REKLAMI GEÇ

“ÖRENYERİ AYDA 4 GÜN ÜCRETSİZ OLSUN”

15 Ocak 2016 Cuma

ic_kapak

Yaşar Tok: Sayın Başkan, 2013 yılı son aylarıydı diye başlayalım mı?

Hüseyin Gürlesin: Ben söyleyeyim, o yılın son günüydü. 31.12.2013

Y.T: Evet ama ondan önceki ayda, Kasım ayının sonlarına doğru bir anlaşma protokolü imzalandı, benim bildiğim Denizli Valisi ve Kültür Müdürünün imzasıyla. Siz de o dönem İl Genel Meclisi Başkanıydınız. Oysa 3-4 ay sonra İl özel İdaresi adına Pamukkale örenyeri işletmesi Büyükşehir’e devredilmeliydi. Buna tarihin cilvesi mi diyelim, sizi şimdi de, o dönem vermek zorunda kaldığınız Pamukkale’yi geri almak için mücadele etmek zorunda bırakıyor. Kısaca o günlerde Pamukkale’yi nasıl devrettiniz?

3

“PAMUKKALE DEVRİNDE İMZAM YOK”
H.G: Ben hemen şunu söyleyeyim, o devir işleminin altında benim imzam yok, bu bir. İkincisi, niye bu noktaya gelindi? Büyükşehir statüsüne geçecek olan yerlerde İl Özel İdareleri kapatılacak olmasından dolayı ikili bir yapı olma ihtimaline karşı kanun böyle düzenlenmişti. Bakanlık bu konuda(Pamukkale’nin işletilmesi konusunda) bir karar aldı. Öncesinde İl genel Meclisi başkanıyla görüştü, Vali ile görüştü en büyük mülki amir olarak, bizlerin haberi bile olmadı desem yeridir. Açıkçası benim Aralık ayının 15’inden sonra belki haberim oldu. Ben hemen harekete geçtim, böyle böyle bir durum var, sıkıntılı, böyle bir şey olamaz dedim. Yani olmaması noktasında çok direndim açıkçası. Müdahil olmalarını da söyledim ben Osman Başkanımıza da, Nihat Bakanımıza da.

“ÖRENYERİNİN TÜRSAB’A VERİLMESİ KONUŞULMALI”
Y.T: Müdahil olmadılar mı? Bir de müdahil olabilirler miydi, bunun imkanı var mıydı?
Ama Bakanlığın o dönem genel olarak aldığı bir karar var. Örenyerlerinin tamamını artı müzeleri Bakanlık kendi uhdesine alıyor, daha sonra da TÜRSAB’a veriyor. Böyle bir şeyi planlamış. Bana göre gerekçe çok masumane. Özel İdare kapandığı zaman orada yeni bir yapılanma olmadığı zaman, bir kaos olur, doğru mu? Ve seçimlere kaç ay kaldı, üç ay! Bu zaman aralığında bir kaos, bir boşluk olmaması için böyle bir yapılanmaya gidilmesi kararını uygun görmüşler. Tabi bu tartışılması gereken bir konu aslında! Ama ilk bakışta doğru bir karar. Nedeni o kaosun olmaması. Turizm bölgesiyiz. Yeni yapılanmaya hazır olmadığımız anda, orada bir günlük aksaklık; giriş çıkışlarda, bakım meselesinde… Travertenlerin bakımının 10 gün yapılmadığını düşün! Dünya miras listesine girmiş Pamukkale’de böyle bir sıkıntı olmasını hiç kimseye anlatamazsın. Ondan dolayı Bakanlık burayı önce kendi uhdesine alıyor, sonra da TÜRSAB’a veriyor. Bu ayrı bir boyut. Ama bunların hepsinin konuşulması gerekir. Niye bu noktaya gelindi, bunun da bilinmesi gerekiyor.

1

“DEVİR İŞLEMİNE KARŞI ÇIKTIM”
Y.T: Yani kısaca sizin bu devir işleminde imzanız yok, rızanız da yok. Bunu mu anlamalıyım?

H.G: Yok, ne imzam var ne de ben bu işe rıza gösterdim. Aksine karşı çıktım. Bunu da hem Büyükşehir’de Osman Başkan, hem de Nihat Bakanımızla paylaştım. Kötü olsun diye hiçbir şey yapılmaz ama ben bir kez daha söylüyorum, Pamukkale’nin diğer örenyerlerinden kesinlikle farklı olduğunu düşünüyorum. Burada yaşayan bir yapı var. Bu kelimeleri de laf olsun diye söylemiyorum, itinayla ve dikkatli biçimde kullanıyorum. Ben İl Genel Meclisinde başkanken biz orayla üç yıl ilgilendik. Hatta yeni projeler ürettik. O Kocaçukur bizim eserimiz. O günün parasıyla oraya beş milyon para gömüldü, şimdiki düzgün hali böyle ortaya çıktı. Hatta oranın daha devamının gelmesi gerekiyor. Benim bakanlıkla görüşmelerim var şu anda bakan yardımcıları iki kere geldiler, projelerimizi sunduk. O yaşayan yapının daha iyi noktaya getirilmesi için ve yeni ilave yatırımlar için. Kesinlikle ama Büyükşehir ama Pamukkale Belediyesine verilmeli diyorum ben.

“İŞLETME YEREL YÖNETİMLERDE OLMALI”
Y.Tok. Yerel yönetimlerin uhdesinde olmalı diyorsunuz, Büyükşehir mi, Pamukkale mi?

H.G: Kesinlikle yerel yönetimlerde olmalı. Hatta şunu da söyleyeyim, yerel yönetimler önemli olduğu için, Ben İl Genel Meclisi başkanıyken ve Ak Partili başkanı iken Pamukkale MHP’li idi, MHP’li olmasına rağmen Pamukkale Belediyesi ile protokol yaparak orda temizlik ve çöplerinin alınmasından dolayı yıllık ciddi paralar ödüyorduk. Gaye, o yerel yönetim yakın olduğu için ilk müdahaleyi o yapar temizlik olsun, şu olsun bu olsun. Niye, elimizde büyük bir nimet, hazine var. Bunun yerel yönetimde olması gerekiyor. Özellikle Pamukkale. Diğer ören yerlerinden farklı kılınması gerektiğini düşünüyorum. Büyükşehir olmazsa biz mutlaka istiyoruz. Hangimizde olduğu çok önemli değil.

Y.Tok. Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra geldi ve dedi ki; Denizli Lisesi Denizli Belediyesi’nin olmalı. Ve bunun için talimat verdiğini belirtti. O dönem Cumhurbaşkanı bu işle, buradaki Denizli Lisesinin konusuyla bile bu kadar yakından alakalı ve ilgiliyken, neden Pamukkale’ye ilgi göstermedi? Ya da devir sırasında Cumhurbaşkanı’nın haberi var mıydı sizce?

2

PAMUKKALE ERDOĞAN’A ANLATILIRKEN
DETAYLAR ATLANMIŞ OLABİLİR
H.G: Karar alınırken bazı detaylar atlanabiliyor. Bu ören yerleri, Türkiye’deki tüm ören yerleri Bakanlık uhdesine geçerken bilgi muhakkak paylaşılmıştır. Ama o detay belki şu bu konuda söylenmemiş olabilir. Burada yaşayan bir yapı var ama bunu da aktaralım denmemiş, atlanmış olabilir. Bu söylense ben iddia ediyorum ileriyi gören biri olarak Cumhurbaşkanımıza aktarılmış olsaydı… Çünkü seçici birisi, her şey olup bitiversin demiyor, onun en iyi en mükemmel olması için uğraşan bir kişi. Ben burada bu detayların anlatıldığını zannetmiyorum. Zerre kadar inanmıyorum. Denizli Lisesi konusu da ona anlatılmış ve talep edilmiştir.

Y.TOK: 2012 yılından beri TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy buraya geliyor, yemekler yeniliyor geziliyor. Arkasından Başaran Ulusoy Denizli Kitabı sözü veriyor. Arkasından Tripolis ve Laodikya’ya arabalar alıyor ve hemen arkasından Pamukkale TÜRSAB’a veriliyor gidiyor. Belki hiç kimsenin kişisel çıkarı olmadan ama sonuçta Denizli halkının gelir kaynağı TÜRSAB’a hediye edilmiş gibi geliyor bana. Pamukkale’nin daha güncel sorunları var. Fiyat artışı gibi, TÜRSAB geldi 25 lira oldu şimdi 35 liraya çıktı. Yüzde 40 gibi oranla yükseldi. Siz bu olay üstüne “bence de pahalı” dediniz. TÜRSAB Zaten ihale ile almadı. TÜRSAB’a verildi “İşletmeyi ben alacağım ya da Büyükşehir alacak, mutlaka birimizin alması gerekiyor” şeklinde bir ifade kullandınız. Siz buradaki fiyat politikasını yanlış buluyorsunuz. TÜRSAB’ın o fiyatı belirleme gibi bir hakkı var mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

PAMUKKALE GİRİŞ FİYATI YÜKSEK
H. Gürlesin: Yani önce şöyle söyleyeyim rakam yüksek kesinlikle yüksek. Bu konuda dört kişilik bir çekirdek aile olsa 160 lira. Hele şehir dışından gelen bir aile Denizli’nin neyi meşhur, nereye gidiyoruz? Pamukkale’ye götürmek istese hadi 6 kişi önceki rakamla 150 son rakamla 240 lira az bir rakam değil. Bir ailenin bir aylık gelirine 1500 -2000 desek bu giriş rakamıyla, içeride de aç gezecek hali yok. Buradan yola çıktığımızda yüksek olduğunu düşünüyorum. Veya özel bir bölgedir, özel bir mekandır ama burası en azından benim açıkladığım şekliyle belirli günlerde ücretsiz olmalı. Denizli halkı Pamukkale ile buluşturulmalı. Hatta Denizli değil, T.C vatandaşı olan, kimliğini gösterip belirli günlerde bana göre ayın mümkünse 2 günü, o da olmuyorsa bir gün.

DENİZLİ İNSANI PAMUKKALEYİ HATIRLAMALI
Y.T: Bu konuda resmi bir girişiminiz oldu mu?

H. Gürlesin: Ben onu söyledim ve Bakanlık’la da paylaştım. Yaptığım görüşmelerde onu da söyledim. Bu da bilinsin. Ben çekinmiyorum bu konuda. Hem siyasiyiz hem de vatandaşa hizmet etmek istiyorum. Dünyanın öbür ucundan kaç bin km uzaktan vatandaş geliyor, turist geliyor parasıyla. Tamam girsin ama benim vatandaşım yanı başında. Hele hele Denizli deki oraya gidemiyorsa, T.C vatandaşı az giriyorsa veya giremiyorsa ki bu rakamlardan belli, yüzde 85 turist, yüzde 15 yerli turist, ondan dolayı müze kartını anlatamıyoruz. Vatandaş Pamukkale’yi unuttu. Yeniden hatırlatmak bizim görevimiz.

Y.T: Müzekart tek başına çözüm olacak mı? Ya da neden yaygın bir kullanımı yok?

H. Gürlesin: Müzekartı kültürünün oluşması, kamu spotu hazırlayıp ulusal televizyonlarda yayınlamakla olur. Şöyle bir olay vardır. Gelir arttıkça insanın gezme arzusu olur. Cebinde parası varsa gezecek, altında arabası varsa gezecek. 2002’de 3 bin dolar olan kişi başına düşen milli gelir şimdi 10 bin dolar olarak konuşuluyorsa, bunlardan dolayı insanlarda gezme arzusu da kültürünün de bir taraftan oluşması gerekiyor. Bununla da aileler insanlar mutlu olacak, yuvalar mutlu olacak, amaç bu. Gezen insan para harcama arzusu ile çıkarmış. Müzekart uygulamasında 50 liralık kart ile isterse Pamukkale’ye 100 kere girsin. Ne yapar 2 liraya gelir. Ama önce o kültürünün oluşması gerekir. Müze kartının böyle bir kolaylığı olduğu anlatılmalı.

5

PAMUKKALE AYIN 4 GÜNÜ ÜCRETSİZ OLMALI
Y.T: Müzekart uygulaması konusunda sözünü ettiğiniz kültürün yerleşmesi turizm stratejileri ile ilgili. Dolayısıyla da uzun vadede sonuç verecek bir yöntem. Ama acil sorunlar var, o nedenle güncel olarak ne yapmalı?

H.Gürlesin: Pamukkale girişinde rakam turiste yönelik olarak yüksek alınacaksa da bunun absorbe edilmesi anlamında, kolaylaştırılması anlamında ayda dört kere her Pazar ücretsiz olmalı. Veya iki kere olmalı 1. Hafta ile 3. Hafta Pazar günü T.C vatandaşları ücretsiz girmeli. Diğerlerinden yine alınmalı. Dövizden geri kalınmamalı. Orada kültür var, tarih var. Ben vatandaşlarımı neden onlardan mahrum bırakayım? İşte o zaman insanlar da daha fazla gezmeye başlayacak. Tarihi bilgimizin görgümüzün artması bakımından buradan ben başlatayım ki yarın Efes’e, Laodikeia’ya, Tripolis’e gitsin. Ülkemdeki diğer yerleri de gezsin. Benim insanım ona layık değil mi? Layık. Burasını bize kalırsa ayda en az iki gün ücretsiz yapmalı. Bu olay şunu da getirecek, Yalnızca Denizli’deki gitmeyecek, Uşak’tan, Afyon’dan, İzmir’den, Aydın’dan, Muğla’dan; her yerden çevremizdeki illerden insanlar buraya günü birlik gelmeye başlayacak. Geldiğinde sadece Pamukkale’ye girmeyecek, Karahayıt’a gidecek. Karahayıt’ta termal sıcak suyun olduğu o ortamın geçmişiyle kıyasladığında daha farklı bir ortama geldiğini görecek, şehir merkezine gelecek tekstilden alışveriş yapacak. Gidecek teleferiğe çıkacak oraları gezecek, yani ülkenin daha iyiye doğru gittiğini hissedecek, belki iki günlüğüne gelecek çoluğunu çocuğunu alacak iki gün Denizli’de kalacak. Yani olay yalnızca Pamukkale ile kalmayacak.

GÜNCEL ÇÖZÜM İÇ TURİZM
Y.Tok: Denizli turizmine bir dinamizm kazandıracak mı bu iç turizm gelişmeleri?

H.G: Kesinlikle bunu iddia ediyorum. Yakın iller dışında uzak illerden de insanlar buraya gelecek. O hareketlilik ücretsiz olacak. İç turizm canlanacak. Artık önümüzde 3,5 yıl seçim yok, bu dengeler de oluşturulduğundan biz bunu yapmak zorundayız. Pamukkale Belediye Başkanı olarak benim bu dengeyi oluşturmam gerekir diye düşündüğüm için ben bu ihaleye her halükarda gireceğim. Çünkü önceki üç yıl İl Genel Meclisi başkanlığımdaki dönemimden biliyorum bizim o denetimlerimizde güzel şeyler yaptığımızı. Yatırım yaptık biz o zaman. Şu anda yatırım da yapılmıyor, onu da bilsin herkes.

DİNİ VE RESMİ BAYRAMLARDA ÜCRETSİZ OLSUN
Y.Tok: Başkan TÜRSAB ile görüşüyoruz diye bir ifade kullanıyorsunuz Meclis konuşmanızda?

H.G: O yanlış anlaşılmış ben Bakanlıkla görüşüyorum. Bakanlıkla görüşüyorum, karar merci orası. Ben onlarla ne görüşeceğim? Onlar ket vurur. Şu anda bu sıkıntıyı onlara da söyledim. Ücretsiz olmasını onlara da söyledim, ayrıca bir anekdot olarak şunu da söylemek istiyorum, benim İl Genel Meclisi Başkanlığımda, Başbakanımızın ayda bir İl başkanları ile toplanır, orada herkes söz alırdı. İl Genel Meclisi, kadın kolları ve belediye başkanları katılırdı o toplantılara. Ben orada söz alıp bu konuyu gündeme getirdim. “Dini ve milli bayramlarda nasıl ücretsiz yapıyorsanız, köprüleri, tramvayı, otobanları, ören yerlerini; Pamukkale’de de bunu uygulayalım. Bütün ören yerlerin de girişlerin ücretsiz olmasını teklif ettim. İçeri girdiğinde yiyip içtiğinde yine belli bir para oraya bırakacak. Şimdi onu da bırakmıyor, o satışta olmuyor. Bunu izah ettim değerlendirelim dendi. Ama tabi bunların takip edilmesi gerekiyor, devam ettirmeniz ısrarcı olmanız gerekiyor. Ben bunun doğru olduğuna o kadar inanıyorum ki, bizim ismimiz Pamukkale, o nedenle Pamukkale Belediyesinin olsun istiyorum. Ve ben tekrar söylüyorum o ihaleye katılacağım.

(Devamı Pazartesi günü)

Yorumlar

öğrenci velisi   -  Bağlantı 20 Ocak 2016, 16:09

Bakış açısı adlı arkadaşım otellerde para verenler parası olanlar. Siz hiç, ortaokul yada lise yıllarında gittiniz mi? YAda ailenizle gittiniz mi? Ne güzel o günler.Müsait alanlarda piknik yapıp, futbol oynardık. Parasız giderdik. Çünkü paramız yoktu

ALİ AKTÜRK   -  Bağlantı 16 Ocak 2016, 22:52

Pamukkale önce Denizlilinin.Denizlili Pamukkalesine tekrar kavuşmalı, Dünyada ören yerleri yaşayan tarihi kentlerdir, koruma amaçlı imar planı yunan yeşillerinin desteklediği,Türk turizmini baltalama projesidir.Pamukkale yaşayan tarihi kent olmalı!

Bakış Açısı   -  Bağlantı 15 Ocak 2016, 13:14

DENİZLİ ve HALKI bu ören yerlerine geçmişte gerekli değeri vermemiştir. Şimdi bir hak iddia etmeye hakkı olduğunu düşünmüyorum. O ören yerinin tepesindeki otellerde eğlenenler kimdi? Para kazananlar kimdi?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı