REKLAMI GEÇ

İlkeler ve Tarafgirlik

8 Şubat 2017 Çarşamba

İlke, bilimsel yöntem yoluyla nesnel gerçeğin belirgin özellik ve yasalarının genelleştirilmesi ile elde edilen ve insana hem teorik çalışmalarında, hem de uygulama uğraşılarında yol gösteren genel dayanak noktasıdır. (Wikipedi).

Toplumsal boyutuyla ilkeler, her şeye karşın doğruların ve gerçeklerin öğrenilerek benimsenmesi ve savunulmasıdır. Bir kimsenin ya da grubun davranma biçimini belirleyen, titizlikle uygulanması gereken kurallar bütünü ve prensipler anlamındaki ilkeler konumuz dışındadır.

Kendisi gibi düşünen, inanan, yaşayan insan ya da toplulukları savunma, buna karşılık kendisi gibi düşünmeyen kesime cephe alma şeklinde beliren tarafgirlik, kulaktan dolma ya da aktarma bilgi düzeyinde kalan ve ötesine geçemeyen insanların dar bakış açılarının bir göstergesidir. Böyleleri kendi akıllarını kullanmaz ve doğruyu yanlıştan ayıramazlar. Takım ve siyasi parti tutmalarında da görüldüğü gibi fanatik tutumlar içindedirler. Öte yandan, olumlu anlamdaki bilinçli taraftarlıklar elbette olacaktır. Bir futbol takımını ya da siyasi partiyi benimsemek herkesin doğal hakkıdır. İlkeler ve gerçekler temelindeki benimsemeler, tarafgirlik değil taraftarlıktır. Taraftarlık ile tarafgirlik farklı olgulardır.

Günümüz Türkiye’sinde giderek yerleşen sağlıksız bir kamuoyu oluşumu var. Artık ilkelerimizden çok tarafgirliklerimiz olduğunu üzülerek gözlemliyorum. Bu durum; tarafı olduklarımızın yanlışlarına da, karşıtı olduklarımızın doğrularına da gözlerimizi kör etmekte. Karşıtlığımız nefrete dönüşünce, gözlerimizde miyopluk başlıyor ve bu durum körlüğe kadar gidebiliyor. Karşıt olunası başka durum ve tutumları göremez oluyoruz. Bazı taraf olmalar da, çıkar temelli olabilir. Toplumsal gerginliklerin arttığı ve kimi siyasilerce arttırıldığı toplumsal bünyenin acilen şifaya gereksinimi var. Geleceğimizi barış ve ortak paydalar temelinde kurabilmek için var. Toplumsal dokuda parçalanmaya engel olmak için var. Birliğimizi ve dirliğimizi korumak her zamankinden daha elzem hale geldiği için var.

Bu şifa ne olabilir? Bence en önemlisi, toplumumuzu yeniden ilkeler üzerinde inşa etmektir. Böylelikle bu inşanın sağlam ilkeleri olacaktır. Sağlıklı işleyen çoğulcu ve katılımcı bir demokrasi ancak bu yolla kurulabilir. Öte yandan, ancak böyle bir demokrasi kurulduğunda toplum ilkeler üzerinden yeniden biçimlendirilebilir. İlkeler üzerinde bir toplum inşası nasıl olabilir? 1924 doğumlu İtalyan siyaset bilimci ve demokrasi kuramcısı Giovanni Sartori’ye göre, salt toplumsal gerçeklikleri veri alarak bunun üzerine bir pratiklik oluşturma yoluyla olamaz. Çünkü idealler olmadan ilkeler de olamaz.

Ünlü İngiliz düşünür ve matematikçi Bertrand Russell, ‘Toplumsal yeniden İnşanın İlkeleri’ isimli kitabında bu konuyu özetle şöyle ele almıştır: Modern gündelik yaşam yaratıcı ve yapıcı dürtüleri öylesine bastırmaktadır ki insanlar tatminsizliklerini savaşla gidermeye çalışırlar. Russell; devlet, ekonomi, eğitim ve aile kurumlarını yaratıcı dürtüleri açığa çıkaracak şekilde inşa etmeden yeni topluma ulaşamayacağımızı savunur. Ülke meselelerinde ve işyerinde özyönetim, bu yeniden inşanın en temel ilkesidir.

Bu uğurda vizyon ve ilkeler geliştirmek, sosyal konular üzerinde çalışmak, yeni nesilleri tarafgirlik ve fanatiklikten uzak yetiştirmek, toplumun kendisi ve tarihiyle yüzleşmesini sağlayacak çalışmalar yapmak, ve gerçeklerle yaşama kültürü oluşturmak gibi toplumsal bir ödevimiz var. Naçizane kanımca bu ödev, olmazsa olmazımızdır.

Neden mi ? Çünkü dünyanın gerçek gündeminden giderek ayrı düşüyoruz. Bu gerçek gündem dünyadan gazete haberleri gündemi de değil! Bu durum ülkemizi ve yurttaşlar olarak hepimizi harap ediyor. Böyle bir lüksümüz yok. Partiler üstü bir durum bu. Küresel gündemi yakalayamazsak, uluslar arasındaki rekabette geri kalırız. Geri kalırsak ne olur? Ülkenin çöküşünü engelleyecek atılımları yapamayız. Bunlar; sağlık, eğitim, emeklilik, bilim, bilgi toplumu, demokrasi ve kadın-erkek eşitliği gibi reformlardır. Özetle; ülkemizi ve toplumumuzu çağdaş ölçüler ve ilkeler temelinde yeniden inşa etmezsek, korkarım ulusal egemenlik ve dirliğimiz tehlikeye girecektir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Hüseyin Mercan   -  Bağlantı 8 Şubat 2017, 13:52

Uygar bir biçimde tartışma çok önemli.Karşılıklı dostca tartışma ve sohbet ortamını bazı siyasiler bilerek engel oluyorlar.Kendi taraftarlarını tartışmadan,kendi görüşlerini körü körüne kabul ettirmeyi başarı sayıyorlar.Oysa tartışarak tarafolmalı

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı