Denizli’de 12 ay turizm hedefi

Denizli Valisi Abdülkadir Demir’in denizlihaber.com’dan Yaşar Tok’a verdiği özel röportajın son bölümünü turizm oluşturdu. Denizli’de sürdürülebilir ve yılın 12 ayın yayılan bir turizm sektörü oluşturmanın gelecek adına büyük önem taşıdığına işaret eden Demir, bu doğrultudaki projeleri ve hedefleri anlattı.

YAŞAR TOK: Buradan kentin turizm politikalarına geçiş yapalım isterseniz. Denizli Turizmi nereye gidiyor, nasıl bir planlama içinde ve stratejik ya da orta vadeli hedefleri neler? 12 ay boyunca aynı tempoda devam eden bir turizm için neler yapmak gerekiyor?

KARAHAYIT TERMALİN MOTORU OLACAK

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Turizm kentin yabancı olduğu bir konu değil. Önceki dönemlerde zaman zaman şu an olduğundan çok daha güçlü dönemlere tanık olmuş bu kent. Özellikle Pamukkale-Hierapolis ve bağlantılı olarak Karahayıt’taki turizm birikiminin kent için çok önemli olduğuna inanıyorum. Aslında şu anda Pamukkale ve ona bağlı turist sayımız pek çok kentin rakamlarını çok çok aşıyor. Sayısal olarak yoğun turist alan bir kentiz. Ama bazen farkında olmuyoruz. Hazır bir potansiyelimiz ve birikim her zaman var ama bizim hedefimiz bu değil. Günübirlik turizm hedefimiz olamaz ve hiçbir zaman hedeflerimizi karşılayamaz. Burada turizm ile ilgili en önemli husus hiç kuşkusuz termal turizm. BU kadar imkan ve değişik kaynak var. 36.5 dereceden 240 dereceye kadar değişen sıcaklık değerlerinde bu kaynaklar. Buna rağmen hemen hemen termal turizmde yok denecek noktadayız. Bu çok inanılmaz ve kabul edilemeyecek bir şey. Ama durumu çok kısa sürede aşmamız gerekiyor. İmkanlarımız var.

Karahayıt bu işin motoru olacak. Ayrıca Sarayköy, Buldan Yenicekent ve Gölemezli de çok geniş bir turizm bölgemiz var. 1/5000 lik plan tamamlanmış, 1/1000 lik planı ise bakanlık tarafından incelenmekte. Bu plan da tamamlandığı zaman oralarda turizm yatırımları potansiyeli canlanacak. Buraların tamamını düşündüğümüzde Denizli termalinin turizmin ana yapısı olacağından hiç kuşkumuz yok. Ama burası ile ilgili planlamanın çok doğru olması lazım. Şu anda ben bunların çok sağlıklı olduğuna inanıyorum. Özellikle Karahayıt’la ilgili planlar belli, yapılması gereken çalışma belli, hiçbir tereddüdümüz kalmadı. Sarayköy ve diğer bölgeler ile ilgili imar planı bitirilemediği için buralardaki yatırımcı beklemek zorunda kalmış. Ama imar planı tamamlandığında çok kısa sürede önemli neticeler alınacağına inanıyorum. Buna dayalı olarak Buldan’da konaklama alanları yaparak turizmi başarmamız gerekiyor. Şu anda orada tek kişilik bile konaklama imkanı olmayan bir yapı ile karşı karşıyayız. Turizm daha başlamadan önceki mesafe aldığı dönemlerde, beraber yarıştığı ilçeler ve beldelerde daha iyi konaklama yapılabiliyor. Buldan da Kaymakamlık ve Belediye’nin iki yapısı düzenleniyor bittiği zaman en az elli yatak kapasitesi oluşturacak. Ve siz kırk elli yıl önceki yapılarda konaklama imkanı bulacaksınız. Colossae orada bir otel uygulaması yapıyor. Onlar da tamamlandıktan sonra çok şeyin değişeceğine inanıyorum. Buldan çok daha ileriye gidecek.

YAŞAR TOK: Termal konusunda izlenen politikalar mı yavaş yürüyor, yoksa bizler mi hızlı beklenti içindeyiz?

GÜNÜBİRLİK DEĞİL, HAFTALIK TURİST

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Termal turizm ile birlikte haftalık konaklamalar olacağından-zaman zaman 2-3 haftayı bulacak- mutlaka bunların işin içine dahil edilmesi gerekiyor. Mesela Afyon termaline yalnızca yerli turist geliyor ve sadece hafta sonu geliyor. Ben bunun termal tedavi olduğuna inanmıyorum. Eski çamur banyoları yöntemi bu. Ama burada biz çok önemli imkanlara sahip olduğumuzu, bu antik kentleri, doğal yapıları bir araya getirebileceğimize inanıyorum.

Biliyorsunuz kış turizmi için Bozdağ yıllardır konuşulan bir konu. İnşallah bu ay sonu onun da ihalesini yapacağız. Ondan sonra kış turizmine gelenleri ağırlayacağız. Orası da turizm yatırım bölgesi seçildi. Üstelik 5.teşvik bölgesi ilan edildi. Özellikle yerli turizm için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunların tümü bir araya geldiğinde dört mevsim ve 12 ay turizm yapılabilecek kapasiteye ulaşacağız. Ama bunun yunun yüzlerce detayı var. Saydıklarım dışında Buldan yayla gölü, Güney Şelalesi gibi onlarca konu bizi bekliyor, umarım bu zorlukları aşacağız.

MENDERES BİZE GÖRE PLANLANMAMIŞ

YAŞAR TOK: İki önemli konuda daha görüşünüzü almak istiyoruz. Bu konulardan birincisi Menderes nehri. Özellikle Yukarı Menderes havzası Denizli bölgesinde ve gerek tarımsal sulama ve gerekse sanayi açısından çok önemli. Ama yıllardır kangren olan bir çözümsüzlük içinde.

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Doğruyu söylemek gerekirse biz Menderes’in nimetlerinden fazla faydalanamıyoruz. Zaten sulama anlamında da Denizli’ye göre planlanmış değil. Yukarı Menderes havzasından çıkan su bizden çok Aydın ilinin topraklarını suluyor. Yani biz bu bölgede fazla kontenjan kullanamamışız.

YAŞAR TOK: Son dönemde Cindere Barajından salınan suyun değerlendirildiği söylenebilir sanırım.

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Evet. Ama o da daha çok öbür kolu ile ilgili. Genel olarak Menderes geçtiği alanlarda her dönem kirlilik sıkıntıları ile gündeme gelen bir akarsu. Kent olarak başarılı olamadığımıza, bunu başarmak için uzun vadede üzerinde kafa yormamız gereken bir konu olduğuna inanıyorum.

BÜYÜKŞEHİRİN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİ MENDERES OLMALI
Gelişmiş tüm toplumlarda iç sular çok önemlidir. Başka toplumların olmayan şeylerini abartarak nasıl sunduğunu biliyoruz. Oysa burada neler yapılamaz. O nedenle Menderes konusu başlı başına bir gündem maddesi olması gerekiyor.
Büyükşehir uygulaması çok iyi değerlendirilir ve hazırlığı iyi yapılırsa, tek elden planlamayla doğru yönlendirilirse iyi sonuçlar alınacağına inanıyorum. Belki de büyükşehir ile birlikte en çok gündemde tutmamız gereken konu, kamuoyu oluşturarak Menderes nehri ve Havzası olmalıdır.

YAŞAR TOK: İkincisi Menderes ile ilintili bir bölge. Türkiye bağ ve şarapçılığının en önemli bölgelerinden biri Menderes üzerinde bulunuyor. Yenicekent, Güney, Çal, Bekilli güzergahında üretilen üzüm ve şarap, neredeyse Türkiye hacminin %25-30’una karşılık düşüyor. Denizli bunun çok farkında değil. O nedenle turistik bir unsur olarak hiçbir zaman düşünülmemiş. Oysa Türkiye’de yetişen kaliteli üzüm çeşitlerinin neredeyse tümü bu bölgede ve yüksek kalitede yetişiyor. İşte bu güzergahı turizm planlaması içinde düşünüyor musunuz, nasıl düşünüyorsunuz?

BÖLGE ÜZÜM VE ŞARABINI ÖNEMSEMELİYİZ

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Bölgenin bağcılık ve şarapçılıktaki üretim miktarı neredeyse Türkiye toplamının dörtte birine ulaşıyor ve bu üretim her yıl artış gösteriyor. Burada iş daha çok bölge şarapçılığının liderliğini yürüten firmalarımızla işbirliğinden geçiyor. Onların şaraplık üzüm üretiminin gelişmesine büyük katkı yaptığını biliyoruz. Bu anlamda bölge tarımcılarını bilinçlendiriyorlar. Türkiye ve dünya çapındaki pek çok firma da buradaki kaliteli üzümlerden alım yapıyorlar. Firmalarımızın bu çabaları ve üreticimizin bilinçlenmesi, bölgeyi Türkiye’nin sayılı üretim üslerinden birine dönüştürmüş. Bu durumu çok fazla önemsemek gerekiyor. Örneğin yurt dışına giderken uçaklarda yapılan ikramlarda etiketlere bakıyorsunuz, “bu şaraplar Denizli bölgesi üzümlerinden üretilmiştir” diyor, bunu pek çok yerde görüyorsunuz. Asıl önemli olan da bu zaten.

ŞARABI ÖNCE PAMUKKALE’DE SUNMALIYIZ

YAŞAR TOK: Turizm planlamaları içinde bu durum nasıl değerlendirilebilir?

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Ben Pamukkale Şaraplarının sahibi Yasin(Tokat) Bey’e ısrarla söyledim, dedim ki, “şu andaki yapıyla bizim Güney’e turist götürmemiz veya yönlendirmemiz çok kolay değil. Ama uzun vadeli hedeflerimiz içinde mutlaka olması lazım.” Kısa vadede ise Pamukkale civarında şarapla turisti mutlaka buluşturmalı. Bunu kendisine teklif ettim. Onun da bu konuda bir hazırlığı olduğunu biliyorum.
Sadece o değil, aynı alanda faaliyet gösteren diğer firmalarımızda mutlaka bu konuda öncülük yapıp girişimlerde bulunmalı. Bunun mutlaka yapılması lazım. Böylece bu bölgede turistik talebin ne olduğunu ölçme imkanları olacak. Ayrıca yapılan yeni Pamukkale yolumuz var. İnşasında epey mesafe aldık. Pırıl pırıl bir yol ortaya çıkacak. Yol yapımı ve çevre düzenlemesi tamamlandığında güzergah üzerindeki hijyeni olmayan, sağlıksız işletmeler de bir düzene girmek zorunda olacağından-ki bu durum beni il valisi olarak epey sıkıntıya sokuyor- daha kaliteli bir sunum için ortam uygun hale gelecek.

GÜNEY-ÇAL-BEKİLLİ GÜZERGAHI: UZUN VADELİ TURİZM ALANI
Sonuç olarak turizm için şarapçılığın çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu konuda hazırlanacak planların gerçekleşmesi için şarapçılarımızın şimdiden girişimlere başlamasıyla, turizmin üretici ilçelere yayılması daha kısa zamanda gerçekleşecek, böylece sözünü ettiğiniz Güney-Çal-Bekilli güzergahını bilinir ve çekici hale getirecektir.

Denizli Valisi Abdülkadir Demir ile yaptığımız söyleşi burada sona ermedi aslında. Sadece devamını başka bir zamana erteledik. Önce zaman mefhumu bizi kısıtladı, sonra devamında konuşmayı istediğimiz konuların geniş bir alanda, uzun bir söyleşiye dönüşmek zorunluğundan şimdilik kaydıyla nokta koyduk.
Oysa daha güncel ve kenti yakından ilgilendiren konular ilgi alanımızdaydı.
Büyükşehir olmuştuk, bu durum kentin kültürel kimliğini derinden etkileyecekti, müze konusunda yapılan çalışmalar hangi aşamaya ulaşmıştı, nasıl bir müze düşünülmekteydi, kent içi turizm meselesi tüm bu gelişmelerle bağlantılı olarak nasıl tasarlanmaktaydı, bu sorunların kentsel dönüşüm projeleri içindeki ele alınış biçimi neydi, yerel seçimler için start alınmaktaydı ve bir yandan bu süreç işliyorken ilin mülki amiri olarak kent valisi saydığımız konulardaki hizmetler, çözümler ya da çalışmalar için nasıl bir hareket alanı bulmayı umuyordu?…

YAŞAR TOK: Sayın Vali’m eğer sizin için uygun olursa Eylül başında yeniden kapınızı çalmayı düşünüyoruz. Konuşmak istediğimiz konular işte bunlar.

VALİ ABDÜLKADİR DEMİR: Eyvallah, benim için hiç sorun yok, belki o zaman daha rahat konuşuruz, bazı gelişmeler olur ve biz o gelişmeleri de birlikte konuşma imkanı buluruz.
Vali Demir’in son sözleri şimdilik bunlar oldu.