REKLAMI GEÇ

En özgür olduğum yer sahne

En özgür olduğum yer sahne

PAÜ Tiyatro Festivali’nin açılışına katılan Oyuncu Jülide Kural, özgürlüğüne düşkün bir insan olduğunu ve kendisinin en özgür hissettiği yerin de tiyatro olduğunu söyledi. Kural, öğrencilerle yaptığı söyleşide, sanata bakışını öğrencilerle paylaştı.

/ DENİZLİHABER / 13 Mayıs 2008 Salı, 00:00

Süper Baba’nın İpek’i olarak gönüllerde taht kuran, Genco Erkal, Yıldız Kenter, Mehmet Ulusoy gibi ustalarla çalışan, 25 yıldır profesyonel tiyatrocu olarak hayatını sürdüren Jülide Kural, Pamukkale Üniversitesi’nin daveti üzerine Denizli’ye geldi. PAÜ 15. Yıl Şenlikleri kapsamında düzenlenen 1. Tiyatro Festivali’nin onur konuğu olan Jülide Kural, PAÜ Dans Festivali’ni de ilgiyle izledi. Kural, PAÜ Fotoğraf Kulübü’nün Özportre Sergisi’ni PAÜ Rektörü Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç ile birlikte gezdi.

Gün boyu öğrencilerle sohbet eden, amatör tiyatro hakkında deneyimlerini aktaran Kural, PAÜ’nün genç bir üniversite olmasına rağmen kültür ve sanat faaliyetlerinde bu kadar iyi olmasını, Rektör Ardıç’ın kültür ve sanata önem vermesine bağladı. Kural, Ardıç’ın öğrenciler ve personelle kurduğu iletişimden etkilendiğini, diğer tiyatrocu arkadaşlarına PAÜ’yü olumlu bir örnek olarak anlatacağını belirtti.

Öğrencilerin sorularını alarak söyleşiye başlayan Jülide Kural, neden tiyatroyu seçtiğini şu sözlerle ortaya koydu: “Dünyada kendimi kıstırılmış hissettiğim anlar vardır. Tüm insanlar bu kıstırılmışlık, köşeye sıkıştırılmışlık duygusunu zaman zaman yaşar. Ben özgürlüğüne düşkün bir insanım. En özgür olduğum alan sahne… Kendimi ifade ediyorum. Dünyanın en zor ama en güzel şeyi, özgürlüğü bana verdiği için tiyatroyu seçtim. Tiyatroyu çok seviyorum. Dünyanın başka bir yerindeki bir kadını, mitolojiden bir kahramanı oynuyorum. Çok yoğun duyguları, farklı pek çok duyguyu tek başıma, bir bir buçuk saat boyunca yaşıyorum.”

Amatörlükten profesyonelliğe uzanan yolda yaşadıklarını, ilginç anılarını anlatan Jülide Kural, sanatçıların bir tavrı olması gerektiğini, seyircilerin de seçici davranmasının zorunlu hale geldiğini söyledi. 90’lı yıllardaki dizi sektörüyle şimdiki dizilerin arasında çok büyük farklar olduğunu hatırlatan Kural, ‘Ya tutarsa’ diye diziler yapıldığını, insanların günde 18-20 saat çalıştırıldığını, sanatçı olarak emekten ve eşitlikten yana tavır alıp buna karşı çıkılması gerektiğini ifade etti. Kural, “İnsanın ürettiği şeyi savunabilmesi gerekiyor. Hangi dizide oynuyorsanız onu savunabilmeniz, sevebilmeniz gerekiyor. Ben arkasında durabileceğim şeylere imza atarım” dedi.

Felsefe eğitimi almasının tiyatro hayatına katkısı hakkındaki soru üzerine Kural, “Felsefe eğitimi şart değil ama herkesin felsefeyle ilgilenmesi gerekiyor. Felsefenin bireye çok büyük katkıları var. Felsefe, hayata farklı bakmayı, kuşku duymayı ve sorular üretmeyi sağlıyor. ‘Neden tiyatro yapıyorum’ sorusunu kendinize sorun. Çok okuyun, çok araştırın. İmkansızlıktan yakınmayın, kendi kostümünüzü dikin, kendi dekorunuzu yapın. En güzel şey,

insanın kendi ürettiği şeydir. Küsmeyin, yılmayın, yarı yolda bırakmayın, özgürlüğünüze sahip çıkın. Sadece eğlenmeyi, showları izlemeyi değil, düşünmeyi öğrenin” dedi.

Kural, son dönemlerde doğaçlama adı altında yapılan TV programlarının tiyatro değil show olduğunun altını çizdi. PAÜ Tiyatro Kulübü Hayal Perdesi Oyuncuları’nın “Kanlı Nigar” adlı ortaoyununu izleyen ve ardından yorumlarını öğrencilerle paylaşan Kural, umut dolu bir halde ve gençliğin heyecanından etkilenmiş olarak kentimizden ayrıldı.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı