REKLAMI GEÇ

KENT PLANLAMASI VE ŞERİT-KENTLER

13 Eylül 2018 Perşembe

Değerli okurlarım, genelden başlayarak Denizli kenti özeline kadar uzanan mesleki bir yazı dizisi planladım. Bildiğiniz üzere, meslek olarak Kent ve Bölge Plancısı’yım. Bu alanda tezli yüksek lisansım ve katıldığım uluslararası meslek içi eğitim seminerlerinden başarı sertifikalarım var. Hazırlamakta olduğum bu yazı dizisini, bu günden başlayarak Perşembe günleri arka arkaya okuyabileceksiniz. Bu yazılarımda ilginç kent planlama konuları aktaracağım, okurlarımın sorularını yanıtlayacağım, Denizli kentinin Nazım İmar Planını irdeleyip önerilerde bulunacağım ve Denizli kentimiz için bir dizi vizyon projesi önereceğim.

İlkin, kent planlamasının ne olduğunu kısaca anlatmak istiyorum. Kent planlaması, şehircilik olarak da bilinir. Amacı; insanların içinde yaşadığı yapay fiziksel çevrenin biçimsel ya da işlevsel amaçlarla düzenlenmesi ve bu amaç doğrultusunda yapılan tasarım, kaynak sağlama, donatım, altyapı ve yapım çalışmalarının örgütlenmesidir. İnsan yerleşimlerinin en az maliyet, en fazla yarar sağlayacak şekilde düzenlenmesi olduğu da söylenebilir. Bu maliyet ve yarar kent ve içinde yaşayanlar için olduğu gibi kentin doğal çevresi için de söz konusudur. Bunun için kentler, yapılaşmaya uygun olmayan ve yapılaşmaya kurban edilmemesi gereken doğal sınırlar yani eşikler içinde kalarak oluşmalı ve büyümelidir. Örneğin fay hatları, sel yatakları ve fazla eğimli yamaçlar yapılaşmaya uygun değildir. Orman, verimli tarım alanları, arkeolojik alanlar ve sulak alanlar gibi yerler de, yapılaşmaya kurban edilmemesi gereken alanlardır. Bu eşikler yani sınırlar içinde şehirleşmeyi, ancak kent planlama ve planlı kentleşme sağlar. Bir kent için gerekli doğal kaynakların korunması, onlardan yararlanmanın sürdürülebilir sınırlar içinde tutulması ve onlara erişimin sağlanması da kent planlamanın görevleri arasındadır.

Nazım imar planı gibi büyük ölçekli bir kent planında, elbette sınırlayıcı eşikler içinde yer alan türlü arazi kullanım kararları vardır. Konut, işyeri, turizm, sanayi alanları gibi kentsel arazi kullanımları; birbirleriyle ilişkileri, çelişkileri, ulaşım olanakları hesaba katılarak plana yerleştirilir. Bu planda ayrıca, gelecekte alanlarını arttırmalarına dönük rezerv yani yedek alanları için de yer ayrılır. Türlü arazi kullanım alanları; akslar yani şeritler halinde yer alabileceği gibi leke, dilim ve merkez etrafındaki çemberler biçiminde de planlanabilir. Önemli olan; arazi kullanımlarının, ulaşım ve erişim sürelerini kısaltacak biçimde birbirleriyle irtibatlı konumlandırılmalarıdır.

Böyle bir kent planında ulaşım hatları da yer alır. Örneğin kent içi raylı toplu taşıma hatları, kentin planlanmasıyla birlikte ele alınıp tasarlanabilir. Bunun için o kentin doğrusal şeritler halinde yani linear planlanması gerekir ve her şerit doğal olarak bir raylı toplu taşıma hattının oluşturulmasını ve yaygın erişimle kullanılmasını mümkün ve rantabl kılar. Bu, toplu taşıma odaklı kent planlamasıdır. Eğer bir kentin gelişimi baştan beri bu doğrultuda bir planlamayla sağlanamadıysa, durum değişir. Bu durumda, raylı toplu taşınım hatlarının nerelerden geçirileceği ancak uzun çalışmalar sonucu belirlenebilir. Aşağıda dünyadan linear planlama örnekleri göreceksiniz:


Bu fotoğrafta, kent plancısı Don Arturo Soria y Mata’nın 19. Yüzyılda Madrid kentine bir eklenti olarak planladığı çizgisel kent “Ciudad Lineal” görünmektedir.


Bu fotoğraf Brezilya’nın sıfırdan inşa edilmiş planlı başkenti Brasilia’nın planıdır.


Bu fotoğrafta, bugünkü adı Volgagrad olan Stalingrad’ın ilk plan şeması yer alıyor. Bu planın doğrusal olma dışında önemli bir özelliği de, Volga Nehri boyunca bir sıra yeşil alan, bir sıra konut alanı, bir sıra daha yeşil alan ve bir sıra sanayi alanı olarak düzenlenmiş olmasıdır. İlk sosyalist planlama örneklerinden biridir. Böyle bir planın, konutla işyeri arasındaki ulaşım mesafesini kısalttığı ve araya bir yeşil alan şeridi koyarak konut alanlarını sanayi alanlarının her türlü kirliliğinden korumaya çalıştığı ortadadır (Ses kirliliği dahil).


Bu fotoğrafta, linear kent “Navi Mumbai” yani Yeni Bombay nazım planı yer alıyor. Hindistan’ın Bombay, şimdiki adıyla Mumbai kentinin büyümesi deniz yüzünden Doğu, batı ve Güney yönlerinde tamamlanmıştır. Kuzey yönünde ise, kentin uluslararası havalimanı büyümeyi kısıtlar. Kentin deniz aşırı Doğusunda bu yüzden planlanmış olan yeni kentte arazi fiyatları ve kiralar çok daha düşüktür. Bu yeni kentin hayatiyeti için çoğu resmi kurumlar ve şirket merkezleri Navi Mumbai’a taşınmıştır. Taloja ve Thane endüstri şeritleri, her türlü çalışana iş imkanları sunmaktadır. Mumbai’ın ikinci ve yeni uluslararası havalimanı da burada inşa edilmektedir.

Değerli okurlarım; mesleki yazı dizimin bu ilk köşe yazısında, sizlere özetle kent planlamasını tanıtmaya çalıştım ve “toplu taşıma odaklı” kent nazım planlamasının en etkin örneği olan şerit-kentlerden bazı örnekleri eskiden yeniye doğru sundum. Yeni yazılarımda buluşmak üzere esen kalınız. Sorularınız olursa, yanıtlamaya çalışacağım.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı