Karaca su konusundaki büyük tehlikeye dikkat çekti
Sahip olduğu potansiyel nedeniyle Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasında olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, küresel gücün geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin suyuna talip olduğu uyarısında bulundu, “Su gibi toplumsal bir değerin, küresel su şirketlerinin kar hesabına terk edilmesi kabul edilemez, edilmemelidir” dedi.
Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 22 Mart 2018 Perşembe, 12:02
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle açıklama yaptı, ciddi uyarılarda bulundu.
Yılda kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 5.000 m3’ten fazla olan ülkelerin su zengini, 1000 m3’den az olanların ise su fakiri olarak kabul edildiğini belirten Karaca, “Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1600 m3’tür. Türkiye kişi başına kullanılabilir su miktarı bakımından su fakiri ülkeler arasında görülebilir. 2023 yılında nüfusumuzun 100 milyon olacağı öngörülmektedir. Bu durumda 2023 yılı için kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1125 m3 civarında olacaktır. Ayrıca tüm bu tahminler mevcut kaynakların tahrip edilmeden aktarılması durumunda olacaktır” dedi.
“SU KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNE GEÇECEK”
Rakamların da gösterdiği gibi, Türkiye’nin gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerektiğini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca, “Ülkemizin su potansiyelinin %59’luk kısmı geliştirilmeyi beklemektedir. Küresel çok uluslu şirketler gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerdeki suyun geliştirilmesine talip olmuşlardır. Bu durum kamunun elinde bulunan su kaynaklarının sermayenin eline geçmesine neden olacaktır. Yani insanlığın ortak malı olan su ticari bir mala dönüşecektir. Ülkemizde suyun her alanda özelleştirilmesi süreci hızla devam etmektedir. Su gibi toplumsal bir değerin, küresel su şirketlerinin kar hesabına terk edilmesi kabul edilemez, edilmemelidir” dedi.
Canlıların temel yaşam hakkı olan temiz ve yeterli miktarda suya kavuşabilmeleri için, suyun toplumsal bir değer olarak kabul edilmesi, toplumsal değerin ticari değerden üstün tutulması gerektiğini anlatan Karaca, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Su hizmetlerinin özelleştirilmesi ile su gelirlerini kamu finansman döngüsünden çıkararak piyasa-borsa finansman döngüsüne girmesi engellenmelidir. İklim, toprak, topografya şartları elverişli olan tüm alanlarda yağmurlama ve damla sulama yöntemlerinden biri seçilmelidir. Tarımda toprağın nemini muhafaza edici yöntemler kullanılmalıdır. Su havzaları, yerleşim ve sanayi tesisleri ile işgal edilmemeli, su kaynakları kirletilmemeli, temiz su kaynakları ve doğal baraj olarak görev yapan mera ve ormanlar azaltılmak yerine çoğaltılmalıdır. Sağlıklı ve temiz suya sahip olmak, her insanın hakkıdır.”