RAMAZAN’DA ÖVGÜYÜ HAK EDEBİLMEK

Kızgın kumda yalın ayak, başı açık yürümektir Ramazan ve orucun kelime anlamları Tamda busene ki tutulan orucu ne güzel anlatmaktadır Oruç ve Ramazan. Yani Haziran ayında Güneş altında toprağın yanmasıdır. Haziran ayında, çölde yalın ayak başı açık yürümek, insanı nasıl sıcakla birlikte yakıp terletir ve birlikte içindeki toksinleri dışarı atarsa, oruçta günahlarımızı yakar, ruhumuz ve beynimizdeki Ramazanla uyumlu olmayan her türlü kir ve olumsuz düşünceleri, yanlış bilgileri buralardan kovarak onların yerlerini tertemiz yapar. Binaenaleyh Ramazanda yanmak güzeldir.

Oruç insanı mazlumlaştırır. Böylece Allah’la oruçlu arasında bütün perdeler ortadan kalkar, istekler direk Allah’a ulaşır. Oruç İnsanı, ihsan derecesine çıkarır. Allah’ı görür hale getirir. Kurtubi ihsan sahiplerini şöyle anlatır: Bunların Allah’a dileklerine ne bir şeytan mani olabilir sevaplarını, nede melekler yazabilir. Hadiste ”Kulum benim için oruç tuttu. Onun sevabını farklı vereceğim” buyurmuştur. İşte oruçlunun “ iki sevinci” Birisi iftarda içtiği bir bardak soğuk suyun lezzeti ile diğeri de Rabbine kavuştuğunda alacağı özel ödülledir. Sahabenin biri evinde Kuran okurken” atının kişnediğini işitip dışarı çıkar. Bakınca atının üzerinden göğe doğru uzanan bir nur görür. Durumu efendimize aktarır. Efendimiz, “Kuran okuyan kimseyi dinlemek için gök melekleri yeryüzüne inerler. Senin gördüğün nur, bu meleklerdir” buyurdu.

Ramazanla birlikte, Oruç- Kuran ve teravih namazı kılmak hatırlanır. Her yerde, evlerde ve camilerde bunların belirtisi açıkça görülür. Yüzlerde ramazan sevinci belirir. Bu nedenle Peygamberimiz” Mazlumla Allah arasında hiçbir perde olmaz ”buyurdu. Mazlumun bedduasından korunmamızı emretti. Oruçlular mazlumlaşmaktadır. Güzel insanları anlatırken” o kimse mazlumdur” denir. Yani hiç kimseye bir kötülüğü yoktur manasına kullanılır. Oruçluda böyle olmak zorundadır. Allah’la arasına çekilen “kırmızı hattı” koruyabilsin. Aksi takdirde oruç, sahibin aleyhine döner

Hadisi şerifte “Oruç ve Kuran kıyamet günü sahibine şefaat edecektir” buyrulur. İşte oruç için Rabbimiz “Kulum benim için oruç tuttu, sevabını da ben vereceğim” buyurdu. Oruçluya hangi ödülün verileceğini melekler bile bilmemektedir. Rabbimiz bunu gizli tutmuştur. Çünkü Oruç özel bir ibadettir. Oruçlu İçinde Rabbanidir ve meleklik özeliğini taşır. Bu seneki oruçlar mevsim gereği pek kolay geçmiyor. Havaların sıcak, günlerin uzun olması suyun azizliğini iyice hissettiriyor.

Ramazan, nesillerin ibadetle tanışmasına, toplumun dini bilgileri öğrenerek İslam’ı öğrenme ve disiplinli olmasına katkı salar. Ayrıca kişileri cami cemaatiyle tanıştırır, kendisine de o cemaatin bir parçası olduğunu hissettirir. Peygamberimiz ”Kuvvetli Müslüman zayıf Müslüman’dan hayırlıdır, diğer sözünde ise, güçlü pehlivan güreşte hasmını yenen değil, gazaplandığında kızgınlığını yenendir” buyurdu. Cephedeki savaştan nefisle savaşmayı daha büyük görerek, nefisle mücadeleyi öğütlemiştir. Çünkü bir şeyin makbul olması için sürekli olması gerekir. İradesi zayıflar, nefsine yenilenler orucu tutamazlar. Cephelerde kahramanlar olduğu gibi sivil hayatın da kahramanları nefislerini yenenlerdir. Veren el, alan elden hayırlı olur. Hz. Ali “Ben üç şeyi severim: ordunun başında savaşmayı, misafirlerimi ağırlamayı ve Ağustos ayında oruç tutmayı” demiştir.

Oruç sahibini cehennemden korur, Oruç tutanlar, her yönüyle her türlü övgüyü hak ederler.

Her türlü övgüyü hak edebilme dileklerimle.
Selam ve dua ile…