REKLAMI GEÇ

Mustafa Baba Türbesi’ndeki çınarın sırrı

10 Haziran 2016 Cuma

 

denizli-ibrahim-afatoglu-mustafa-baba-turbesi-h

Mustafa Baba’nın Sarı İsmail Sultan ile çağdaş olduğu söylenmektedir. Tarihi ve mahalli kaynaklarda kendisiyle ilgili bir bilgi yoktur. Bu toprakların Türk ve Müslüman vatanı haline gelmesinde emek sarf ettiği ve Horasan’dan geldiğine inanılmaktadır. Türbesi Tavas – Tekke Köyü içerisinde, adı ile müsemma Mustafa Baba Mezarlığı’nın içerisindedir.

Önünde 860 yıllık olduğu söylenen ulu ve kutsal bir çınar bulunmaktadır. Bir rivayete göre de aynı köyde medfun bulunan Sarı İsmail Sultan’ın Kırşehir – Sulucakarahöyük (Hacıbektaş) İlçesi’nden attığı ve Tavas’da bir Hıristiyan kilisesinin damından içeri girdiği rivayet edilen asasının, Sultan Sarı İsmail tarafından buraya dikilmesi ile yeşermiş ve büyümüş olduğu anlatılmaktadır.

denizli-ibrahim-afatoglu-mustafa-baba-turbesi-1

Rivayet odur ki; Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu (1925) gereğince Tavas Kazası’ndaki yetkili memur gelmiş, dönemin türbedarı Şerif Ali Dede ile görüşmüş ve türbenin yıkılmasını istemiştir. Türbedar Şerif Ali Dede: “Oğlum, bırak türbeyi yıkmayı, üzerinden bir taş düşse, bu kocamış halimle o taşı yerine koymaya gücüm yetse, onu yerine koymaya çalışırım” diye karşılık vermiş.

Köy halkının da galeyana gelmesinden çekinen yetkili, yıkamayacağını anlamış, kapısını mühürlemiş ve türbeye giriş çıkışı yasaklamıştır. Atına binmiş ama atın huysuzluk yapmasından yere düşmüş. Tekrar binmiş, yine düşmüş. Bu birkaç defa tekrarlanmış. Bu arada da türbenin mührü ve kilidi de kendiliğinden açılmıştır.

Duruma sinirlenen yetkili, atına kamçı yapmak için, türbenin bahçesinde bulunan kutsal çınar ağacından bir dal koparmış. Ağacın dalını kopardığını gören Şerif Ali Dede: “Sen bu ağacın dalını taşıyamazsın, sana ağır gelir, oğul” diye seslenmiştir.

Yetkili memur, Şerif Ali Dede’nin sözüne aldırış etmeden yoluna devam etmiş. Ama 300 metre kadar sonra at, ağaç dalının ağırlığından yürüyemez hale gelmiştir. Duruma bir anlam veremeyen yetkili geri dönmüş, kopardığı dalı ağacın dibine bırakmış ancak o şekilde Tavas’a gidebilmiştir. Dairesine geldiğinde attan inememiş, ancak arkadaşlarının yardımıyla inebilmiştir. Bu olaydan hemen sonra hastalanmış ve uzunca bir süre koma halinde hastanede yatmıştır. Kendine geldiğinde türbeye geri gelmiş, Mustafa Baba’ın huzurunda dua etmiş, türbedar Şerif Ali Dede’den özür dilemiş, türbede bir adak kesmiştir. Daha sonraki yıllarda da türbenin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da maddi yardımlarda bulunmuştur.

denizli-ibrahim-afatoglu-mustafa-baba-turbesi-2

Mustafa Baba’nın biraz asabi olduğuna ve kendisini rahatsız edenleri cezalandırdığına inanılmaktadır. Bu konu ile ilgili de şu örneği vermektedirler: 1965’li yıllarda, doğu illerimizden buradaki maden ocağında çalışmak için gelen işçiler, Mustafa Baba’nın türbesinin olduğu yere gelip yerleşmişler. Köy halkı onları buradan başka bir yere gitmeleri konusunda uyarmışlar ama onlar bunu dikkate almamışlar. Bu insanlar geceleri çıkıp etrafı kirletiyorlarmış. Bir gece, işçilerden birisi türbenin olduğu yere yakın bir yere çiş yaparken türbe tarafından heybetli bir boğa, bağırarak gelmiş ve adamı oradan uzaklaştırmış. Bunun üzerine işçiler o gece hemen orayı terk etmişlerdir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı