TİN: DENİZLİ 5, TÜRKİYE 400 OLUR

Şahin Tin… AK Parti’de mağdur edildiğine inanılan bir isim. Temayül yoklamalarındaki sonucun aksine ya listenin arka sıralarına konuldu ya da listede yer verilmedi. Yeni bir seçimin arefesinde ise AK Parti İl Başkanlığı ona emanet edildi.

2007 ve 2011’i anımsayanlar, Denizli’deki yeni döneme ilişkin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Şahin Tin’in arasında barış sağlandığını, Denizli’de yeni bir dizayna gidileceği, oyunun yeniden kurulacağını ve masadaki oyuncuların değişebileceğini konuşuyor. Biz de Şahin Tin ile iddialarından vazgeçip geçmediğini, 7 Haziran seçimlerini, AK Parti’nin Denizli hedeflerini konuştuk. İşte söyledikleri…

BAŞBAKAN’DAN TALİMAT

ENGİN ÜNAL: 2007’de bıraktığınız AK Parti İl Başkanlığına yeniden geldiniz. Sizi yeniden buraya getiren süreci anlatır mısınız?

ŞAHİN TİN: Ben, partinin ildeki kurucularındanım. 2003 yılında o zaman AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan il başkanlığı görevini verdi. 2007’ye kadar da bu görevi yaptım. 2002’de hatırlanacağı üzere AK Parti yüzde 24,5 oy aldı. Oy ve üye oranını artırmak için bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Denizli’ye layık bir AK Parti Teşkilatı oluşumu için elimizden gelen gayreti gösterdik.

2004 yerel seçiminde yüzde 52’ye yakın oyla Denizli Belediye Başkanlığını kazandık. O dönem belediye başkan adayımız Nihat Zeybekci ile beraber teşkilatımız ve milletvekillerimiz, Denizli’de AK Partilileşme süreci, “Ben AK Partiliyim” diyenlerden bir parti aidiyeti yarattık. 2006’da il kongremizi stadyumda yaptık. Binlerce insan o kongreye katıldı.

2007’de milletvekili aday adaylığı için il başkanlığından ayrıldım. O dönemde ben 5. sırada yer aldım ve az bir oyla milletvekilliğini kaçırdım. 2011’de tekrar milletvekili aday adayı oldum. Milletvekilliği yine nasip olmadı. Ama bu süreçte partiden hiç kopmadım. Partimize bütün çalışmalarda destek oldum. O günlerde bizi sevenler, partililerimiz Şahin Tin’i hep mağdur edilmiş bir insan olarak gördü. Bunu söylememde bir beyis yok. Partimize küsmedik, kırılmadık. Bu dik duruşumuzun bize kazandırdıkları, halkımızın ve partililerimizin teveccühü, genel merkezin takdiriyle kongrede il başkanı adayı olma düşüncem bulunmamasına rağmen Başbakanımız beni çağırdı; “Şahin, sen il başkanı olacaksın. Bu dönem önemli bir dönem, zor bir dönem. Denizli’yi seçimlere seninle taşıyacağız” dedi.

Burada Sayın Bakanımızın ve vekillerimizin, parti teşkilat ve tabanının benim ismim üzerinde birleşmiş olması da önemliydi. Onların da teveccühüyle il başkanlığına tekrar seçildim. Belkide bu bir fedakarlıktı.

MİLLETVEKİLLİĞİ İDDİASINDAN VAZGEÇTİ Mİ?

ENGİN ÜNAL: Ben de tam onu sormak istiyorum. İki dönem milletvekilliğine aday adayı oldunuz. Bu seçimin arefesinde il başkanı olduğunuza göre zaten adaylık söz konusu olmadı. Bu iddianızdan vazgeçtiniz mi, yoksa daha sonraki dönemlerde o yılda yeniden yürürüm diye midüşündünüz?

ŞAHİN TİN: Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben AK Parti’ye gönül vermiş birisiyim. Mesele parti meselesi değil, Denizli sevdasıdır. Bunu Sayın Bakanımız da her zaman dile getirmiştir. Artık CHP’lisiyle, MHP’lisiyle, diğer muhalefete mensup partilerin mensubu kardeşlerimizle birlikte Denizli davası ve sevdası için birlikte hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Böyle sevdası olan buyursun gelsin diyoruz. Milletvekilliğinden vazgeçmiş anlamında bir şey yok. Kendimi görev adamı olarak görüyorum. Milletvekilliği verilirse milletvekilliği yaparız. İl başkanlığı verildi, il başkanlığını yaparız.

ENGİN ÜNAL: Belediye başkanlığı?

ŞAHİN TİN: O günkü şartlar ne gerektiriyorsa onu yapmaya hazırım. Partinin her kademesinde görev yaparım. Bunu göstermiş olduk. İllaki bir koltuk, bir makam arzusunda değilim. İl başkanları için “milletvekili olur” görüşü yaygındır. Bu doğaldır. Ben, “olmayacağım”demiyorum. “Allah nasip ederse de olur” diyorum. Kendi görüşlerimi açıkça anlatmaktan dolayı da korkmam. Kişileri sadece partisel görüşleriyle değerlendirmem. Bir insan Denizli için bir tuğla koyacaksa biz o insanlara hizmet etmeye, onların yanında yer almaya hazırız. Bizden bir işadamı bir şey istediğinde şöyle bakarım: Denizli’ye hizmet veriyor, istihdam yaratıyordur, yanında oluruz, destek veririz. İnsanı insan olduğundan seviyoruz.

7-0’I REVİZE ETTİ

ENGİN ÜNAL: “2007’de 7-0” diyordunuz. Bu seçim için “5” diyorsunuz. Burada hedef revizesi mi söz konusu ya da daha realist mi yaklaşıyorsunuz?

ŞAHİN TİN: Daha reel davranıyoruz. O günkü hedefi öyle koymuştuk. 7 milletvekilliğini de kazanmak istiyorduk. Hayal etmek kadar güzel bir şey yoktur. Biz de o dönem “Denizli’den 7 milletvekili çıkıyor, 7’sini de almak istiyoruz” dedik.Bugüne baktığımızda hedef 7 Haziran’da 400 milletvekilliği kazanmak. Denizli’den AK Parti olarak 5 milletvekili çıkardığımızda 400 milletvekili çıkarmış olacağız.

ENGİN ÜNAL: Denizli 5 olursa, Türkiye geneli 400 olur diyorsunuz?

ŞAHİN TİN: 400 olmasa bile yaklaşır. Tabiki bu rakamlar üç aşağı beş yukarı gerçekleşir. Söylediğimi 2 artı 2 eşittir 4 diye görmemek lazım. Çünkü siyaset çok farklı yorum ve sonuçlara gebedir her zaman. Biz öncelikle yerel yönetimler ve hükümetimizin sağladığı katkılara bakarak Denizli’nin hak ettiğini aldığını, bunun da karşılığını alacağını söylüyoruz.

ADAY BELİRLEMEDE BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ

ENGİN ÜNAL: Milletvekili adaylarını belirleme kriterlerinden birisi olan temayül yoklaması geride kaldı. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

ŞAHİN TİN: Aşama aşama yapılacak çalışma, AK Parti Genel Merkezi’nde oluşturulacak komisyonca değerlendirilecek. Birinci aşama temayülle geride kaldı. Çıkacak sonuç parti tabanın kimlerle daha iyi çalışabileceğini gösteren bir çalışmadır. Genel merkez için bir göstergedir.

Bir sonraki aşama ankettir. Kimleri milletvekili görmek istersiniz diye sorulacak. Sivil toplum kuruluşlarına sorularak bilgiler alınacak. Genel merkezin burada yapacağı nokta atışlar olacaktır. Teşkilatımızın vereceği bilgiler önem taşıyacaktır.

Bunların devamında Ankara’da mülakat var. Her aday adayı Ankara’ye gidecerek komisyona mülakat verecek. Tüm bunlar birer göstergedir. Hepsinin sonunda puanlama olacak. Görüş ve değerlendirmeler ortaya çıkacak. Son aşamada tüm kriterler değerlendirilerek Denizli’ye yakışan bir aday listesi oluşacaktır.

ENGİN ÜNAL: Tarih belli mi?

ŞAHİN TİN: 6 Mart’ta birinci, 16 Mart’ta ikinci komisyon, 23 Mart’ta üçüncü komisyon var. 7 Nisan’da ilk listelerin derlenmesi, 17’sinde geçici listenin verilmesi gerekiyor.

KAVAF VE RAMAZANOĞLU GENEL MERKEZİN İŞİ

ENGİN ÜNAL: Aday adayları listesine baktığımızda, eski bakan Selma Aliye Kavaf’ı Denizli’de, ablası Sema Ramazanoğlu’nu İstanbul’da aday adayı olarak görüyoruz. Bir önceki dönemde de benzer tablo yaşanmıştı. Nasıl bir sonuç çıkar?

ŞAHİN TİN: Sema Ramazanoğlu Hanımefendi partimizin kurucusu. Selma Hanım da Kadın Kolları Genel Başkanlığı, milletvekilliği, bakanlık yapmış bir partilimiz. Buna göre genel merkez neyin uygun olduğuna karar verecektir. Biz olaya Denizli açısından bakıyoruz.

HERKESİN KAHVESİNİ İÇECEKLER

ENGİN ÜNAL: Bu seçimde nasıl bir strateji izleyeceksiniz?

ŞAHİN TİN: Sürprizler var… Çalışma stratejimizi, yol haritamızı belirliyoruz. Şu anda net şeyler söyleyemem. Ancak şunu söyleyebilirim. Biz, fanatik bir parti gibi davranmayacağız. Kapımız herkese açık. Buraya gelen hiç kimseye “partili misin değil misin” diye sormayız. Evrensel düşünüyoruz. Önce insana hizmet yaklaşımındayız. Bu seçimde herkesi oy kullanmaya davet ediyoruz. Denizli’ye daha çok hizmetin gelmesini Sayın Bakanımız ve Büyükşehir ile birlikte sağlamış olacağız. Girilmedik kapı bırakmayacağız. Herkesin kanvesini içeceğiz. Buraya gelenlere de kahvemizi içireceğiz. Barış, birlik ve beraberlik içinde, hiçbir ayırım yapmadan yapmak istediklerimizi anlatacağız. Takdir onların. Bu demokratik bir hak. O günkü kullanacakları silahtır aslında. Bizim eksiğimiz varsa bununla yönlendirecekler, bugüne kadar hizmetlerimiz iyiyse bununla takdir edecekler.