REKLAMI GEÇ

Arslan: OHAL ile devlet sistemi alt üst ediliyor

Arslan: OHAL ile devlet sistemi alt üst ediliyor

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Olağanüstü Hal Kararnameleri ile devlet sisteminin alt üst edildiğini öne sürdü.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 1 Ağustos 2016 Pazartesi, 13:26

CHP Milletvekili Kazım Arslan, yaptığı açıklamada, Kanun Hükmünde Kararnameler ile askeri okulların kapatılmasını eleştirerek, “Kendi hatalarının üstünü kapatmak isteyenler suçu sisteme attıkça, 200 yıllık kurumları kapatarak çözüm bulduğunu sandıkça hatalar derinleşiyor” ifadesini kullandı.

AK Parti kadrolarının Ergenekon, Balyoz ve Kumpas davaları yaşamları zindan edilen askerler ve ailelerinden millet önünde özür dilemesini, iade-i itibar yasası çıkarılmasını ve göreve iadeler yapılmasını isteyerek, görüşlerini şöyle dile getirdi:

“İTTİFAK ETTİKLERİ ÖRGÜTÜ DARBEYLE ANLADILAR”
“CHP olarak FETÖ hakkında yıllardır uyardığımız AKP kadroları, yıllar boyunca ittifak halinde olduğu bu örgütü darbeye teşebbüs edince anlayabildi. Bu arada ilgisi olmayan onbinlerce çalışanı ve aileleri de mağdur etti. Bu örgütle ilişkilendirilen kurumlar bağlantısı olsun olmasın kapatılmış, askeri öğrenciler okullarından atılmış, pire için yorganlar yakılmaya başlanmıştır.

AKP kadroları, Ergenekon, Balyoz ve Kumpas davaları için meydanlarda söylediği sözleri çoktan unutmuş,15 gündür bize o kumpas mağduru ailelerden, binlerce Atatürkçü subaydan daha fazla mağdur olduğunu kanıtlamaya,vatandaşları sokaklarda toplamaya devam ediyorlar. Yine ‘yanıldık, aldatıldık, iyi niyetimizin kurbanı olduk’ demeye getiriyorlar.

14 yıldır devleti iyi yönetemeyen, tarikatları bakanlıklar arasında bölüştüren siyasi iktidar, bir kez daha tek başına iktidar olamadığını, bir kez daha tarikatlar koalisyonunun hükümeti olduğunu göstermiştir. Onun için bu konuda samimi iseler kendi içlerindede bu temizliği yapmak durumundadırlar.

“ÖNCE HESABINI VERMELİLER”
FETÖ hakkındaki uyarılarımıza kulak tıkayanlar, ‘4 yıl önce bunları söyleyen olsa inanmazdım’ diyenler, hatayı öncelikle kendisinde araması gerekirken; tarikatlar ile iç içe geçmiş partisinde gerçekçi bir değişiklik yapacağı yerde, yanlışı sistemde aramakta, OHAL kararlarıyla devletin düzenini alt üst etmektedirler. Sistemi sorgulamakla birlikte, eleştiri öneri ve denetimi gözardı etmektedirler.

Askeri liselerde, orduda, bürokraside çalıntı sorularla yükselenler yıllardır listelenirken susanlar, şikayetlere kulak tıkayanlar, açılan soruşturmaların üzerine kapatanlar, 2004-2012 arasında bürokrasi tümüyle cemaatin eline terk edilirken gözlerini kapatanlar, 2010 KPSS soruları çalınırken ‘sınav temizdir’ diyenler kimlerdi?

Öncelikle bunların hesabını vermelidirler, hakkı yenen öğrencilerden ve velilerden özür dilemelidirler. 2010-2014 döneminde jet hızıyla generalliğe yükselttiğiniz subaylar 15 Temmuz’da milletin tepesinde jetleri uçururken istihbaratınız neredeydi?

“ÖNCE İÇ TEMİZLİK”
YAŞ kararları öncesinde çalıştırmadığınız, darbeyi dahi eniştenizden öğrendiğiniz istihbarat hangi siyasi iradeye bağlıydı? ‘Dere geçerken at değiştirilmez’ dedikleriniz, bir yıldan fazla zamandır bin 500’e yakın şehit verirken sadece seyretti. 7 Haziran’dan bugüne Türkiye’de ne iç güvenliği, ne de sınır güvenliğine hakimsiniz. Şimdi tüm bu sorunlar birikmişken, hangi kritik yetkiliyi görevden alabildiniz? Kendi içinizde temizliğe gitmeden, şimdi de öfkeyle hangi sistem değişikliğini görüşeceksiniz?

“ŞİMDİ Mİ SAFLIĞINIZIN KURBANI OLDUNUZ?”
Siyasi yetki sizdeyken önlem almıyorsanız, bırakın talimat vermeyi, darbe bilgisini almayı bile başaramıyorsanız sistemle oynayınca neyi kontrol edebileceksiniz? Hangi bilgiler size nasıl ve ne şekilde ulaşacak? YAŞ üye yapısını değiştirince, MİT’i ve Genelkurmay’ı Cumhurbaşkanı’na bağlayınca, kışlaları parka çevirince, devletin ana sistemiyle oynayınca mı doğruya ulaşacağınızı sanıyorsunuz? Şu açıkça görülüyor ki, iktidara hakimsiniz ama ülkeye ve yönetmeye hakim değilsiniz. Ordunun Atatürkçü gücünü, Kemalist yürekli subaylarını yok etmek için ittifak ve kumpas kurarken çok sinsiydiniz de şimdi mi saflığınızın ve iyi niyetinizin kurbanı oldunuz?

“DEVLET LİYAKATLA YÖNETİLİR”
FETÖ’cülere kızarak bir çırpıda, OHAL günlerinde, fırsat bu fırsat deyip askeri okulları kapatan, sonra yerine kimleri ve hangi okul mezunlarını koyacağını açıklamayan bir anlayış, bu uygulamadan başarı elde edemeyecek, yıllardan beri devam eden yanlışı düzeltemeyecektir. Deneme yanılma yöntemleri daha kötü sonuçları doğurabilecektir.

Devlet, geçmiş 14 yılda kadroların siyasileştirilmesiyle yönetildi. Mesleğine ve liyakatına bakılmadan devletin kadroları baştan aşağıya dizayn edildi. Halbuki devlet, yaşadıklarımızın tam tersine, liyakatle yönetilir. Liyakat ise, kurum kültürünün öğrenildiği ve özümsendiği öncelikle okullarda ve zaman içinde kurumda gerçekleşir. İşte bu yükselen değerlere ve kapasiteye göre liyakat oluşur, kadrolaşma da buna bağlı olarak gerçekleştirilir.

“EĞİTİM BİRLİĞİ VE LAİK EĞİTİM YENİDEN”
Devletteki yapılanmayı,eğitimden başlatmak, eğitim birliğini ve laik eğitimi yeniden tesis etmek üzere sağlayabiliriz. Kapattıkları ve kapatmayı düşündükleri okullarda ve kurumlarda iktidarın kendi hata ve kusurundan kaynaklanan, bizzat elleriyle atadığı kadrolardan gelen bu darbe girişiminin kötü sonuçları, askeri okulları kapatmakla, komutanlıkların bağlandıkları kurumları ve kurumların isimlerini değiştirmekle, değerli arazileri ellerinden almakla çözülemez. Bu OHAL kararları, FETÖ’cülerin temizliğine de yetmez. Bu temizlik, zaman içinde sıkı bir takip ve uzun zaman içinde laik eğitim birliğine yeniden geçilmekle sağlanabilir.

“ÖZÜR DİLENMELİ”
Samimi bir mücadele verilecekse, bu örgüt yüzünden ülkemizin bozulan imajı,ekonomik kaybı, mağdur edilmiş binlerce genç öğretmen, memur adayı ve askeri öğrenci, subay ve astsubaylar, devlet kadrolarında göreve alınmalı, iade-i itibarları sağlanmalıdır. Erdoğan ve kadroları, yıllardır bu örgütle birlikte yol açtıkları mağduriyetler nedeniyle millet önünde gerçek mağdurlardan ve ailelerinden özür dilemelidir.

“ASKERİ LİSELER KHK İLE KAPATILAMAZ”
KHK ile askeri liselerin kapatılması yanlıştır. Kuvvet Komutanlıkları, Milli Savunma Bakanı’na bağlanıyor, Genelkurmay Başkanlığı’nın da Cumhurbaşkanı’na bağlanması bekleniyor. Devletin ve Silahlı Kuvvetler’in temel yapısını değiştiren adımlar olağanüstü dönemlerde acele kararlarla yapılamaz. Olağanüstü hal, olağanüstü şartların oluşmasına neden olan konularda, istikrarın, asayişin ve güven ortamının sağlanması için uygulanır. OHAL’i fırsat olarak değerlendirip, devletin yapısında köklü değişikliklere gitmek, gelecekte geri dönüşü imkansız sonuçlar doğurabilir. Askeri düzende, yasal çerçeve içinde bugüne dek hiçbir aksaklık yaşamadan ilerleyen yapılarda köklü değişikliklere gidilerek, özünde siyasi olan sorunlar çözülemez.

SORUNUN SAHİPLERİ GERÇEK ÇÖZÜMÜ BULAMAZ
Yanlış askerin yetiştirilmesinde ve askeri kurumların işleyişinde değildir. Yanlış olan, askeri okullarda ve kışlalarda FETÖ’cülere verilen fırsatlardır, sınavlardaki usulsüzlüklerin üzerine gidilmemesidir, denetimlerin siyasallaşmasıdır.Yanlış olan, FETÖ’nün faaliyetlerine göz yumulması, korunması ve liyakata uyulmamasıdır.

Yanlış olan FETÖ’cülerin iftirasıyla ordudan atılan, hatta intihar eden subayların soruşturma dosyasını yine FETÖ’cülere teslim eden iradedir.

Yanlış olan Ergenekon, Balyoz ve Casusluk davalarında sahte belgelerle suçsuz yere yıllarca hapis yatmışların yerine, bu kumpası hazırlayanların elbirliğiyle yükseltilmesidir‘ diyenlerdir.

Yanlış olan darbecilerin yanlışını orduya ödetmek, devletin iskeletiyle bir kez daha yanlış yere oynamaktır. Yanlış olan, sorun yaratanlardan, yıllara yayılmış saflığını ve basiretsizliğini itiraf edenlerden çözüm beklemek, onların eline daha fazla yetki vermektir.

Yanlış olan mevcut siyasi iradenin, bu sürecin hesabını vermeden kuvvet komutanlıklarına siyasetin gölgesini daha fazla bulaştırmasıdır.

“ASIL SORUN ÖRGÜTÜN DEVLET İÇİNDE YÜKSELMESİDİR”
Onun için, hata sistemde değil, bu iktidardadır. Siyasi hesap nedeniyle FETÖ’cülerin korunması, sahiplenilmesi ve liyakata bağlı kalınmadan bu iktidar tarafından örgütün devlet içinde yükseltilmesi asıl sorundur. Kin ve öfkeyle devlet yönetilemez; sistem, alelacele alınan kararlarla değiştirilemez. Aksi halde yeni sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz, sistemi büsbütün çökertebiliriz.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı