Erdoğan, 90 yıllık DTO’nun Denizlili olmayan ilk başkanı

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle tutuklanan bazı yöneticileri nedeniyle ismi sıkça gündeme gelen Denizli Ticaret Odası’nın (DTO) yeni başkanı Uğur Erdoğan, 90 yıllık oda tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. “Denizlili olmayan ilk başkan” unvanıyla yola koyulan Erdoğan, ileriye dönük mesajını da “Ar-Ge merkezi gibi çalışacak bir oda” diyerek verdi.

DTO, 1926 yılında kuruldu. Asırlık olmasına 10 yıl kalan odanın başkanları hep Denizlili oldu. 1944 yılından öncesine ait arşiv bulunmadığından şu ana kadar kaç başkan yaptı tam olarak bilinmiyor. İsim isim bilinen dönem ise, 1944 yılında İsmail Cillov ile başlıyor.

 Necdet Özer’in FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanması ve TOBB Yönetmeliği gereği görevinin sonlanmasından sonra DTO Yönetim Kurulu, kendi arasında yaptığı seçimle tek aday olan Uğur Erdoğan başkan seçti.

 DTO’da 1944’te bu yana görev alan 17’nci başkan olan Erdoğan ile kahve sohbetimizi yaparken, Denizli ve oda ile ilgili planlamalarını konuştuk. “Herkese gideceğiz, herkes buraya gelecek ve makam odasının kapısı hiç kapanmayacak” diyen Erdoğan, DTO’nun Ar-Ge merkezi gibi çalışacağını, doğum yerinin Erzincan yazdığını, ancak kendisini Denizlili olarak gördüğünü söyledi.

30 YILDIR DENİZLİ’DE

Sohbetimize “Denizli’ye yolunuz nasıl düştü? Ne zaman geldiniz bu kente?” başlayalım isterseniz…

Denizli’ye 1986 yılında geldim. Geldiğimiz yıllarda Denizli, ihracat hamlesini yeni başlatmıştı. Uluslararası taşımacılık ve gümrük müşavirliği yapan bir şirkette görev aldım. 1993 yılına kadar bu şirkette çalıştım. Bir yerde mesleki konuda ihtisas yapmış olduk. 1993-2000 yılları arasında bir dış ticaret firmasında görev aldım. 2000 yılında da şu anda sahibi olduğumuz lojistik ve gümrük müşavirliği firmamızı kurduk.

YEREL LOJİSTİK FİRMASI YOKTU

Faaliyet gösterdiğiniz sektör Denizli’de nasıl bir durumda?

1987’de Denizli’de yerel bir tane lojistik firması yoktu. Bugün şükürler olsun uluslararası çalışan 6-7 firma var. Ayrıca 40’a yakın uluslararası firma Denizli’de faaliyet gösteriyor. Denizli bölgede bir üs. İhracat yapan bir şehir, limanlara yakın. Bu nedenle rekabetçi bir yapıya sahip. O yıllarda ihtisası tekstilde. Bugün ise birçok sektörde faaliyet gösteren şirketler var. Dolayısıyla lojistik sektörü de buna bağlı olarak gelişti.

Karayoluyla yapılan taşımacılığın demiryoluyla da olması için çalışıyoruz. Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci, ihracatçılar Birliği Başkanı’ydı. Tekstil sektöründe olduğu için taşımacılığın maliyeti artırdığını hep dile getiriyordu. Bu nedenle demiryolu ağı kullanılarak limana ulaşılmasının maliyeti düşüreceğini ifade ediyordu.

Demiryoluyla ilgili önemli mesafe alındı. Bu ilden yıllık 3,5 milyar dolar ihracat yapılıyor. Taşımacılık da kara ve demiryolu ile yapılıyor. Taşımacılıkla ilgili olarak geçen hafta Ankara’da Başbakanımız ile yapılan bir toplantıya katıldık. Katılımcılar kendi illerinin en önemli 3-4 sorununu ifade etti. Biz, demiryolu taşımacılığının daha da geliştirilmesiyle taşımacılık maliyetinin düşürüleceğini anlattık. Denizli-Çardak ve Denizli-Organize Sanayi Bölgesi’ni kapsayacak şekilde bir ağ ile Alsancak Limanı ile bağlantı kurulmasını talep ettik. Alsancak’tan sonra Aliağa ve Nemrut limanlarına ulaşılması gerektiğini dile getirdik. Bu sunumu yaptık. Bu gerçekleşirse, Denizli’nin dünya ile rekabet etme şansı daha da artacak. Çünkü maliyete yansıması yüzde 20-30 olarak bahsediliyor taşımanın.

AR-GE MERKEZİ GİBİ BİR DTO

Siz siyasette de bulundunuz. Şimdi DTO Başkanısınız. Bu koltuğa otururken aklınızdan neler geçti? İleriye dönük neler var planlamanızda?

2003’ten 2016’ya kadar aktif siyasetin içerisinde bulundum. Denizli Merkez İlçe Başkanlığını yaptım AK Parti’nin. Son görevim de AK Parti Denizli İl Başkan Yardımcılığı idi. Denizli Ticaret Odası Başkanlığına seçilince, AK Parti’deki görevimden istifa ettim.

Neler planladığıma gelince… Burası bir tasdik makamı olmaktan çıkacak. Burayı Denizli’nin “Ar-Ge Merkezi” gibi düşünüyorum. İngiltere, ABD, Kanada, Almanya, İsveç, Slovakya’da bağlantılar kuracağız. Ticaret Odası olarak oralardaki işadamlarıyla bir araya gelip, bölgemizde hangi yatırımlar yapılabilir, ona bakacağız. Bu sektör bazlı olacak.

MAKİNE İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İSTEĞİ BAŞBAKAN’A İLETİLDİ

Sayın Başbakanımıza da sunduk. Denizli’de Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasını istiyoruz. Denizli’de yatırım yapılmasını sağlayacak önerilerimizi yurt içinde ve yurt dışındaki yatırımcılara sunacağız. Dışarıdan gelip bir çivi çakan bizim için önemli. Denizli’ye yatırımcı çekmek için arı gibi çalışacağız. Bunun için de Ar-Ge Merkezi oluşturacağız. Siyasi otorite nasıl Türkiye’ye yatırım için dünyayı dolaşıyorsa, Denizli Ticaret Odası da var olanın dışına çıkacak.

İkincisi üyelerimizle çok iyi olacağız, onlarla birlikte hareket edeceğiz, ildeki tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlik ve beraberliği sağlamaya çalışacağız. Bunun başlangıcını da yaptık. Seçildik ve hemen halka indik. Eskiden alışılmış vardı, seçimden seçime ziyaretler yapılırdı. Biz, seçildik ve “Emrinize hazırız. Bize yön verin, ufuk açın. Biz de elimizden ne geliyorsa ortaya koyalım ” dedik.

ÜYELERDEN “BİZİ ZİYARET EDİN” ÇAĞRISI

15 bin dolayında üyeyle Denizli’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisiniz. Başkan seçilmenizden sonra üyelerinizden size gelen talepler var mı, varsa nelerdir?

Seçilmemizin üzerinden 2 hafta geçti. “Bizi ziyarete gelin” talepleri çok fazla. Bu çağrıya uyup sektör bazlı ziyarete başladık. Eğitim sektöründe faaliyet gösteren okullarımızı gezdik. Hem kamu hem özel okullara gittik. Bunun şöyle bir faydası oluyor. O yatırımcıların da aksak giden yönleri varsa biz bunu gidermek için çaba göstereceğiz. Devlet ile yatırımcı arasında köprü vazifesi göreceğiz. Çözüm odaklı çalışma içinde olacağız hep. Her sektöre gideceğiz.

Artı çalıştaylarımız olacak. Ticaret Odası Meclisi’nin 71 üyesi, 30 meslek komitemiz, onun altında da farklı sektörler var. Hepsini gözden geçireceğiz. Temsilcilerini dinleyecek, varsa sorunları masaya yatıracağız, birlikte çözüm arayacağız.

Ekonomi Bakanımız, geçenlerde yapılan sivil toplum kuruluşları toplantısında “Denizli Platformu, Denizli’deki sivil toplum kuruluşları bundan sonra her ay bir araya gelsin şehirle ilgili önerileri varsa dile getirsin, üzerinde birlikte çalışalım” dedi. Biz, bir sinerji oluşturup Denizli Platformu’nu diri tutmak istiyoruz.

DENİZLİ’YE DAİR HER ŞEY DESTEKLENECEK

15 Temmuz sürecinden en fazla zarar gören sivil toplum kuruluşlarından birisi Denizli Ticaret Odası oldu. Başkanı, yönetim kurulu üyelerinden bazıları ve meclis başkanı tutuklandı. Dolayısıyla bunun izlerini silmeniz için çok çalışmanız gerekecek. Neler yapacaksınız?

Sürekli sahada olacağız. Üyelerimizle, şehirde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla hep diyalog içinde olacağız. Önünde ve arkasında Denizli yazan her şeyi destekleyeceğiz. Denizli olan her şeyin altını doldurmak bizim görevimiz. Biz samimiyiz. Ayırım yapmaksızın, altına üstüne bakmasızın tüm dostlarımızla, bu şehrin insanlarıyla bir arada olacağız. Bu kapı hep açık olacak. Gittim, görüşemedim olmayacak. Telefonla aradım, ulaşamadım olmayacak.

DOĞUM YERİ ERZİNCAN YAZIYOR, KENDİMİ DENİZLİLİ GÖRÜYORUM

Denizli Ticaret Odası sizinle bir ilki de yaşadı. Odanın Denizlili olmayan ilk başkanısınız, ne diyeceksiniz?

Onu bilmiyorum, bakmadım da açıkçası. Ama ben kendimi Denizlili olarak görüyorum. Buraya 18-20 yaşındayken geldim. Şu an 50 yaşındayım. Şöyle bir söylemim var: Bu şehre dışarıdan gelip gecesi ve gündüzüyle en çok emek verenlerin başında geliyorum. 16 yıldır mutfakta görev yapıyorum hiçbir beklenti içine girmeden. Benim doğum yerim Erzincan. Bu şehirde yaşıyoruz, hizmetimiz ve yaşamımız burada.