NEDEN KENDİNİ HAPSE ATTIRDI?

Hacı Hasan Feyzi Efendi, Antalya – Manavgat İlçesi’nin Taşağıl Beldesi’nde doğup büyümüştür. Ailesi onu, çocukluk yaşlarda aldığı temel eğitimden sonra ilim tahsili için Buhara’ya göndermişlerdir. Akhisarlı Celil Efendi ve Eskişehirli Abdullah Efendi adlı arkadaşlarıyla Buhara’ya giden Hasan Feyzi Efendi’ye Buhara’daki âlimler, “Siz Seydişehir’e gidin ve Hoca Köyü’ndeki Muhammed KudsiBozkırî Efendi’den nasibinizi alın” demeleri üzerine, üç arkadaş Konya’ya geri dönmüşlerdir ve Buhara’daki âlimlerin işaret ettikleri Muhammed KudsiBozkırî Efendi’ye (Pir Memiş Efendi) talebe olmuşlardır.

Hacı Hasan Feyzi Efendi, hocasının talimatı üzerine Isparta – Yalvaç’a yerleşmiş, bugün de aynı isimle adlandırılan Sofular Mahallesi’nde bir cami ve bir medrese yaptırmıştır. İlim, irfan yolunda Yalvaç halkına uzun süre önemli hizmetlerde bulunmuştur. Fakat hizmetlerine kıskanan ve ona tehdit eden bir aile yüzünden, tekkesini ve medresesini oğlu Ahmet Feyzi Efendi’ye bırakarak, takriben 1850’li yıllarda Denizli’ye hicret etmiştir.

Rivayete göre, daha sonra talebesi olan Üzüm Dedesi Hüseyin Hulûsi Efendi’yi hapisten kurtarmak isteyen Hacı Hasan Feyzi Efendi sonunda çareyi bulmuş ve sarayı eleştiren bir fetva vermiştir. Fetva sarayda duyulduğunda beklenen karar çıkmış ve Hacı Hasan Feyzi Efendi, padişahın fermanıyla hapse konulmuştur.

Bir insan neden bile bile hapse girmek ister? Bunun için bile bile suç işler? Hacı Hasan Feyzi Efendi’nin hayat çizgisinde bu olay gerçekleşmiş ve anlatacağımız şu keramet yaşanmıştır. Hacı Hasan Feyzi Efendi hapse girince, Hz. Ebubekir Sıdık (r.a.) Efendimizin “Rabbim beni öyle büyüt, öyle büyüt ki, cehennemi doldurayım, başka bir kulun yanmasın” şeklindeki zikrini hatırlayarak hücrede şişmiş şişmiş ve cezaevi binasını sallamaya başlamıştır. Cezaevinin bitişiğindeki, bugün Merkez Bankası olarak kullanılan eski hükümet konağı da bu sarsıntıdan nasibini almış, memurlar “ deprem oluyor” diye binadan dışarı kaçmışlardır. Dışarıda bakmışlar ki, sarsıntı sadece hükümet binasındadır. Sonra, sarsıntıyı cezaevinde Hacı Hasan Feyzi Efendi’nin neden olduğunu öğrenirmişlerdir. Cezaevine giren zabitler, binanın her köşesinde onlarca Hacı Hasan Feyzi Efendi ile karşılaşmışlar ve korkarak kaçmışlardır. Daha sonra padişahın affından yararlanarak Denizli hapishanesinden çıkan 80 – 90 kadar mahkûm Hacı Hasan Feyzi Efendi’nin tekkesine gitmişler ve ona mürit olmuşlardır.