REKLAMI GEÇ

İş dünyasından bir başarı öyküsü SELEM GROUP

16 Eylül 2014 Salı

denizli-is-dunyasi-ile-kahve-sohbetleri-selem-group-zafer-seckiner-lojistik-engin-unal-h

SELEM GROUP’un yolculuğu Zafer Seçkiner yönetiminde 1993’te başladı. Bir dergide okuduğu “yeni iş fırsatları” haberi hayatını değiştirdi. İşe bir kurye firmasının Denizli acentalığı ve sahibi olduğu Murat 124 otomobille başladı. Sonra acentalıklara yenileri eklendi.

2008 ise şirket için dönüm yılı denilebilir. O dönemi “Ya firmayı kapatacak ya da kendi açılımımızı kendimiz gerçekleştirecektik” diyerek özetleyen Seçkiner, cesaretle aldıkları kararın kendilerini bugünlere taşıdığını belirtti.

Denizli merkezin yanı sıra İstanbul’da 2, İzmir, Ankara, Bursa, Eskişehir, Çorlu, Aydın ve Nazilli’de ofisleri bulunan, Uşak’ta acentalık açmaya hazırlanan SELEM GROUP, önce Murat 124, ardından panelvan araçla yaptığı dağıtımı bugün öz varlığı 93 ve ilave olarak kiralık 24 araçla gerçekleştiriyor. 250 dolayında da çalışanı var.

Yıl sonu hedefini 20 milyon lira ciro olarak belirleyen SELEM GROUP, teknolojik yeniliklerle yoluna devam etmek ve Türkiye markası olabilmek için, Suudi Arabistan kökenli bir firmayla finansal ortaklık görüşmelerini sürdürüyor.

ic-1

KİMYEVİ MADDE TİCARETİYLE BAŞLADI LOJİSTİĞE GEÇTİ
Denizli’nin lojistik sektöründeki yerel markasısınız. Bu sektöre girmek nereden aklanıza geldi, nasıl başladınız?

Tamamen tesadüf oldu. Üniversite eğitimimi tamamladıktan ve askerlik görevimi bitirdikten sonra 1988’de bir şirkette muhasebe müdürü olarak çalışmaya başladım. Dört yıllık çalışmanın ardından “kendimi işimi yapayım” düşüncemi hayata geçirmek istedim ve görevimden istifa ettim.

İlk işyerimi kimyevi madde pazarlama üzerine kurdum. 30 metrekarelik bir dükkandı. 2-3 ay sonra gördüm ki bu işi yapmak sermaye istiyor. Bunun üzerine yeni arayışa girdim ve bir ekonomi dergisinin ”yeni iş fırsatları” haberi dikkatimi çekti. Bir kurye firmasının Denizli acentalığı gündeme geldi, başvurumu yaptım ve 1993’te bu sektöre adım atmış oldum.

ic-2

İlk personeli çalışmaya başladıktan 6-7 ay sonra alabildim işyerine. Bir Murat 124 otomobilim vardı, onunla gönderileri dağıtıyordum. İhtiyaca cevap vermeyince onu satıp bir panelvan araç aldım. Tekstil firmalarına kurye ve operasyoncu hizmetleri vermeye başladım.

Bu işi yaparken toplu dağıtım gerçekleştiren firmalar, Denizli’de partner arıyordu. Onlarla bağlantı kurup acentalıklarını almaya başladık. Hem toplu dağıtım, hem kargo ve kurye firması olarak yavaş yavaş gelişim gösterdik. SELEM GROUP markası da oradan çıktı. Birçok firmanın Denizli acentalığını yaptığımız için bir adla çıkmamız gerekiyordu. Çünkü, acentalığını aldığımız firmalardan birisinin ismini öne çıkardığımızda gördük ki, belli bir süre sonra sıkıntıya girip kapanıyor ve bizim yaptığımız markasal tanıtım çalışması boşa gidiyor. Dolayısıyla kendi markamızı yaratma düşüncesinde karar kıldık. 1995 yılından itibaren SELEM GROUP olarak ismimizi lanse etik. Grup şirketi gibi görünüyor ama öyle değil. Çok sayıda firmanın acentalığını yaptığımızdan “grup” diye yazdık.

ic-10

Herkese ilginç gelen “Selem” ismi nasıl oluştu, onu da anlatayım. Benim büyük kızımın ismi Selçin, eşimin ismi de Emine. Kızım ve eşimin isimlerinin ilk hecelerini alarak şirketin ismini oluşturduk. Halen aile şirketi olarak faaliyetimizi sürdürüyoruz. Ben de genel müdür olarak görev yapıyorum.

Acentalığını yaptığımız İstanbul merkezli firmalar, lojistik ve taşımacılıkla ilgili çıkan yeni kanuna adapte olamayınca sıkıntılar yaşamaya başladı. Finansal sıkıntılar, hizmet sektöründe olduğumuzdan otomadikman işe yansımaya başladı. Müşteri kayıpları yaşanınca 2008’de bir ayırım noktasına geldik. Ya firmayı kapatacak ya da kendi açılımımızı kendimiz gerçekleştirecektik. Kendi açılımımızı kendimiz yapma kararı aldık. O dönemde bu çok cesaretli bir karardı.

12 araç ve 23 personelimiz vardı. Ticari boyutunu çok bilmediğimiz İstanbul’a gittik. Giyim Kent’te ofis tuttuk ilk etapta. İzmir’de, Bursa – Nilüfer’de ofis açtı. Böylece Denizli, İzmir, Bursa, İstanbul hattında çalışmaya başladık.

ic-3

YENİ OFİSLER AÇILDI
Buradan devam edelim isterseniz. 2008’de dört ilde ofisleriniz varken, 2014’e gelindiğinde hizmet verdiğiniz il sayısı kaç oldu?

Manisa hattı ilave edildi. İstanbul’un Anadolu yakasında ve Merter’de, Tekirdağ – Çorlu’da birer ofis açtık. Ankara’da bir ofisimiz oldu. Aydın ve Nazilli şubelerimiz hizmete girdi. Eskişehir’e bir acentalık verdik. Önümüzdeki ay Uşak’ta bir acentamız hizmet vermeye başlayacak.

Bundan sonraki büyüme politikamız, gideceğimiz illerde kendi şubemizi açmak değil, acentalıklar vermek şeklinde olacak. Sektörün tröstü konumundaki şirketleri saymazsak, bizim gibi nakliyat ve kargo arası çizgide olan firmaların çoğu acentalıklar şeklinde götürüyor işi. Bizde ise İstanbul, Ankara, Bursa, Çorlu, İzmir, Denizli hatlarının tamamı şube statüsünde çalışıyor.

ic-4

Tabii sektörde hizmeti geliştirebilmek için araç ve personel sayısının da artması gerekiyor değil mi?

Kendi öz varlığımız anlamında 93 aracımız, 250’ye yakın personelimiz var. Filomuzda kiralık kullandığımız araçlar da bulunuyor. Onların sayısı da 24.

AKŞAM GEÇ SAATLERE KADAR ALIM YAPILIYOR
Sektörünüze bakıldığında Türkiye’nin dev firmalarıyla rekabet ediyorsunuz ve birçoğu İstanbul merkezli. Sizin merkeziniz Denizli, bir dezavantaj yaratıyor mu?

Bizim firmanın swot analizini çıkardığımızda, avantajlı yönümüz nedir diye baktığımızda, farkımız biraz daha butik iş yapıyor olmamız. Butikten kastım şu: Büyük firmalar, her yerde acentalıklar vererek çalışıyor. Onların finansal güçleri üst seviyede. Hem kurumsal anlamda, hem de yurt dışındaki firmalarla birleşerek büyümelerin farklı yürütüyorlar. Bizim gibi firmalar ise prosesleri iyileştire iyileştire gelişimi ancak sağlayabiliyor.

Bizim avantajlı yönümüz nedir? Akşam geç saate kadar alım yapıyor olmamız, daha butik çalışmamız, daha seri hareket etmemiz, müşteri anlamında firmayla birebir ilgilenmemiz, tamamen kurumsal firmalara yönelik bir yapıda faaliyet göstermemiz bizi avantajlı kılıyor. Yani biz, bireysel tüketici dediğimiz kitleye çok fazla hitap etmiyoruz. Çünkü orada çok noktada istasyonlarınızın olması gerekiyor.

ic-5

TAŞIMACILIKTA RİSKLİ ÜRÜNLER
Size verilen bir gönderi alıcıya ulaşmadı, kayboldu, hasar gördü; bu tür şikayetler sizin sektörün en önemli sorunu sanıyorum. Nakliyat ile kargo arasında bir iş yaptığınıza göre sizin daha dikkatli olmanız gerekiyor. Nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz?

Şöyle söyleyeyim. Bizim taşıdığımız ürünlerin tamamı sigorta kapsamındadır. Türkiye’de sigorta mevzuatının uygun olmadığı bazı haller, durumlar da var. Nedir bunlar? Mesela kıymetli evrak göndereceksiniz, bizim bunu sigorta yaptırmamız söz konusu değil. Çünkü “kıymetli evrak sigortası” diye bir prosedür yok.

_________________________________________________

_________________________________________________

 

Kanunen kırılacak malzeme taşımamız yasak. Yanıcı, akıcı, kokucu malzemeler taşımamız yasak. Çek, senet, nakit para taşımamız yasak. Ama Türkiye’deki ticaret öyle bir şey ki, bu saydığım hepsi de taşınıyor. Çünkü bize bir paket verildiğinde her birini açıp içerisinde ne var, çek var mı, nakit para konulmuş mu diye bakmamız mümkün değil. Dolayısıyla beyana dayalı olarak, içinde ne olduğunu bilmediğimiz gönderiyi taşımak durumundayız.

ic-6

YABANCI ORTAKLIK İÇİN GÖRÜŞMELER
Gelişim için sermaye gerekiyor. Daha ileri noktalara gitmek için planlarınız, projeleriniz var mı?

Daha büyük yatırımlar yapmak istiyoruz. Açılımı çok öncesinden düşünüyoruz, finansal ortaklık anlamında. Çünkü bir Denizli firması olarak bizim dezavantajlarımızdan bir tanesi sektörel işbirliğini sağlayamamak. Mesela tekstil camiası, her hangi bir sıkıntı yaşandığında birbirleriyle çok yararlı geçen iletişim kurabiliyor. Bizde böyle bir birliktelik yok, herkes birbirini rakip görüyor. Nakliye işi yapanların bir araya gelmesi, belli noktalarda işbirliği yapması önemli. İş düzgün ve doğru yapıldığında herkese göre müşteri grubu var.

Dolayısıyla işimizi daha ileriye taşıma noktasında, vizyonumuzla uyuşacak finansal ortak pozisyonunda bir işbirliğini gerçekleştirmek istiyoruz. Görüşmelerimiz var, Suudi Arabistan kökenli bir firma bu konuyla ilgili bizden veriler istedi. Biz de kendilerine gerekli sunumu yaptık. Onlar da değerlendiriyor. Gelişmeyi hızlı yapabilmemiz, markamızı Türkiye geneline yaymanın tek bir yolu var, o da büyük bir sermaye katılımının gerçekleşmesi. “10 kazanan bir yapının tek sahibi olmaktansa, 100 kazanan yapının yüzde 50’sine sahip olayım” denilir ya, biz de doğru insanlarla, ticarette dürüst kişilerle bu işi yapmak istiyoruz.

ic-7

Görüşmeler yavaş yavaş belli bir noktaya geliyor. Onlar da stratejik olarak ne yapacaklarını, nereden gireceklerini hesaplıyor. Biliyorsunuz yurt dışı firmalar karlı alanlarda olmak ister. Bizim işte ise hemen karlılık söz konusu değil, belli bir zaman geçmesi, taşların yerine oturması gerekiyor. Büyümek istiyoruz ama adımlarımızı da emin atmak istiyoruz.

KIZLARI DA BABA MESLEĞİNE YÖNELDİ
ic-kizkardeslerLojistik işine ailecek ısındınız. Kızlarınızdan birisi bu alanda eğitimini tamamlayıp, şirkette çalışmaya başladı. Küçük kızınız da aynı mesleği tercih etti sanıyorum…

Evet, büyük kızım Selçin, üniversite eğitimini lojistik üzerine yaptı. Okul bitti, şimdi İstanbul-Kadıköy’deki şubemizin başında. Küçük kızım Semrin de lojistik bölümü 1. sınıf öğrencisi. Biliyorsunuz Türkiye’de aile şirketlerinin geçmişinde üçüncü, dördüncü jenerasyona ulaşmak çok büyük başarı. Bizim umarım ikinci jenerasyonla sürecek ve daha sonra devam edecek yapıyı oluştururuz.

2014 CİRO HEDEFİ 20 MİLYON LİRA
2014 yılına geldiğinizde ciro anlamında ve hedeflediğiniz nokta açısından nerede olacak SELEM GROUP?

Biz, bu yıl için yaptığımız planı başarıyla götürüyoruz.Aydın, Nazilli, Eskişehir, Uşak’ta acentalık vermek veya kendi şubelerimizi açmış olma düşüncemiz vardı. Aydın ve Nazilli’de şube açtık, Eskişehir’de acentalık verdik. Uşak’ta ise bir ay içinde faaliyetimiz başlayacak. Bu anlamda hedefimiz tuttu. Ciro hedefimizi de tutturacağımızı düşünüyorum. 2008’de 850 bin lira olan ciromuzu yıl sonunda 20 milyon liraya çıkarmayı hedef seçtik.

ic-8

Ama burada önemli olan karlılık. Ciro bazlı hareket etmemek gerekiyor. Türkiye’de firmaların yanılgısı olabiliyor bu. Sadece ciro hedefine ulaşmak için çaba gösterildiğinde, işin karlılık boyutu gözden kaçabiliyor.

Sektörün en önemli sorunu nedir?

Sektörün en önemli sıkıntısı personel. Yetişmiş eleman bulmak zor. Bizi bu sektörde başarıya taşıyan ekip çalışmasıdır. Ekibimiz sektöre ve işe hakimiyet anlamında çok iyi konumda. Kurye bulma konusunda ise bütün sektör aynı sıkıntıyı yaşıyor

Yorumlar

Rasim Tarık AKIN   -  Bağlantı 16 Şubat 2015, 11:19

Selem Group çalışanı olarak çok başarılı ve önü acık bir firma başarılarınızın devamını dilerim. Çalışanını koruyan kollayan bir firma.

zeki Akakça   -  Bağlantı 23 Eylül 2014, 08:51

Tipik bir “Denizli Girişimciliği” örneği.
Kurucusu-yöneticisi ve çalışanlarını kutluyorum.
Beklentilerinin gerçekleşmesi temennisiyle başarılar diliyorum…

ali çiyancı   -  Bağlantı 16 Eylül 2014, 11:01

Denizli’nin örnek gösterilecek bir firması.
başarılarının devamını dilerim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı