege’nin en büyüğü olarak sunulan bu fuar bu söylemle özellikle İzmir Tüyap karşısında biraz abartıya kaçtı. Zira geçen yıl İzmir Tüyap, Tüyap raporları sonucuna göre yayıncı katılımcı sayısı 400, ziyaretçi sayısı 395.000, İmza etkinliği 1450, panel-söyleşi etkinliği 150, bu etkinliklere katılan ziyaretçi sayısı da 15,189 kişi olmuş… (http://tuyap.com.tr/izmirkitapfuari/infografik/infografik-2016)

Denizli kitap fuarında benim günlük aldığım kayıtlara göre edindiğim katılımcı sayısı 154.000 kişi olmuştur. Bu rakama günlük bin kişi fazladan ekledim, zira kapıyı kullanmayan kişiler de vardı. Özellikle okul çocuklarının yığınak yaptığı saatlerde giriş için iki kapıda kullanıldı. 163 yazar ve 123 yayınevinin katıldığı belirtilen Denizli kitap fuarında yapılan panel, dinleti, söyleşi sayısı ise bir kitap fuarı için oldukça yetersizdi kuşkusuz. Basında katılımcı sayısı ise 264.000 olarak yazıldı… İyimser olmakta elbet yarar var. 200 bin kişi de desek kitabın nitelikli okur gereksinimiyle doğrudan bir ilişkisi vardır. Asıl kitaba, yayına kendi varlığını katan, eve en az 5-6 kitapla dönen bir okur niteliğinden söz etmek için galiba bir okur-yazar ve fuar kültürüne, yani daha en azından beş, altı yıla gereksinim olacaktır…

En nihayetinde 15 yıllık bir tarihten gelip Sunak Dergisi olarak yazarlarımızla fuarda yerimizi almak bizler için çok keyifliydi. Okura ulaştık. Belediyemiz yetkililerine teşekkür ediyoruz. Günlük okurla buluşmaya katılan yazarlarımızın isimleri de şunlar oldu: Hakan Keysan, Fahrettin Koyuncu, Fatih Akça, Yaşar Oğuz Ergun, Devrim Çindemir, A.Şule Süzük Toker, Aysel Menteş. Standımızı yalnız bırakmayan Ares’e, Derin Zorlu’ya ve İranlı santur sanatçımız Arman Raşhidi’ye de çok teşekkür ediyoruz…

Kitap, iyi ve erdemli insan olmak dışında nasıl bir işleve sahip olabilir ki?
Kitap bizi buluşturdu, bize karıştırdı ve bizi kültürün kanatlarında bir arada güzel bir on gün yaşattı…

Hafta içi gündüzleri yoğunlukla okul çocuklarının, mesai saati dışı ve hafta sonları da gençlerin ve anne-babalarının eşlik ettiği ilk kitap fuarımız yüzlerimizde kalan bir tebessümle noktalandı.

Daha nice kitap yolculuğunda buluşmalar umarak…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı