REKLAMI GEÇ

Bir Nobel de bizden!

9 Eylül 2016 Cuma

“Başımız dimdik yürüyoruz çünkü boynumuza kadar b.ka battık!”

denizli-yasar-tok-kultur-yazisi-dario-fo

Oyunları Devlet Tiyatroları repertuvarından kaldırılmak üzere olan İtalyan oyun yazarı Dario Fo, yukarıdaki muhteşem repliği “Bir Anarşisti’in Kaza Sonucu Ölümü” adlı 2 perdelik oyunda bir deliye söyletir.

1970 yılında yazılıp sahnelenmeye başlanan ve İtalya’da 46 yıldır popülerliğini koruyan oyun, Türkiye dahil pek çok ülkede aynı ilgiyi hala görmeye devam eden, kara mizahın yarım asır gündemde kalabilmiş ender örneklerinden biri.

Oyunu hem İtalya’da, hem Türkiye dahil pek çok ülkede en popüler oyun olarak sahnelendiği doksanların ortasında Dario Fo, 1997 yılında İsveç Bilimler Akademisi tarafından Nobel ödülüne değer bulunur.

***

Çoğu oyun yazarına nasip olmayacak biçimde, tiyatro izleyicisi başta olmak üzere sahne ve gösterim sanatlarına aşina olan seyirci için pek tanıdık bir simadır Dario Fo.

İtalya’daki yazarlık, oyunculuk ve yönetmenlik serüveni epeyce meşakkatli, bir o kadar renkli geçmiş bir tiyatro emekçidir. 1970’lerin başında İtalyan Komünist Partisi adına oyunlar sahneleyecek kadar Komünist bir ruha sahiptir. Televizyon şovları, sokak tiyatrosu denemeleri, kendi yazdığı mizah yüklü halkçı parodiler ve kadın konulu sahne yapıtları onu çoktandır tanınır kılmıştır.

İlk oyunundan başlayarak, her oyunu sahnelenmiş, farklı dillere çevrilmiş ve farklı ülkelerde seyirciyle buluşmuştur.

Kendi yurttaşı mizah yazarı Giovanni Guareschi öykülerinin papazı Don Camillo karakterinin, komünist belediye başkanı Peppone’yi her seferinde alt eden tüm ayak oyunlarıyla boy ölçüşebilecek belki de tek İtalyan, Dario Fo’dur! Don Camillo ve İsa arasındaki ilişki neyse, Dario Fo ve tiyatro geleneği arasındaki ilişki de odur.

Tiyatro ve halkın gücüne sarsılmaz bir inanç ve bağlılık. “Commedia dell’Arte” geleneğinin çağdaş bir ustası!

***

Sanırım 1994 yılı son aylarıydı. İzmir tiyatro gündeminde etkili isimlerden Eftal Sevinçli’nin kitaplarını basmaya hazırlanıyoruz. O arada Dokuz Eylül Üniversitesi GSF öğretim elemanlarından Semih Çelenk’in Dario Fo çevirisi “Yüzsüz”ü programa alıp bastık. Oyun daha sonraları, Türkiye’de yayın ve çeviri haklarını satın alan Füsun Demirel tarafından da çevrilip “Klaksonlar Borazanlar Bırtlar” adıyla yayımlandı.

Oyun basit bir temaya dayanır; temiz toplum, temiz siyaset! Modern İtalyan tiyatrosu için yazılan oyunu Fo, Commedia dell’ Arte geleneğinin sahneleme teknikleriyle son derece eğlenceli bir öyküye dönüştürür. Fiat’ın patronu Agnelli, bir kaza sonucu, karmaşık bir biçimde kendi fabrikasında işçi olarak çalışan Antonio’nun kimliğine bürünür. Olaylar bundan sonra çılgınca bir seyir izler.

***

denizli-yasar-tok-kultur-yazisi-semih-celenk

Dario Fo oyunlarının Türkiye’de Devlet Tiyatrolarında sahnelenmesi ile ilgili haberler yayınlandığında, birkaç aydır görüşmediğim Semih Çelenk Hoca’yı aradım. İzmir’de, Mordoğan yolu girişinde, Balıklıova’da yaşıyor, okula buradan gelip gidiyor, kurduğu Balıklıova köy tiyatrosuyla ilgilendiğini biliyordum.

Hani geçtiğimiz günlerde Denizli’de duyurusu yapılan ama ne hikmetse iptal edilen, başrolünde Fırat Tanış’ın oynadığı “Gelin Tanış Olalım” adlı türkülü oyunun yazarı ve yönetmeni olan Prof.Dr. Semih Çelenk.

Dario Fo’yu bir de ondan dinlemek istedim.

“Dario Fo kendi çağı için bir toplumsal ajitatör gibidir. Görüşlerinde radikaldir. Diğer taraftan öylesine etkili ve halkçıdır ki, onun için bir tür çağdaş siyasetin palyaçosu demek yanlış olmaz. Karısı Fance Rame’de bir oyuncu. Fransız Komünistlerindendir ama geleneksel Avrupa solunun yerleşik kabuğunu parçalayan bir tür gayri resmi solcudur. Oyunları yer yer çılgıncadır. Yüzsüz’ün çevirisini birlikte bastık, gerisini biliyorsun.”

***

Okuduğum her belge ve görüştüğüm tiyatro ustaları Dario Fo’yu “çağının yaşayan en önemli tiyatrocularından biri” olarak niteliyor. Başkaca söz söylemek gerekli mi bilmem.

Bir de hatırlama: Yanlış hatırlamıyorsam, Antalya Devlet Tiyatrosu oyuncularının sahnelediği “Kadın Oyunları”nı Denizli’de izlemiş olmalıyım. 2000’li yılların ilk yarısıydı galiba. Çatalçeşme Oda Tiyatrosu’nun henüz iyi kötü tiyatro olarak işlevini sürdürdüğü, ‘belediye nikah salonu’ gibi ‘zekice’ buluşlarla yeni işlevlerin keşfedilmediği yıllardı!

***

denizli-yasar-tok-kultur-yazisi-kadin-oyunlari

Önce Shakespeare, ardından Çehov, sonra Brecht, şimdi de Dario Fo! Sonu yok.

İçlerinde yaşayan tek tiyatrocu olarak Dario Fo geleceği şimdiden görmüş olmalı ki, bana göre en güzel teşbihi yaptı; “İkinci kez Nobel kazanmış gibi oldum.”

“Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü”ne geri dönersek; oyun hala Eskişehir Büyükşehir Belediye Tiyatrosu repertuvarında. Beş yıldan beri oynuyorlar. Oyunla ilgili Adalet Çavdar tarafından hazırlanan tanıtım yazısındaki epigrafik girişe katılmamak mümkün değil:

“Yazıldığından bu yana tam 44(46) sene geçen oyunun hala bu kadar güncelliğini koruyor olması bence artık insanların değil dünyanın ayıbı. Üstünde bu kadar kötü yaşarken dönmeye devam ediyorsan kabahat sendedir dünyacığım. Üzgünüm.”

İlgilisine Not: Halk Tiyatrosu ve Dario Fo oyunları arasındaki ilişkiyi tarihselliği bağlamında inceleyen “Halk Tiyatrosu ve Dario Fo” başlıklı akademik bir çalışma, 1990’lı yılların ortalarında, Mitos Boyut Yayınları arasında A.Metin Balay imzasıyla basılmıştı. Hala baskısı var mı bilmem. Yoksa bile İnternet yoluyla bulmak mümkün olabilir.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı