REKLAMI GEÇ

UMUT MATEMATİĞİ

13 Nisan 2017 Perşembe

Ya da matematiksel umut! Ekşi Sözlük’te ‘matemahissel umut’ olarak da değinilmiş. Öncelikle Olasılık Kuramında yer alan bir kavramdır. Matematiksel beklenti olarak da isimlendirilir. Umut olasılığı %X olarak ele alınmış. Olasılık Kuramı bilim dalında, matematiksel beklenti veya beklenen değer veya ortalama birçok defa tekrarlanan ve her tekrarda mümkün tüm olasılıklarını değiştirmeyen rastgele deneyler sonuçlarından beklenen ortalama değeri temsil eder. Fakat dikkat edilmelidir ki bu değerin genel pratik anlamla rasyonel olarak beklenmesi pek uygun olmayabilir, çünkü matematiksel beklentinin olasılığı çok düşük belki sıfıra çok yakın olabilir ve hatta pratikte matematiksel beklenti bulunmaz. Ağırlıklı ortalama olarak da düşünülebilir ki, değerler ağırlık katsayıları verilen olasılık kütle fonksiyonu veya olasılık yoğunluk fonksiyonudur. (Vikipedi.com)

Mendoza Business Magazine’de çıkan ‘Umut Matematiği’ adlı makalesinde Tim Gilbride, bu olasılık kuramı kavramının bilimsel tanım ve çıkarımlarımdan yola çıkarak şunları söylüyor: ‘Hesaplanmış olasılıklar varyans’ında umut her zaman vardır’. Buna dayanarak denebilir ki, umut bir matematiksel değer olarak her zaman varsa, bir yaşamsal değer olarak da vardır. Toplumsal ve siyasi bir değer olarak da. Tim Gilbride ölümcül hastalığını bu düşüncenin verdiği güçle yendiğini düşünmektedir.

Umut matematiği tek başına bir kavram olarak, herhangi bir akıllı birey ya da kitlenin performans odaklı olmaktan yola çıkarak öğrenme odaklı hale gelmesidir. (Heinemann, Stanford Üniversitesi). Matematik sınıfları için ortaya konmuş bu kavramı sanırım genişletebiliriz. Örneğin günlük yaşamdaki ve ulusal siyasetteki karşılığı; edinilmiş yeterlilik ölçüsünde ortaya konan iş ya da icraatı yinelemeyle yetinilmemesi ve edinilmiş yeterliliği arttırmak ya da dönüştürmek için yeni öğrenmelere başlanılması olur. Bunu örneklendirelim:

X bireyinden umutlu muyuz? X bireyinin mevcut performansla yetinmeyip öğrenme odaklı hale gelip gelmemesine bakacağız. X toplumundan umutlu muyuz? O toplumun performans yinelemesinin yarattığı ‘üretken yerinde sayma’ durumunu değiştirip öğrenme temelli nitel atılımlar yapıp yapmadığına bakacağız. X siyasi partisinin iktidardaki icraatından umutlu muyuz? O siyasi partinin ve ülke yönetiminde görev almış kadrolarının performanslarını arttırmak ve nitel anlamda dönüştürmek için öğrenme odaklı bir hale gelip gelmediklerine bakacağız.

Matematiğin gelişme ve öğrenme odaklı olabileceği düşünülüyor mu? Matematik sınıfları için ortaya atılmış olan bu anlamlı soruyu uyarlayalım. Yaşamın matematiği de gelişme ve öğrenme odaklıdır. Bir iş planının matematiği de öyle değil midir? Toplum ve siyaset matematiği nasıl olmalıdır? Gelişerek öğrenme ve öğrenerek gelişme umudu üretebilecek mi? Dr. Joe Boaler, Stanford Üniversitesinde matematik eğitimi profesörüdür. Kendilerinin gelişme ve öğrenme odaklı bir matematik sınıfı yaratma çabaları, çok farklı toplumsal ve siyasi okumalara çevrilebilir görünüyor:

‘Öğrenciler matematik dersimdeki tüm zamanlarını yanıtı doğru ya da yanlış olarak iki seçenekli olan sorulara harcadıklarında, onlarda matematiğin gelişme ve öğrenmeyle ilgili olduğu zihniyetini geliştirmek çok zordur’.
Toplumsal ve siyasi yaşamın gelişme ve öğrenmeyle ilgili olduğu zihniyeti nasıl kazanılabilir? Okullarımızda, alışılmış test matematiği yerine ‘umut matematiği’ öğreterek mi? Doğru matematiksel zihniyet kazanıldığında doğru yaşamsal zihniyetin de kazanılacağını düşünmeye başladım.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı