REKLAMI GEÇ

“TURİZM BAHARDA TEST EDİLECEK”

22 Ocak 2016 Cuma

ic_kapak

“BUGÜN NELER YAPILABİLİR? BİR KERE BELEDİYE BAŞKANI’NIN PAMUKKALE VE KARAHAYIT HALKI İLE BULUŞUP, NELER YAPILABİLECEĞİNİ TARTIŞMASI LAZIM. HALK NE İSTİYOR? BEN DAHA BÖYLE BİR TOPLANTI GÖRMEDİM. BİRKAÇ KERE TOPLANTI OLDU MARKA ÜZERİNE. AMA ONDAN SONRA BİR ŞEY OLMADI. ÜNİVERSİTE AÇIKLAMA YAPIYOR AMA ARKASI GELMİYOR.”

“Turizm bu bahar test edilecek.”

Rusya ile uçak krizinin başladığı günlerde aradığımız Pamukkale Turizm Derneği Başkanı Oysal Aslan içinden geçtikleri dönemin sorunlarına tam olarak teşhis koyamadıklarını böyle ifade ediyordu.

Sonrasında her şey adeta çorap söküğü gibi geldi. Önce Uzakdoğu’dan iptaller başladı. Zaten yaz aylarında başlamıştı bu iptal duyuruları, Eylül gibi hızlanıp Ankara’da terör saldırısı ile ortaya çıkan büyük katliam sonrası adeta zirve yaptı.

Sonrasında Rus keşif uçağının Türkiye tarafından düşürülmüş olması her şeye tuz biber ekti. Bir yanda bölgesel terör, diğer yanda Türkiye içinde durulmayan sular, öte yandan Rusya’nın şiddetli tepkisi ilk olarak epeydir sallantılı giden turizme son darbeyi indirdi.

Çin’den gelen resmi açıklamanın sıraladığı yasaklı ülkeler listesinde Türkiye’de sayılıyordu. Japon turistler ve Koreliler hem IŞİD katliamları, hem de sokak saldırılarına uğramaları sonrası hızlı biçimde çekilmişlerdi. Bir açıklama da Rusya’dan geldi. Türkiye’ye sayısız yaptırım uygulanmaktaydı ve bu yaptırımların en önemli iki ekonomik sonucundan birinci sırasındaki turizmdi.

Sonrasında çok yazdık. Bu arada Pamukkale üzerine bunca yazmışken, Pamukkale Turizm Derneğine söz hakkı vermeden geçmeyelim istedik.

Aşağıdaki röportaj, yaklaşık bir ay önce, uçak vakıası henüz sıcaklığını koruyorken yapılmıştı. Ancak gündem pek değişmiş değil. Hala aynı minvalde devam eden bir turizm ve ekonomik sıkışmışlık çerçevesi aşılamadı. Dolayısıyla yaptığımız röportajın bir an olsun güncelliğinde yitirdiğini söylemek mümkün değil. Okuyun göreceksiniz.

3

 GÜNÜBİRLİK TURİZMİ NASIL AŞMALI?

Y.Tok: Basit bir soruyla başlayalım, turist Pamukkale’ye nasıl geliyor?

O.Aslan: Günü birlik geliyor. Bir gece kalıp ertesi gün gidiyorlar. Akşam üzeri saat 18.00 -20.00 gibi otele giriş yaparlar, sabah saat 10.00 gibi Pamukkale’de kimseyi bulamazsınız.  O nedenle bu durumdan sadece acente ve oteller yararlanıyor. Pamukkale’deki esnaf yararlanamıyor.

Aslında oteller de memnun değil acenteler de. Bizim üzerinde çalışmamız gereken ‘burada bir haftalık müşteriyi nasıl tutarız’ formülü. En büyük çaba yerel yönetimlere kalıyor. Biz esnaf olarak, acente olarak otel işletmecileri olarak bir yere kadar oluruz ama fazla şey yapamayız.

Bir kere Pamukkale giriş ücretlerinden gelen yüzde 5 veya 10 farkın belediyelere verilmesi gerek. Direk Bakanlığa verilmemesi lazım, direk Bakanlığa gidiyor, Bakanlıkla TURSAB arasında kalıyor.

Y.Tok: Bu bölge gelirine Rus turistlerin etkisi ne oluyor sizce?

O.Aslan: Ruslardan yazın bahsediyoruz. Ruslar zaten burada konaklamıyor artık. Örnek vereyim. Gelen Rusların yüzde 80’i günü birlik geliyor. Yüzde 20’si konaklama yapıyor. Yüzde 80’i Antalya’dan arabayla çıkıyor 2.5-3 saat içinde giriyorlar, sonra bir-iki saat yukarıyı (örenyerini) gezdiriyorlar, havuza giriyorlar sonra sırayla şarap, tekstil, halı gezdikten sonra aynı gün gece saat 23.00-24.00 gibi oteline bırakıyorlar. Yani müşteri Pamukkale’yi sadece bir birbuçuk saat görebiliyor.

HEDİYELİK EŞYAYA TURİST İLGİSİ

Y.Tok: Tekstil burada turizme yönelik çok sağlıklı şekilde örgütlenebilmiş durumda mı? Ya da şimdikinden daha otantik olabilir miydi, yerel dokumayı pazarlayabilir miydi, daha çaplı olabilir miydi? Denizli’nin tekstil sanayi kapasitesi ile oranlayacak olursak?

O.Aslan: Daha iyi olabilirdi. Mesela Uzakdoğu konusunda; Denizli tekstil üzerine şey yapıyor. Nevresim olsun, battaniye olsun, havlu olsun, bornoz olsun… Ruslar şaraba ilgi gösteriyor. Daha çok Denizli ağırlıklı Selçuk şarapları bunlar. Kışın da halı ağırlıklı oluyor. Avrupa’dan gelen turistler halı üzerinden organizasyonla geliyor. 

UZAKDOĞU TÜRKİYE’DEN KAÇTI

Y.Tok: Uzakdoğu’dan gelen turist hareketi devam ediyor mu?

O.Aslan: Son zamanlarda Japon piyasası çok düştü. Geçen seneye kadar ciddi anlamda güzel Japon potansiyelimiz vardı.  Ama en son iki tane gazeteci İŞID tarafından öldürüldükten sonra maalesef Japonlar da gelmemeye başladı. Ciddi anlamda bir sıkıntı var Japon turistlerde. Yine Uzakdoğu da ikinci bir sıkıntımız Çin piyasası.  60 bin Çinli rezervasyon iptal ettirmiş. Bu rakamın yüzde 60-70’i Pamukkale’ye geliyordu. Şuanda hepsi iptal oldu.

Y.Tok: Çinliler niye böyle bir iptale başvuruyor?

O.Aslan: Çinlilerin sebebi hem bölgesel terör hem de Ankara’daki patlamaya kadar gelişen olaylar. Orta Doğu’daki bölgesel terörden bahsediliyor. Türkiye’nin Güneydoğusundaki bir nebze ama özellikle Suriye ve Irak’ta gelişen IŞID olayları yüzünden… Çin Halk Cumhuriyeti Pekin Turizm Müdürü tarafından tur operatörlerine iletilen yazıda, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler ve bölgelere dönük münferit grup seyahatlerinin yasaklandığı duyuruldu.  Açıklama 21 Aralık toplantısında yapıldı. Bizde Turizm Güncel’de yayınlandı. (İlgili habere http://www.turizmdebusabah.com/haberler/cinden-turkiyeye-turist-ambargosu-77066.html bağlantısından ulaşılabilir.)

4

NİSAN MAYIS: TEST AYLARI

Y.Tok: Peki, kış turizmi? Şimdilerde Avrupalı turistler geliyor galiba, onlarda da azalma veya iptaller var mı?

O.Aslan:  İptaller var. Ciddi anlamda var. Daha çok bölgesel çatışmalardan ve Ortadoğu politikasından kaynaklanan iptaller ama şu bir gerçek her yerde terör var artık. Tam aksi olabilirdi aslında. Bizim en çok etkilendiğimiz ülke Rusya pazarı. Biliyorsunuz Mısır’da uçak düşmüştü. Uçak düştükten sonra 2 gün içinde bütün uçakları Türkiye’ye yönlendirdiler. Zaten Mısır’a giden acentelerin yüzde70’i Türk kökenli. Yani Türkiye’ye getiren acenteler aynı şekilde kışın Mısır’a da götürüyor. Bu sene uçak krizi öncesi zaten Rusya’nın ekonomik krizi yüzünden, Rublenin yükselmesinden kaynaklanan yüzde 30-40 düşüş oldu. Türkiye-Rusya arasındaki uçak ihlal gerginliği nedeniyle bu oran sıfıra düşebilir.

Y.Tok: Daha önce telefonda konuştuğumuzda şöyle bir şey demiştiniz: “Bunun ölçüsü yok Nisan Mayıs aylarında ilk geldiklerinde bunu test edeceğiz.”

O.Aslan: Doğru, telefon görüşmemizde öyle dedim ama şu anda görüştüğümüz acentelerdeki arkadaşlarımızla olsun, yurt dışında görüştüğümüz arkadaşlar olsun konuşuyoruz, Rusya Charter dediğimiz ulaşım sistemini iptal etti, seferleri yasakladı Türkiye’ye.  Sadece Türk Hava Yolları normal seferleri gidiş-dönüş karşılıklı oluyor. Turist taşıyan uçaklara izin olmadığı için Bu ancak Mayıs’ta belli olur. İptaller ve yasaklar devam ederse dediğim gibi çok büyük bir kaybımız olacak. Eğer yumuşama olursa biraz olsun toparlar. Çükü dünya üzerinde baktığınızda Rusların en rahat hareket edebildiği, rahat tatil yapabildiği yer Türkiye’dir.

PAMUKKALE TURİZMİ AYAKTA DEĞİL

Y.Tok: Neden?

O.Aslan: Bir hizmet, iki fiyat politikası, üç müşteri memnuniyetinden! Mısır’da bu hizmeti alamıyorlar.

Y.Tok: Şu anda Pamukkale turizmini ayakta tutan ne?

O.Aslan: Şu anda Pamukkale turizmi ayakta değil. Ayakta tutan hiçbir şey yok. Bütün oteller, bütün esnaf zor durumda. Hiçbir otel, hiçbir esnaf para kazanmıyor. Böyle giderse kolay kolay kimse ayakta duramaz. Yalnızca öz sermayesi olanlar ayakta kalabilir.

Y.Tok: günlük turlar geliyor mu yine? Durum normalken günde kaç tur geliyordu?

O.Aslan: Şu anda günde 20-30 tur başka yok. Yüzde 80 bir kayıp var.  Normalde yüzde 60-70 doluluk oranı olurdu. Ortalama 60-70 tur gelirdi. Yaz aylarında 80 ile 100 arası, bu aylarda ise 50-60 gelir. Bizim en büyük sıkıntımız günübirlik olması.  Bir de fiyat politikası. Çok yükseldi. 35 TL’ye çıkardılar, havuz 42 lira galiba. Yerel müşteri 3-4 kişilik bir aile geldiği zaman 400-500 liradan aşağı çıkamıyor. Aynı paraya Antalya’da herşey dahil sistemiyle konaklama yapabiliyor.

TERMAL MERKEZ ACİLEN YAPILMALI

Y.Tok: Ne yapmamız lazım peki? Burada bir termal sağlık merkezi konusunda üniversite üzerinden çözmek için çeşitli girişimler oldu. Pamukkale üniversitesi rektörü 2013 olabilir, “Biz bu bahar veya sezon kazmayı vuracağız orada PAÜ’ye bağlı sağlık merkezi kuracağız” demişti. Ama bazı başka taahhütleri gibi bu da doğru çıkmadı. “Projeyle bölge turizm kalkınacak kurtulacak”  falan diye aynı şekilde doğruluğu kuşkulu demeçleri yayınlanıyor. Nedir bu işin gerçeği?

O.Aslan: Ben 20 senedir Pamukkale’deyim. Bu sizin dediğiniz projeyi zamanında Fransızlar yaptı, dönemin Valisi de ilk 5 milyon dolar benden diye açıklamıştı. İl Özel İdare katkısıyla olacaktı, maalesef olmadı. Yıllardan beri hep böyle haberler çıkıyor. Bir Afyon kadar olamadık. Oysa termal sağlıkta önde olması gereken yer burasıyken onlar bizden çok önde. Bu konuda ilk resmi termal hastane burada yapıldı, o örnektir, 120 kişilik. Tam olarak tedavi yapıyor. Şimdi oraya Azerbaycan ve Almanya’dan hastalar geliyor. 21 gün kalıyorlar. Ayrıca buradaki yerli hastalar da sigortadan yararlanabiliyor.

Y.Tok: Yerel yönetimler bu konuda yapılması gerekeni yaptılar mı? Neler yapmalılar?

 O.Aslan: Yerel yönetimler bunu yapmadı, neden yapamadı? Bir kere bu konuda bilgi eksiklikleri var. Uzman dediğimiz kişiler yok. Üniversitede hoca var ama maalesef yetersiz. Bugün Macaristan örneği var. 1000-1200 metreden çıkıyor sıcak suyu. Sıcaklık değeri bizimki kadar olmamasına rağmen dünyaca ünlü bir yer. Bizim Pamukkale önce termal kanunu çıkacak. Yoksa hiçbir işadamı gelip burada yatırım yapamaz. Üniversitenin yeterli kadrosu olduğunu düşünmüyorum. Bu ayrı bir eğitim ve uzmanlık alanı.

YEREL YÖNETİMLER ÇOK ŞEY YAPABİLİR

Y.Tok: Yerel yönetimlerin ellerindeki yetkiler yeterli mi? Bir de olaya bu açıdan bakmak lazım. Denizli Büyükşehir olduktan sonra Karahayıt Belediyesi, Pamukkale Belediyesi, Akköy Belediyesi iptal oldu. Bu bölge artık toptan Pamukkale ilçesi hinterlandına dönüştü.  Dolayısıyla da yerel düzeyde yapılabilecek şeyler aslında merkez ilçenin de yetkisinde değil. Parklardı, bahçelerdi, mezarlıktı… pek çok alan Büyükşehir’in yetkisine girdi. Pamukkale Belediyesi bir şey yapabilir mi?

O.Aslan: Belediyeler istedikten sonra neler yapılabilir. Belediye seçimi iki sene önce oldu.  Pamukkale’de sadece yollar yapıldı bir de kameralar takıldı başka bir şey yapılmadı. Bugün neler yapılabilir? Bir kere Belediye Başkanı Pamukkale ve Karahayıt halkı ile buluşup, neler yapılabileceğini tartışması lazım. Halk ne istiyor? Ben daha böyle bir toplantı görmedim. Birkaç kere toplantı oldu marka üzerine. Ama ondan sonra bir şey olmadı. Üniversite açıklama yapıyor ama arkası gelmiyor.

Y.Tok: Üniversite ile Dernek olarak görüşmeleriniz oldu mu?

O.Aslan: Yok. Hiç olmadı. Üniversiteye gidiyorsunuz görüşemiyorsunuz. Şimdiye kadar yerel yönetimler olsun, kaymakamlıklar olsun belediye başkanı ile görüştüm. Ama Üniversite ile değil.

TÜRSAB PARA KAZANIYOR MU?

Y.Tok: Peki, TÜRSAB’ın işletiyor olması, ayrıca fiyatların bu kadar yüksek tutulması, bütün bunların etkisi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

O.Aslan: Şimdi sadece Pamukkale’den bakmıyoruz olaya. Döner Sermaye, yani DÖSİMM’le görüşmemde Pamukkale neden TÜRSAB’a verildi açıklama istedim. Bir açıklama yaptılar çok mantıklı bir açıklama idi.

TÜRSAB Türkiye’deki örenyerleri ve müzelerin işletmesini aldı. Bugün Türkiye’de Topkapı, Efes ve Pamukkale en çok gelir getiren giriş. Ama Hatay’daki, Çorum’daki, Trabzon’daki müzeler olsun, şehir içindeki müzeler olsun aynı güvenlik hizmeti veriyorlar.  Bunu kim karşılıyor TÜRSAB karşılıyor.  Onun için Pamukkale’den, Efes’ten ve Topkapı’dan kazanılan paraları oraya da aktarıyorlar. Genele baktığınızda çok mantıklı bir sistem.

Y.Tok: Bu giderler TÜRSAB’ın kazancından mı ayrılıyor, yoksa DÖSİMM’e hesap çıkarırken tüm gider kalemlerini düşüp öyle mi hesap veriyor? Doğal olanı, tüm mali giderlerin çıkması ve geri kalanın kazanç hanesine dönüşmesidir. Bu durumda söz konusu güvenlik, bakım vs. için kamunun parası harcanmış olmuyor mu? Bir de başka türlü soralım, TÜRSAB dediğiniz gibi o yerlerden varsayalım zarar etti. Bir gün dahi kalır mı sanıyorsunuz?

 O.Aslan: Ticari bir işletmeyse kalmaz! Kazandıkça kalır.

PAMUKKALE ÖNCE HALKIN HAKKI

Y.Tok: Türkiye’de 49 tane örenyeri kiraladılar, bunlardan Pamukkale örenyeri ihale sözleşmesini gören olmadı. Siz gördünüz mü?

O.Aslan: Hayır görmedim.

Y.Tok:  Bu ihale sözleşmesinin 48’i iptal edildi biliyorsunuz. Mahkeme yasalara aykırı bulduğu için iptal etti. Sözünü ettiğiniz ören yerlerinin hiçbiri, bir kaçı belki, TÜRSAB’a aman aman yük getirecek yerler değil.  Bir eleman bir güvenlik isteyen yerler. Buraların getirdiği yük varsa da yapılan sözleşme ile telafi edildiğini düşünüyorum.

O.Aslan: Doğru söylüyorsunuz ama daha önce burada sistemde çok büyük boşluk vardı. Denetim yapılmıyordu. Sitemli, neyin ne olduğu, girişleri takip eden, yeşillendirmeye, temizliğe önem veren çalışma yoktu.

Y.Tok: Doğru, siz turizmci olarak özel ekonomik çıkar açısından bakıyorsunuz. Ama başka bir boyutları var. Tarihi, kültürel ve sosyal boyutlar. Burası Denizli kentinin insanlarına ait! Hayatını binlerce yıldır devam ettiren bir halk Denizli Halkı. Madem kültürden, dokumadan, ekonomiden söz ederken iki-üç bin yıl öncesinden söz ediyor ve gurur duyuyorsunuz, halk söz konusu olduğunda da bunu söylemek zorundasınız. Kültürleri yaşatan insandır, insan topluluklarıdır, dolayısıyla tarih boyunca bu toprakları işlemiş, bu mimariyi sürdürmüş olan halktır. Ama o halk kendi yarattığı kültürü yaşamaktan mahrum şimdi. Kaç Denizlili gelip Pamukkale’yi geziyor şimdilerde?

“AMA LAODİKEİA’YI DA ALACAKLAR!”

O.Aslan: Denizli insanı elini ayağını çekti artık.

Y.Tok: 1.5-2 yıldır başka sorunlar var. Burada özel idarenin eskiden oteli varmış.  Orası için muammen bedel belirliyor meclis daha 1996 yılında ama o parayı ödemiyorlar. Bir alacak olarak kalıyor. Yani Denizli özel idaresinin Bakanlık dışında Denizli Belediyesine devretmesi gereken mülkü var. Taşınmazları var. Malzemesi var. Aynı partiden oldukları için alınmıyor. Böyle bir durum var. Evet, eskiden özel idare döneminde belki kontrol dışıydı, belki eline geçiren istediği gibi kullanabiliyordu ama şu anda Büyükşehir ve Pamukkale Belediyeleri bu işi organize etmekten aciz mi?

O.Aslan: Değil, organize ederler. Biliyorsunuz Laodikeia örneği var önümüzde. Ama Laodikeia’yı da alacaklar.

MEVLANA NEDEN BEDAVA?

Y.Tok: Nisan’daki Mahkeme kararından sonra mı alacaklar?  2016’da ben yeniden TÜRSAB’a verilip verilmeyeceğinden bile kuşkuluyum. Çünkü 2015 İdare mahkemesi kararı emsal teşkil edebilir.

O.Aslan: Emsal teşkil edebilir Denizli Belediyesi çalıştıramaz mı tabi ki çalıştırır. Bugün Beltaş, Çamlık parkını yeniden yarattı diyebiliriz. Otoparklardan yüksek paralar alıyorlar bu sıkıntı gerçi. Ben şundan da rahatsızım, Pamukkale’yi 35 TL yapıp, Konya Mevlana’yı bedava yapmak ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabını ben merak ediyorum.

Y.Tok: Ben size sorayım, dernek başkanı olarak bu eşitsiz muamele sizi rahatsız etmiyor mu?

O.Aslan: Ben söyledim, basın açıklamamda bunu yönetim kuruluna da imzalattım. Bakanlığımızın sayfasında görüldüğü üzere Mevlana’ya ücretsiz giriliyor. Buna göre Pamukkale ve örenyeri giriş fiyatlarında da indirim yapılabileceği inancındayız. Ahmet Davutoğlu Başbakan seçiliyor, aradan bir-iki hafta geçmeden Mevlana Konya girişleri yerli ve yabancıya bedava oluyor. Bizim Pamukkale’ye gelince yüzde 40 zam yapılıyor. Ben bundan rahatsızım bir turizmci olarak. Bu sadece bizim değil, bütün STK’ların sorunu. Denizli’deki siyasetçilerin, milletvekillerinin, Bakanının açıklama yapmasını ben bekliyorum.

2

ZAMDAN EN SON HABERİMİZ OLDU

Y.Tok: O açıklamayı sizden önce Antalya Kent Konseyi yaptı.  İlk ne zaman söz konusu oldu bu?

O.Aslan: 10-15 gün önce işte. Kimseye de söylemediler. İnternete koymuşlar, oradan fark ettik. Yani en son bizim haberimiz oldu.

Y.Tok: Bu işe benim muhalif olma sebebim şu. TÜRSAB burayı işletemez. Çünkü yasa gereği, işletme hükmü ortadan kalkmış durumda. Ayrıca örenyeri işletmesi gelirlerinin yüzde 10’u örenyerinin yeniden inşası için, restorasyon, kazı, reklam, tanıtım, koruma gibi giderlerine harcanmak üzere ayrılmak zorunda. Ama bunu sözleşmeye bile koymuyorlar. İşte bu yüzden bunun gibi sebeplerden dolayı muhalif bakıyorum.

O.Aslan: Peki, bizim buradaki, Denizli’deki resmi makamlar ya da siyasetçiler Denizli’nin hakkını savunacak mı? Buna inanıyor musun?

Y.Tok: Hak varsa, bu savunulmuyor diyoruz biz de. Onun için yazıp çiziyoruz ya. Hakkını savunsa bizde yanında oluruz.

BAKANLA GÖRÜŞMEK İSTİYORUM

O.Aslan: Bugün konu ile ilgili bize STK olarak bir toplantı daveti gelseydi eminim yüzde yüz katılım olurdu. Çünkü herkes görüşünü açıklardı. Ama böyle bir girişim görmedik. Şu zam konusunda ben kaç kişiyle görüşüp söyledim, bize daha önce haber verseydiniz? Biz Ankara’nın alacağı kararı daha önce nasıl bilebiliriz STK’lar olarak? Siyasetçiler bilecek, doğru mu? Bizleri onların uyarması lazımdı sesimizi çıkarabilmemiz için. Ben üst düzey bir yönetici ile gittim görüştüm iki gün önce, “Bundan sonra ne yapabiliriz” diye. Sema Hanıma kadar ulaşmaya çalıştım. Randevu talep ettim. Milletvekillerini aradım arattırdım. Zammın yapıldığı 10 -15 günden beri bu iş için her gün görüşme yapıyorum neler yapabiliriz diye?

MÜZE ŞEHİR İÇİNDE OLMAMALI

Y.Tok: Bir de müze konusu var. Eski Endüstri Meslek Lisesi’nin taş binalarının olduğu yeri yıkıp müze yapalım fikri var.

O.Aslan: Şimdi şöyle, ben bir turizmci olarak Denizli’nin içinde müze yapılmasına rıza göstermem. Bir kere siz Denizli’de müze yaparsanız orayı kimler gezer biliyor musunuz? Denizli halkı gezer. Neden? Siz bir kere haftalık müşteri getirmeden, onun alt yapısını Pamukkale’de kurmadan sadece müze yapmakla kalırsınız. Bu fikri kim attı ise yanlış bir fikir.

Y.Tok: Fikir atılmış değil. Denizli’de müze yok, kente müze gerekiyor.

O.Aslan: Kent müzesi olabilir ama siz Pamukkale bağlantılı olarak turistleri oraya çekecek bir müze yapamazsınız. Bugün öyle bir şey olamaz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı