REKLAMI GEÇ

ACI GÖL ÇEVRESİNDE BİR GÜN

14 Temmuz 2016 Perşembe

denizli-zeki-akakca-aci-gol-h

Zamanın tanığıdır süreci yaşayanlar.
Yaşadıklarını anlatıp, gördüğünü kaydederek yarınlara taşıyanlar.
Tarihin eski zamanlarında eldeki olanaklar kullanılarak resimlerle anlatılmış, işaretlere dökülüp anlam yüklenmiştir zamana. Ve sonra gezenler-gezginler-seyyahlar adına her ne denirse onlar çıkmışlardır sahneye ve zamanı okuyup okutmaya çalışmışlardır kendi anlayışlarıyla.
Kayıt o şekilde anlaşılır ve elle tutulup gözle görülür olmuştur.

Oralardan bu günlere gelindiğinde ise adına teknoloji denilen gelişmelerle sistem değişmiş-değiştirilmiştir. Bu kez kaydetme, somutlaştırma işine görsellik hakim olmuştur. 

denizli-zeki-akakca-aci-gol-A
Yaşadığımız coğrafyayı tanımak/tanıtmak adına yaptığımız yolculuklarda artık görüntülü kayıt sistemleri kullanılmaktadır. Kameralar ve diğer kayıt cihazları bu alanın vazgeçilmezleridir.
Denizlinin gözde doğal mekânlarından olan Acı göl ve çevresine bir başka açıdan bakıp, bir başka güzergâhtan ulaşarak fotoğraflayıp okurlarla paylaşmak istiyorum bu kez.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-01
Havanın bulutlu olduğu bir günün sabahında başlayan yolculukta ana güzergahı belirleyip sonrasını doğaçlama yaşayacağım bir yolculuk olacak bu. Denizli-Ankara yolundan ayrılıp Bozkurt’un içinden geçerek İnceler yoluna düşünce bozkırı anımsatan ortamda karşıda görünen dağlara doğru kaydırıyorum bakışımı.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-yedek-2

Önümde yakın zamanda mahalle olan eski İnceler Beldesi var sonra İnceler Tekkesi ve Beylerli…
Daha sonrası ise Acıgöl civarına doğru akıp gidecek bir yolculuk… İnceler tarafına yaklaşırken hakim bir tepe üzerinden bulutların haşmetli geçişlerine kapılıp bir süre seyrediyorum çevreyi. Arada fotoğraf makinemin deklanşörüne gidiyor elim ve kaydediyorum gördüklerimi. 

denizli-zeki-akakca-aci-gol-1-2
İnceler yerleşim yerine yaklaşınca daha önceden birkaç kez gidip gördüğüm mezarlığa da göz atmak istiyorum yeniden. Zira mezarlıklar bir toplumun kültürel kodlarının en sağlam bulunacağı/korunacağı yerlerdir diye biliyorum. Mezarlık içerisindeki mezar taşlarına, mezar başlarına (başları diyorum zira bunlar taş değil ahşap, daha çokta Ardıç ağacı) göz atıp işaretlere ve şekiller hatta mezar taşları/başlarının şekillerine bakıp fikir yürütmeye çalışıyorum. Bölgenin eski yerleşimler ve kültürlerle ilgili farklı bir yeri olduğunu da tahmin ediyorum aslında. (“Tamgalar Dengizli” belgeseli için çalıştığım dönemde bu konuda birçok bilgi ve belgeye ulaşmışlığım var) Biraz burada zaman geçirdikten sonra bir başka değerin saklı olduğu (saklı demek biraz iddialı olur apaçık ortada korumasızca durduğu demek daha doğru) İnceler tekkesine geçiyoruz. 

denizli-zeki-akakca-aci-gol-234
Burası Hambat Ovası olarak telaffuz edilen (Han-ı Abat) Acıgöl Havzası’nın batıya doğru uzayan bölgesini tepelerden bakan bir nokta. Tekke denmesinin sebebi burada bir dini yapının oluşu kaynaklı sanıyorum. Zira bu konuda fazlaca söylenti var. Ama şu an ortada olmamakla beraber burada böyle bir merkezin olduğu açık ve anlaşılır.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-5

İnceler tekkesinde ise insanı yine eski dönemlere doğru yolculuğa çıkaracak başka bir kanıtla buluşuyorum. Bu bölgeye de yıllar öncesinden gelip dolaşmış ve insanlarıyla söyleşmişliğim vardır. O zamanlar çevre ile ilgili konular ve Hambat Ovası kültürü ile ilgili çalışmalara destek vermek için gezilere katılmıştım.

denizli-grandberk-yazi-arasi-yeni-reklam

Yine Denizli tarihi ile ilgili belgesel çalışmalarında da burada görüntülü kayıtlar yapmıştım. İşte bu noktada yerleşim alanının hemen az güneyinde yeni ağaçlandırılmış ormanlık alan içerisindeki kısmen parçalanmış kaya bloku üzerindeki işaretler, runik alfabe olduğu iddia edilen yazılar ve sembollerin olduğu yerde duruyor defalarca fotoğraflayıp görüntülediğim yerleri bir kez daha izleyip kaydediyorum.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-6
Gezip gördüğüm yerlerde yöre yaşayanlarıyla iletişim kurmayı sevdiğim için burada daha evvel konuşup fotoğrafladığım insanların fotoğraflarını bastırıp onlara hediye ediyorum. Böylece güven, Samimiyet ve sıcak ilişki kurmayı kolaylaştırıyorum.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-7
İnceler tekkesinde köy mezarlığı içerisinde bu yöreye ait mezar ve taşlar ile kalıntılarda farklı izleri görmek mümkün. Şimdilerde temizlik adına çok şeyin yakılıp atıldığına üzülerek tanık olsam da kıyı da köşede kalanlar la da yetinmek mümkün oluyor. Yine burada yeni dostlar ediniyor ve onları fotoğraflıyorum. Yaşı seksenin üzerinde bir yaşlının eşekle dağa oduna gidişine tanık oluyor ve şakalaşıyorum.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-8
Bu yerleşim yerinden Hambat Ovası ve Acı Göl’ü seyretmek bir ayrıcalık gibi geliyor bana. Karşıda Maymun Dağları ortada Hambat Ovası ve doğuda Acı Göl ile onun sınırını çizen Söğüt Dağı…

denizli-zeki-akakca-aci-gol-11
Ayrılma zamanım geldiğinde vedalaşıp buradan yola devam ediyorum. Beylerli içerisinde oyalanmadan geçip dağa paralel devam ederek şimdilerde kurutulduğu için eski halinden fazla iz kalmayan Beylerli Gölü’ne ulaşıyorum. Burada yakın zaman kadar kaplıca tesisleri olduğu için insanlara da rastlanırdı şimdi onlarda yıkıldığı için iyice yalnızlığa bürünmüş görüyorum. Sazlıklar üzerinde uçan saz deliceleriyle Kızıl şahinler buralarda hakimiyet kurmuş gibi geliyor bana. 

denizli-zeki-akakca-aci-gol-12
Devam ederek Çaltı Köyü’ne ulaşıyorum. Toprak damlı kerpiç evlerin halen varlığını sürdüren bu köyün kahvesinde bir mola vererek açlığı yatıştırmak adına çay eşliğinde bir şeyler yiyor ve yola devam ediyorum.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-14

Bundan sonrasında dağa doğru tırmanarak çevreyi izlemeyi düşünüyorum ancak tepelere doğru tırmanmışken hızımı alamayıp Çorak Göl-Bayındır Gölü gibi adlar ile anılan çevresinde küçük yerleşim alanlarının bulunduğu Burdur ‘un Yeşilova İlçesi sınırlarına geçiyorum. Burada göl kenarında otlayan keçiler ve göl ile çok uzaktaki flamingoların görüntüsünü izleyip geri dönüyorum. 

denizli-zeki-akakca-aci-gol-16
Gittiğim yoldan dönerken bu kez ova ve çevresini izlediğim yerlerden Gölcük, Abaz ve Gemiş’i seyrediyor fotoğraflar alıyorum. Gölcük yerleşim yerine adını veren kuru göl yatağı ile onun hemen dibindeki taş ocağının oluşturduğu ‘tezat’ı da görmezden gelemiyorum. Gölcük içinden geçerken aldığım birkaç görüntü ile Gemiş tarafına doğru kıvrılarak uzayıp giden asfaltsız yola düşüyorum. 

denizli-zeki-akakca-aci-gol-17
Bahar aylarında pek keyifli olan bu yol diğer zamanlarda o kadar görsel sunmadığı için hoş gelmiyor göze. Önümdeki tepeleri aştıktan sonra göl kenarına komşu olan Gemiş’e ulaşıyorum. Gemiş yakın zaman kadar belde olan bir yerleşim alanıydı, şimdi mahalle. Toprak damlı kerpiç evleri yöre mimarisini anlatmaya yeterdi. Şimdilerde pek kalmasa da yakın zamana kadar evlerin dibine kadar gelen su ve su kuşlarıyla sevimli bir yerleşim alanıydı. Göl suyunun farklı amaçlarla kullanılması sonucu artık o görüntüler mazide kalmış oldu.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-19
Gemiş içindeki mezarlıkta da yine geçmişe dair izler buluyoruz. Yakın zamanda temizlik amaçlı kesilen ağaçlar ile yakılan otların arasında kaybolan mezar başlıkları ve taşları kaderlerine boyun eğmiş gibi yan yatıp yıkılıp kalmışlar..

denizli-zeki-akakca-aci-gol-21-22-22

Gemiş yerleşim alanının doğusuna doğru ilerleyince tatlı su kaynaklarına ulaşılıyor. Burada dağın dibinden kaynayan su gölün ana kaynaklarından biri durumunda. Sulama ve kullanım amaçlı başka beldelere motopomp sistemiyle basılan suyun kalanı bir dere edasıyla Acı göl’e akıyor. Tatlı su içerisindeki ördekler kurbağa ve balıklar ile az ilerideki gölde bulunan diğer canlılar burada bir özel ekosistemin olduğuna dair ipuçları veriyor gelenlere.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-yedek-1
Acıgöl’deyim artık. O hep kıyısından geçilip giden kuzeydeki sahilin karşısında. Gölü besleyen tüm kaynaklar işte buradan doğuyor. Yani Söğüt Dağı/Gemiş Dağı gölün anası konumunda. Yoksa göl kuruyup kalacak. Göl sahilinden ilerilere doğru gittikçe yeni manzaralar, yeni yaşam alanları ve yeni güzellikler karşılıyor. Her bir kare ayrı bir anlam taşıyor, her bir kuş başka şarkı söylüyor buralarda.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-25
Son noktayı ise Afyon il sınırlarındaki kuş gözlem istasyonunda koyuyorum. Buraya kadar deyip etrafa bakıyorum karşıda dağlar, göle yansıyan bulutlar ve gökyüzü…

denizli-zeki-akakca-aci-gol-28
Burada olmak başka bir dünya, başka bir yaşam demek sanki.
Merakı olanların kolay ulaşacağı bir yer Acıgöl… Acılarını içine saklamış bir Anadolu yaşlısı gibi öylece duruyor görmek isteyenler için.

denizli-zeki-akakca-aci-gol-yedek-4

Pratik bilgiler:
Acıgöl Denizli-Afyonkarahisar il sınırını oluşturur. Denizli’den Çardak ilçesine ulaşarak gitmek mümkün. Amaç daha çok yer ve güzellik görmekse özel aracınızla seyahat önerilir. Denizli- Çardak: 65 km. Dilenirse Bozkurt ilçesinden içeri girip yerleşim alanlarına uğrayarak gidilebilir bu durumda mesafe uzar. Elinizde bir turizm haritası alarak her iki ilçeden de ulaşmak mümkündür.

Yemek için ilçe merkezlerinde lokantalardan yararlanılabilir. Önceden rezervasyon yaptırarak Acıgöl kenarındaki Aşağı Akpınar mevkiindeki kır kahvesinde yöreye ait saç kavurma yaptırılabilir. Ancak bu hafta sonları mümkündür. Yemek ve içeceklerinizin yanınızda olması sağlıklı olanıdır. Kamp yapmak için hemen her yer uygundur. Tercihe göre göl kenarı ya da dağ bölgeleri yahut yerleşim alanlarında yapılabilir.

Yolu düzgün olan ve sorun yaşanmayacak bir bölgedir. Rehber almadan da gezilebilir. Kuş gözlemi yapmak isteyenler ile doğa fotoğrafı çekmek isteyenlerin tercih edebileceği yerlerdendir.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı