Tavas’ta 2,5 asırlık cami: Mestanağa

Denizli, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin neredeyse yok denecek kadar az olduğu illerdendir. Ayakta kalabilenler de genellikle ibadethaneler. Bunlardan birisi de Tavas’ta 2,5 asırlık geçmişe sahip Mestanağa Camisi’dir…

Tavas’a yolu düşenler, ilçe meydanındaki Mestanağa Camisi’ni gördüklerinde, “bizim memlekette de bir dönemin izlerini taşıyan dini mabetler varmış” demekten kendilerini alıkoyamıyor. Restore ettirilen ibadethane, iç mekanda kullanılan ahşap işlemelerle dikkati çekiyor.

Mestanağa Camisi’ne girildiğinde, ilk dikkati çeken namaz kılınan bölümdeki (harim) sütunlar oluyor. Sütunları bağlayan ahşap oymalar, sanatın inceliklerini gözler önüne sererken; yine sütunlar arasındaki kemerler de iç mekana ayrı bir güzellik katıyor.

Mihrap bölümü Mestanağa Camisi’nin dikkat çeken bir başka bölümü. Ahşap kaplamalar tavana kadar uzanırken, Arapça yazılar mihrabı çevreliyor. Üst kısımda ise ahşap işlemeler bir başka güzellik katıyor iç mekana.

Haberin DevamıReklam

Vaaz kürsüsü ve hutbelerin okunduğu minberde de tamamen ahşap kullanılmış. Burada da sanatın tüm inceliklerini görmek mümkün.

MESTANAĞA CAMİSİ’NİN TARİHÇESİ
1768 yılında Hacı Muhammet Ağa’nın eşi Ümmühan Hatun tarafından yaptırılan caminin arsa alanı 370, ibadet alanı ise 250 metrekare. Taş yapı ve toprak örtü olarak inşa edilen cami, 1876 yılında Mestanağa tarafından tamir ettirilerek, üzeri ahşap çatı ve kiremitle kaplandı. Bu nedenle de caminin adı kayıtlara Mestanağa olarak geçti.

Halk arasında “Hamamönü” ve “Gerizönü” olarak da bilinmesi ise, hamam ve büyük çeşmenin (geriz) karşısında olmasından kaynaklanıyor.

Minaresi, Selçuklu mimari tarzına uygun, kesme taştan yapılmıştır. Yapan ustanın ismi ve yapıldığı tarih bilinmemektedir.

700 kişilik cemaat kapasitesine sahip cami, 1910 yıllarında bir onarım daha görmüş, önünde ve yanındaki mezarlar taşınmıştır. Yol geçmesi nedeniyle de avlusu çok küçük kalmıştır.

Caminin şadırvanı 1953 yılında yapılmış, 2004 yılında onarımdan geçirilmiştir.

Diğer camilerde yetişen vaizler, bu camide beratlarını aldıklarından, “Usta Vaizler Camisi” olarak da tanınmaktadır.

Mestanağa Camisi’nde en uzun süre görev yapan imamın Hafız Abdullah Hoca olduğu kayıtlarda yer almaktadır.

Caminin arka kısmında 1898 yılında yapılan zaviye daha sonra yıkılmıştır.

Caminin bahçesinde ve çevresinde 1995’ten sonra düzenleme yapılarak, bugünkü konumunu almıştır.