REKLAMI GEÇ

“Menderes dosyası verdim, kamyon hediye ettiler”

10 Temmuz 2014 Perşembe

denizli-olmeye-yatan-nehir-menderes-kirlilik-raporu-civril-belediyesi-eski-baskani-hakki-arslan-h

Menderes yazılarımızın bundan sonra daha keyifli ve ilgi çekici devam edeceğini umuyorum. Konu sadece gezi notları olmaktan çıktıkça, öğretici ve derinlikli hale gelmeye başlıyor. Yazıya oturduğum saatlerde yaptığımız bir-iki telefon görüşmesinden sonra, edindiğim yeni bilgiler ışığında bu ilginçliğin artacağını düşünüyorum. Bu görüşmelerden ilkini Denizli Vali Yardımcısı Ekrem Erdoğan ile yaptık. Vali yardımcıları içinde tanıdığım, iyi bir kitap okuru, entelektüel ilgisini yitirmeyen değerli bir bürokrat. 4 Nisan 2014 tarihinde bakanlıkça Resmi Gazete’de yayınlanan sulak alanlar ile ilgili yönetmelik gereği, Denizli Valisi tarafından Mahalli Sulak Alanlar Komisyon Başkanı olarak görevlendirilmiş. (Yönetmeliğe http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/04/20140404-11.htm adresinden ulaşabilirsiniz)

Ekrem bey, konu ile ilgili bir yönetmelik yayınlandığını(üst satırda bilgisini verdik), sadece Menderes değil ama bölgenin tüm sulak alanlarına bakan bir komisyon kurulduğunu, komisyonda yaklaşık 30 civarında bürokrat, öğretim üyesi ve görevlinin yer aldığını belirtti. Yılda iki-üç kez toplanması gereken bu komisyonun yılın ilk toplantısını geçen aylarda yaptığı bilgisini verdi. Kurulun faaliyetlerine ilişkin bundan sonra alabileceğimiz bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Ekrem Erdoğan’ın verdiği bir başka not, Menderes Havzası koruma projesi türü bir çalışmanın bakanlık tarafından etüd edilmekte olduğu bilgisiydi. Bu konunun Bakanlık tarafından nasıl bir projeye dönüştürüleceğini merakla bekliyoruz.

İkinci görüşmeyi PAÜ Biyoloji Bölümü Zooloji ABD öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Duran hocayla yaptık. Hocayla tanışmamız yine bir Menderes toplantısı sırasında olmuştu. Yaklaşık iki yıl önce ileride değineceğimiz bir çalışmanın toplantısında karşılaşmış, konuya ilişkin sohbet etmiştik. Toplantıyı WWF-Türkiye, Yaşama Dair Vakıf, Coca-Cola Hayata Artı Vakfı ve ilgili birkaç kuruluş birlikte düzenlemişti. Hocaya ulaşıp maksadımızı yineledik, zaman ayırıp konuşalım sözü verdi. Umarız haftaya bu görüşmeyi yayınlama imkanımız olur.

Son bir not: Çivril’de bunca oyalanıp Homa, Eumeneia, Peltai ve Beycesultan’a yaptığımız gezilerden söz etmeden geçmek olmazdı. Ne ki, burada önceki yazı dizimiz “Tarihin Peşinde”nin formatından çok farklı bir yol ve yöntem izliyoruz. Ayrıca bölgenin arkeolojik sit alanları, ören yerleri ve antik yerleşmeleri üzerine yine bu sütunlarda gezi yazılarımıza ulaşabilirsiniz. Dahası, bölgenin gezgin, yazarlarıyla yapacağımız çeşitli görüşmeler olacak, yeri geldikçe onlarla tarih üzerine sohbetler yapıp söz konusu kent yerleşmeleri üzerine söyleşecek ve yazılarımızda bunları aktaracağız.

1

HAKKI ASLAN’IN IŞIKLI SAVAŞI
Çivril ile ilgili gezi notlarımız henüz sona ermedi. Şimdiki Belediye Başkanı Gürcan Güven ve sonrasında Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar’la yaptığımız röportajların dönüşünde Çivril’e yeniden uğradık. Büyük parktaki Öğretmenevi Lokalinde soluklanıp çay su içelim istedik. Yerel seçimler sonrası görmediğimiz önceki belediye Başkanı Hakkı Aslan ile işte orada karşılaştık. Etrafından birkaç dostu, oturmuş sohbet ediyorlardı.
Bizi görünce masaya davet etti, uzun zamandır görüşmemiştik, sarılıp öpüştük. Hasbihal sonrası “çay su içer misiniz? Nasılsın, neler yapıyorsun” faslını hızlı geçtik. Neler yaptığımızı, nereden geldiğimizi kısaca özetledik.
Bilirsiniz, bazen uzun uğraşlar sonucu elde etmek istediğiniz şey için bir de bakarsınız, eliniz neredeyse boştur. Tüm günler, saatler emeğinizin karşılığı olmayı bırakın, asgari ölçekte bile size gerekeni vermeyebilir.
O gün Dinar’dan Çivril’e dönerken ‘bu gün yaptığımız gezi ve görüşmeden ne elde ettik’ türü bir muhasebeye girişmiş, doğrusu pek doyurucu şeyler elde etmediğimiz kanısına varmıştım. Çivril Belediye Başkanı Güven henüz göreve gelmişti, yeterince Menderes suyolu ve havza sulak alanları sorunlarına vakıf olmadığı izlenimi bırakmıştı. Dinar Belediye Başkanı ise kendinden fazlasıyla emin biçimde Menderes’in kaynaktan sorunsuz bir su çıkışı yaptığı ve özet olarak temiz bir nehir yoluna sahip olduklarını savlamıştı. Sonraki haftalarda yazdığımız görüşme notlarına başlık yaptığımız gibi, her ikisi de kirliliğin karşı tarafta başladığını iddia ediyordu. Bu bilgiler bizim çalışmamıza derinlik katmaktan uzaktı. Yapmak istediğimiz araştırmaya yeterince yanıt vermiyordu. Hakkı Aslan ile karşılaşma sonrası ilk söyledikleri işte bu örtük duygularımızı açığa çıkarıverdi.

4

OLUMSUZ ÇED RAPORU
Baştan beri ilk göze çarpan ve neredeyse her metrekarede karşılaştığımız balık üretme çiftliklerinden söz eder etmez, Hakkı Başkan, “o konuda epey bir mücadele verdik ama başarılı olamadık” diyor.
Dikkat kesiliyoruz. Öyle ya, 1970 sonlarında ilk kez başkan seçilen Hakkı Aslan 12 Eylül darbecileri tarafından görevden alındı, 1994 yerel seçimlerinde tekrar başkan seçildi. Üçüncü kez aday olduğu 2009 seçimlerinden de başarıyla çıkarak 5 yıl daha Çivril Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Farklı tarih aralıklarında ifa ettiği görevleri boyunca ilçenin sorunlarını güncel gelişmeler ışığında izlemek ve çözüm aramakla meşgul oldu. Bizim konumuza dair görüş aktarabilecek daha iyi yerel kaynak kim olabilir ki?

2

Biz kısa sorular soruyoruz, o da kısa yanıtlar vererek, çok başarılı olmayan bir gün havasındaki halet-i ruhiyemizi umutlandırıyor.
“Yıllar önce Balık üretme çiftliği kurmak üzere Denizli Su işlerine başvuru yapıldı. Denizli, Aydın Bölge Müdürlüğüne konuyu bir yazı ile soruyor. O zamanlar Aydın Bölge Müdürlüğü mühendislerince Balık üretme çiftlikleri konusunda bir ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu hazırlandı. Mühendisler o raporda kurulacak çiftliklerin çevre etkisinin olumsuz olacağı sonucuna vardılar. Ancak bu rapora rağmen arada ne olduysa oldu ve Aydın Bölge Müdürlüğü,Denizli’ye ‘mahsuru yoktur’ mealinden bir yazı gönderdi, Denizli’de bu çiftliklerin kurulması iznini verdi.”
Gökte arayıp yerde bulmak buna denir. BU iddialar doğru mu değil mi, ilerleyen zamanlarda Aydın Bölgesinde yapacağımız gezilerde araştıracağız. Ama şimdilik iddia düzeyinde bile önemli şaibeler içeriyor. Başkan Hakkı Aslan çiftliklerin sahibini söylüyor, ismin ne olduğu ile fazla ilgilenmiyoruz.

9

RAPOR VERDİK KAMYONLA ÇIKTIK
Işıklı Gölünün sorunları yeni değil. Uzun yıllardır kirlenmenin, verimsizliğin gün gün arttığı bir havza gölü. Kaynak bileşenleri ya da çevresindeki yerleşmelerden kaynaklanan bu kirlilik ile mücadelenin de yeni olmadığını ekliyor Hakkı Aslan. “1990’lı yıllarda” diyor, “zamanın ANAP iktidarı dönemiydi. Başbakan kimdi hatırlamıyorum. Ama ilgili Bakan İmren Aykut hanımdı. Biz çıkıp gittik makamına elimizde kalın bir dosyayla. O dosyada Işıklı gölü ve diğer su kaynaklarının kirlilik, verimsizlik gibi sorunlarını rapor ediyorduk. Bakan hanım bizi nezaketle kabul etti. Hatta bize o görüşmeden sonra belediye hizmetlerinde kullanmak üzere bir de kamyon hediye etti.”
Hediye kamyon neyin nesi diye düşünürken, “sonra” diyecek oluyoruz, “hiçbir şey olmadı” diyor. “Tek kazancımız belediye için bir hizmet kamyonuna sahip olmak oldu.”

3

KUFİ İLE GELEN ATIKLAR
Başkan açıldı, anlatmaya devam ediyor. “Kirliliğin kaynağı tek değil. Çevresindeki yerleşim alanlarının çoğunun hala kanalizasyonu yok var olanların bir kısmı ise göle akıyor. Henüz 2004 yılına kadar Afyon-Sandıklı’nın kanalizasyonu yoktu. Atıkları Kufi çayına bırakılırdı. Kufi biliyorsunuz Işıklı Gölüne bağlanan önemli bir su. Sandıklı’nın hala bir arıtması olduğunu da sanmıyorum.”

___________________________________________________

Bahar_imaj_450x150

___________________________________________________

Biz ilk gezi günlerimizde Kufi üzerinde epey dolaştık. Şu anda ovadan göle bağlanan bölümünde ıslah çalışmaları devam ediyor. Su akıntısının yolu geçici olarak bu nedenle değiştirilmiş.Kufi’den gelen suyun kirli mi, ne kadar kirli olduğunu çıplak gözle saptamak bu nedenle şimdilik mümkün değil. Sandıklı’ya doğru, IşıklıSarıbaba tepesinin arkasındaki Miryakefalon Savaşı’nın geçtiği varsayılan vadiyi fotoğraflayıp ilk yazılarımızda kısaca değinmiştik. Orada da su yok denecek kadar azdı.

6

SEMİNERLE GELEN KURUL
“Işıklı Koruma Kurulu var” diye devam ediyor Başkan Hakkı Aslan. Yukarıda sözünü ettiğimiz, Vali Yardımcısı Ekrem Erdoğan’ın başkanlık ettiği kurulu kastediyor. “Ama biz” diyor, “kuruldan önce, 2010 yılında Denizli merkezdeki bir otelde 5 günlük bir seminere katıldık. Bu seminerden sonra bir kurul oluşturmuştuk. Konu Işıklı’nın korunmasıydı. Hatta bu konuda Çevre Bakanlığı bir proje ihalesi açtı. Ama sonrası gelmedi” diye ekliyor.

“MENDERES BU KAFAYLA KURTULMAZ!”
“Bu kafayla bu nehir de, göl de kurtulmaz. Her dönemde yeni gelen kendi projesini yapıyor, sonrakiler bunu değiştiriyor, haliyle saha uygulamasına fırsat kalmıyor. Böyle kurtarılır mı? Valiliklerin oluşturduğu bir havza koruma kurlu var. O kuruldan da bu güne kadar bir şey çıkmadı. Bundan sonra çıkması da zor.”
Çivril Belediyesi önceki Başkanı Hakkı Aslan bunu bir öngörü olarak söylüyor ama ilk bizden haberi oldu, zaten o kurul 2013 yılı sonbaharında son toplantısını yapıp kendi varlığına son verdi. Bunu söylediğimiz zaman şaşırdı. İhtimal, yerel seçim çalışmalarındaki adaylığı sürecinde bu detayı ya unuttu, ya da gözden kaçırdı.

5

“BÜYÜK MENDERES HAVZASI ÇEVRE KORUMA BİRLİĞİ”
Tam adı “Büyük Menderes Havzası Çevre Koruma Birliği” olan ve sıkça atıfta bulunduğumuz kurul hakkında kısaca bilgi verelim:
Birlik, merkezi Aydın ili olmak kaydıyla, 04.02.2008 tarihinde 2008/13227 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile, Uşak Valisi Ayhan Kavas başkanlığında kuruldu. Feshedildiği 2013 yılına ait bütçe büyüklüğü olarak 40.000.000 TL öngörülmüştü.

7

Birlik dahilindeki il valileri, belediyeler ve belediye başkanları birliğin doğal üyesi sayılıyordu. Bunların yanı sıra Aydın, Denizli ve Uşak il özel idare temsilcileri de atama ya da seçimle birlik üyeliğine dahil ediliyordu. Büyük Menderes Havzası Çevre Koruma Birliği Meclisi, Aydın ilinde 42, Uşak ilinde 22, Denizli ilinde 53 ve Afyonkarahisar’da 1 olmak üzere 118 üyeden oluşmaktaydı.
Birlik, ilk iki önemli projesini 18 Aralık 2008 tarihinde, İstanbul Feriye Lokantasında düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.
2009 yılında Birlik merkezinin Denizli’ye taşıması gündeme geldi. Birlik başkanlığın yapan Uşak Valisi Ayhan Kavas’ın merkeze çekilmesi ile gündeme gelen taşınma macerası sanıldığı kadar ses getirmedi. Birliğin yeni başkanı Denizli Valisi Yavuz Erkmen oldu.
Birlik Meclisi Mayıs ve Eylül aylarında, yılda iki kez toplanmaktaydı.

Eylül 2011 deki Meclis Toplantısında alınan karara göre Birlik Başkanlığı Aydın iline geçtiği için Tüzüğün 4 .maddesine göre Birik Merkezi 20.10.2011 tarihinden itibaren yeniden Aydın’a taşındı.
20013 Nisan’ında çıkan Büyükşehir yasası ile Aydın ve Denizli Büyükşehir statüsüne geçtiği için yasa gereği İl Özel idareleri 1 Nisan 2014 itibariyle kapatılacağından, buna paralel bir kararla “Büyük Menderes Havzası Çevre Koruma Birliği” 2013 yılı sonbaharından itibaren fesh edildi ve faaliyetlerine son verildi.

8

SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ
Kısa bir bilgi de “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” ile ilgili verelim. 4 Nisan 2014 tarih ve 28962 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmeliğin 35. Maddesi Mahalli Sulak Alanların Korunması komisyonu kurulmasını öngörüyor.
“Mahalli komisyonun oluşumu
MADDE 35 – (1) Bütün illerde Mahalli Sulak Alan Komisyonları kurulur.
(2) Mahalli Komisyon, il valisi veya valinin görevlendireceği vali yardımcısı başkanlığında, Bakanlık Bölge Müdürü, Şube Müdürü, DSİ Bölge Müdürü, Orman Bölge Müdürü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü toplantı gündemi içeriğindeki sulak alanın bulunduğu ilçenin kaymakamı, belediye mücavir alanı içerisinde ise ilgili belediye başkanı, il ziraat odası başkanı, varsa su ürünleri kooperatiflerinden bir, avcılık ve atıcılık derneklerinden bir, mahalli üniversitelerin ilgili bilim dallarından, aynı daldan olmamak şartıyla iki, sulak alanlar konusunda faaliyet gösteren mahalli sivil toplum kuruluşlarından bir temsilcinin katılımı ile oluşur.(3) Komisyonda yer alacak yükseköğretim kurum ve sivil toplum kuruluş üyeleri, Şube Müdürlüğünün teklifi ile valiliklerce belirlenir ve gerek görüldüğünde Şube Müdürlüğünce yenilenir.(4) Komisyonun sekretarya hizmetleri Şube Müdürlüğünce yürütülür.(Bu yönetmeliği yeri geldikçe ele alacak, eleştiri ve görüşlerimize yer vermeye devam edeceğiz. Y.Tok)

***

Bu yazımıza nokta koymaya hazırlandığımız saatlerde kayıtsız bir numara düştü telefonumuza. Arayan, Çivril’den Mümtaz Başkaya idi. İlk yazılarımızda sözünü ettiğimiz, Menderes üzerine yazıları ve “Büyük Menderes’in Öyküsü” adıyla basılı bir eseri bulunan Başkaya, Çivril’de olduğunu ve yeni bir kitap hazırladığı bilgisini verdi.
Kendisi ile yakın zamanda buluşup sohbet etmek üzere sözleştik. Böylece ilk yazılarımızda verdiğimiz sözlerden birini yerine getirmiş olacağız. Ayrıca keyifle okuduğum kitabının yanı sıra, o bölgenin çocuğu olarak sindirdiği bölge coğrafyasını onun diliyle, üslubuyla dinleme fırsatı bulacağız.

 

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı