REKLAMI GEÇ

İLERİ DÜZEY HOMO SAPİENS

9 Mayıs 2017 Salı

İnsanın serüvenine dair çok şey olmayan bir yazıya buyrun eyy okur…

Plastik, dijital, metangazlı ve sıcak asfalt dolu bir dünyaya dönüştük…

Plastik, dijital, çok gazlı ve sıcak asfaltlardan oluşan bir düşünce ve yaşam çizgimiz var…

Günlerimizi dizayn ederken bu devasa çöplük bizim insanlığımızı belirliyor…

Zannediyoruz ki, hayatımız üzerinde karar merciyiz…

Hayır…

İçine düşürüldüğümüz bu iğretici tüketme çöplüğünün yasaları nefes alıyor benliğimizde…

Artık içinde koşuşturduğumuz dünya bizim gerçekten soluk aldığımız, döngüsüne ruhumuzu kattığımız, havasına moralimizi sunduğumuz bir gezegen değil…

Nicedir dönüşüne düş kırıklıkları bıraktığımız ve her geçen gün daha da çöplüğüne battığımız bir şey…

Kumaşların kağıtların yerine plastiğin aldığı…

O insanın yalnızlığını alan ve kocaman yer işgal eden bozulmak bilmez motorların dijitalle yer değiştiği ve her geçen an tüm dünyada dijital kirliliğin hızla arttığı…

Ve elbette iki yıl garanti süresinin dolmadan bozulup atıldığı, vücudumuzun en önemli organları aletler…

Ortalık söz ve gaz bulutundan geçilmiyor…

Lafın içeriği bomboş, faili belirsiz geğirme ve osurma seanslarında yok edilen hayatlar…

Ah o neredeyse oturma odalarımıza kadar dökülen sıcak asfalt…

Sevişmeye dahi son sürat arabasıyla giden bir neslin giderek yok edilmesi…

İki dudak arasıyla geleceği karartan yaftalar…

Ne bizler böyle bir dünyayı, ne de dünya bizim gibi insan olduğunu sanan canlıları hak ediyor…

Aynı fanusun içinde karşılıklı yok oluyoruz…

Hayırlısıylan….

Bu şiir de can çekişen modern insanın henüz yaşarken fosilleşmeye başlamış kutsal ruhuna gelsin efendim!…
Ahşap parkeler

Ormanların gümbürtüsünü hatırlatıyordu
Evin her yerine laminant döşedik bir gece
Eve kentli misafirler gelecek
Telefon tuşları fabrika ayarları dijital bi şeyler
Eve kendinden kovulmuş ana baba ve çocuk replikleri
Ayaklarına tavşan derisi terlikler geçireceğiz
Tavana yıldız resimleri döşeteceğiz bu gece…

Bahçeye uğrayan rüzgârın serin ıslığı da duyuluyordu
Mutfağa plastik pencereler taktırdık bir gece
Kuş sesleri de girmiyor nicedir
Nicedir bütün yerlerimiz plastik bir poşette
Soyu tükenen şeylerle bir kirlettik evlerimizi
Orman ben ve bahçe bu evin gövdesinde deliren her şey
Sabah oldu uyandık üşüdük
Düşlerimizi kuş sesleriyle gömdük bu şehre…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı