REKLAMI GEÇ

DENİZLİ İÇİN TURİZM ALANI ÖNERİM

18 Ekim 2018 Perşembe

Sunacağım önerim; bir uygulama projesi değil, ana fikri verme amaçlı bir konsept projesidir. Yerel ve otantik mimari mirasını büyük ölçüde kaybederek kültür turizmi cazibesini yitiren Denizli kentimiz için alternatif bir çözümdür. Kültür turizmine dönük yeni bir cazibe alanı ya da merkezi, sanırım ancak bu yolla yaratılabilecektir. Denizli kentinde turizmi canlandırmak için, bu büyük bir gereksinimdir. Netekim; sayın Yaşar Tok, gazetemizde çıkmış olan “Misafirime Üç Gün Kal Diyemem” başlıklı yazısında “Anadolu coğrafyasının bir bütün olarak düşünüldüğünde, asıl turizm potansiyelini kültürel kimliğinde taşıdığını tespite gerek yok” demiştir.

Bu yazısında kendisiyle söyleştiği Şiir Otel’in sahibi Esat Bozbıyık da “Denizli kent merkezini kapsayan turizm hiç düşünülmüyor. Denizli’de gezecek ne bir sokak var, ne bir cami var, ne bir kilise var, ne bir çarşı var. Hiçbir şey yok Denizli’de” diyerek kent merkezinde mimari kültür mirası kalmadığından yakınmıştır. Çözüm bir müze mi? Kapalı bir müze ya da klasik müzeler tek başlarına çözüm olamazlar. Yiten mimari kültür mirasını şehirde ve yakın çevresinde bir kent ve mahalle dokusu olarak ortaya koymanın bir tek yolu var, o da “yerel mimari açık hava müzesi” ya da “tipik Denizli evleri parkı” meydana getirmektir.

Dünyada örnekleri pek çoktur. Bir fikir vermesi için, sizlere iki örnekten söz edeceğim. Aşağıdaki fotoda, Belçika’nın çeşitli şehirlerinden mimari kültür mirası niteliği taşıyan yapıların yerlerinden sökülerek bir araya getirildiği Bokrijh Tipik Hollanda Evleri Parkından bir bölümü göreceksiniz:


Burasının havadan görünümü:

Aşağıdaki fotoda da, 1929 yılında Barcelona Dünya Fuarı kapsamında bir Barcelona tepesinde inşa edilmiş olan “İspanya Köyü” ya da “Pueblo Espanol”dan bir meydan görmekteyiz:

Bu yerel mimari açık hava müzesi, ispanyanın değişik yerlerinden tipik yapılar bir köy düzeni ve estetik ahengi içinde yeniden inşa edilerek meydana getirilmiş. Her yapının üst katına bir el işleri ustası ailesiyle birlikte yerleştirilmiş ve zemin kat o ustanın ürettiği el işlerinin sergilenme ve satışına ayrılmıştır. Demem o ki yaşayan bir yerdir. Aşağıda “İspanya Köyü”nün hava fotoğrafı görülüyor:
Dikkat buyurunuz ki, bu yerel mimari açık hava müzeleri kentte yeşil alanlar içinde yer almakta ve yakınlarında yeterli konaklama tesisleri bulunmaktadır. Kendi önerimi sizlere bir hava fotoğrafı düzenlemesiyle sunacağım. Buna gereksinim duyanlarınız için, bu önerimin üç temel unsuru olan tarihi kent dokusu, yeşil alan ve oteller bölgesinin havadan nasıl göründüğüne alışmanızı sağlamalıyım. Böylece önerimi rahatlıkla algılayabileceksiniz. Aşağıdaki hava fotoğrafında Muğla’nın restore edilerek korunmuş tarihi mahallelerinden bir bölüm göreceksiniz:

Viyana kentinden bir yeşil alanın hava fotoğrafı:

Antalya Belek’ten 5 yıldızlı otellerin ve golf alanlarının hava fotoğrafı:

Kendi önerimi bir hava fotoğrafı düzenlenmesiyle sunacağımı söylemiştim. Aşağıdaki fotoda bu önerimi “temsili” olarak görmektesiniz:

Bu hava fotoğrafı kompozisyonunu yapabilmek için Antalya Belek lüks oteller bölgesinden ve Antalya Kaleiçi mahallelerinden iki hava fotoğrafı kullandım. Amacım ana fikri vermek ve sanırım yeterince veriyor: Yeşil alanlar içinde bir yerel mimari açık hava müzesi ve çevresinde oteller. Bu açık hava müzesi en azından bir mahalleyi; eski özgün dokusu, sokakları, meydanları ve yapılarıyla canlandırabilmelidir. Kuşkusuz ki bu temsili fikir projemi Denizli özeline uyarlamak gerekir. Bunun için, İzmir-Denizli karayolunun Denizli içinde kalan bir bölümüne yakın olması uygun olabilir. Ya da Denizli içindeki başka bir karayolunun yakınında da yapılabilir. Denizli kentimizin en azından orta-uzun vadeli gündemi içerisinde ele alınması iyi olur kanısındayım. Ayrıca, kentsel bir nazım planda turizm alanı olarak daha iyi ne yer alabilir?

Değerli okurlarım, malumun ilanı olacak ama bazı okurlarımız için belirtmem gereken hususlar var: Herhangi bir yetkim ve resmi görevim yok. 66 yaşındayım ve böyle bir şeyi üstlenebilecek sağlık ve dinçlik durumunda da değilim. Bu köşe yazılarımı topluma yararlı olabilmek için hazırlayıp yazıyor, sayıları ona varmış olan kitaplarımı da bu amaçla yazıp yayınlıyorum. Gazetemizde yayınlandığı andan itibaren herkes yazı ve fikirlerimden yararlanabilir. Benden bunun dışında karşılıksız bir şey beklemeye de kimsenin hakkı yoktur.

Saygılarımla esen kalınız.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Okur   -  Bağlantı 18 Ekim 2018, 15:11

Sayın ERGUN, verdiğiniz örnekler belli bir birikim ve yaşanmışlığın sonucudur. O bölgeler turizm için o şekilde dizayn edilmemiş, belli bir birikim sonucu ulaşmıştır. Bizim böyle bir mimarimiz var mı Allah aşkına

taner caner   -  Bağlantı 18 Ekim 2018, 10:38

denizlimizde istiklal mahallesindeki evler koruma altına alınıp restore edilebilirdi.eskişehir,kütahya,kastamonu gibi iller bunu başarmış ve turizme kazandırmışlardır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı