REKLAMI GEÇ

Özel Gözakademi Hastanesi’nde lazerle katarakt tedavisi

Özel Gözakademi Hastanesi’nde lazerle katarakt tedavisi

Özel Gözakademi Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Cem Yıldırım ile katarakt ve tedavisi üzerine konuştuk. Prof. Dr. Yıldırım, katarakt ve oluşumu ile ilgili bilgiler verdi, tedavi yöntemleri ile lazerle katarakt operasyonunu anlattı.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 21 Ağustos 2017 Pazartesi, 09:46

Uzman hekim kadrosu ve gelişmiş teknolojiler ile tam donanımlı tesisinde sağlık hizmeti veren Özel Gözakademi Hastanesi, Denizli’nin yanı sıra bölgeye de şifa dağıtıyor.

En önemli göz rahatsızlıklarından biri olan katarak ve tedavisiyle ilgili, göz hastalıkları uzmanı, Özel Gözakademi Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Cem Yıldırım ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Prof. Dr. Cem Yıldırım, katarakt ve oluşumu ile ilgili bilgiler verdi, tedavi yöntemleri ile lazerle katarakt operasyonunu anlattı.

Denizlihaber.com: Katarakt nedir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt göz içinde uzaktan gelen ışınların odaklanmasını sağlayan ve zoom faktörüyle yakın okumada ana görev gören göz içi merceğinin yaşam alanı ve birtakım nedenlerle saydamlığını kaybetmesi sebebiyle hastada uzak ve yakın görüşün bozulmasıdır.

Denizlihaber.com: Katarakt sadece ileri yaşlardaki kişilerde mi görünür?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt sadece ileri yaşta görünen bir rahatsızlık değildir. Çoğunlukla yaşa bağlı gelişen, göz içi merceğinin saydamlığını kaybetmesi durumu olmakla birlikte; çocukluk yaşlardaki genetik rahatsızlıklarda veya orta yaşlarda birtakım sistemik hastalıklar; özellikle şeker hastalığı, yüksek tansiyon, romatizma hastalıkları ve birtakım ilaç kullanımları “özellikle romatizma tedavisinde kullanılan kortizon ilaçları” sebebiyle gelişebilen yani tüm yaşları etkileyebilen ama genellikle 65 yaş üzeri popülasyonda görülen ve dünyada gelişmekte olan ülkelerde birinci derecede körlük ya da görme azlığına neden olan hastalıktır.

Denizlihaber.com: Kataraktın belirtileri nelerdir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Kataraktın belirtileri öncelikle uzak görüşte giderek yavaş yavaş yoğunlaşan bir görme azlığı ve özellikle ışıklı ortamlarda karşıdan gelen ışıkların parlaması sonucu görmenin daha kalitesiz bir duruma gerilemesiyle ilerleyen ve giderek hem uzak hem de yakın görmeyi ciddi derecede deforme eden bir rahatsızlıktır.

Denizlihaber.com: Kataraktın tedavi yöntemi nedir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt tedavisinde yapılabilecek tek yöntem cerrahi müdahaledir. Gözlük, damla, ilaç veya başka bir yöntemle katarakt tedavi edilemez. Kataraktın başlangıç dönemlerinde gözlük ile kısmi bir rahatlama sağlanabilir ama zaman içinde gözlükle kataraktın görmede oluşturduğu kusuru gidermeyi sağlayamaz ve tabii ki cerrahi yöntemlerle kataraktın düzeltilmesi gerekir.

Denizlihaber.com: Katarakt tedavisinde ne zaman ameliyat olunmalıdır?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt tedavisinde ameliyat kararı verilirken hastanın yaşı, cinsiyeti, genel durumu, görme düzeyi gibi kriterler değerlendirilmelidir. Katarakt ameliyatında bugün için kabul edilen ana kriter zaman içinde hastanın günlük sosyal aktivitelerini yürütmesine engel olacak bir görme kaybı yaşamasıdır. Genel olarak görme %50’nin altına düştüğü takdirde katarakta ameliyat kararı verilir.

Denizlihaber.com: Katarakt ameliyatı ile gözlükten kurtulmak mümkün mü?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt ameliyatı, göz içindeki uzak ve yakın görüşü sağlayan merceğin temizlenmesi ve yerine suni merceğin konulması ile yapılan bir işlemdir. Bu mercekler sadece uzak görüş sağlayabildiği gibi uzak ve yakın görüş de sağlayabilirler ve son zamanlarda gelişen teknoloji ile akıllı lens teknolojileri adı verilen; uzak, orta, yakın yani 3 boyutlu trifokal merceklerle de hasta gözlük bağımlılığından büyük oranda kurtulmaktadır.

Denizlihaber.com: Lazerle katarakt tedavisi nedir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt ameliyatında cerrahi yöntemler 1900’lü yıllardan beri kullanılmaktadır. 1900’lü yıllara nazaran günümüzde çok daha gelişmiş yöntemler kullanılmaktadır. Bugün için günümüzde en sık kullanılan teknik Fako adını verdiğimiz, kataraktın göz içinde ultrason enerjisiyle parçalanarak emilmesi yoluyla temizlenmesi yöntemidir. Son 3-4 yıldır geliştirilen Femtosaniye lazer, katarakt ameliyatı konusunda bir devrim niteliğindedir. Lazerle katarakt ameliyatında, gözün içine bıçaksız kesilerle girilmekte, kataraktın ön zarı lazerle temizlenmekte, kataraktın yine içinde bulunan küçük parçalara ayrılması lazerle sağlanmakta ve sonrasında emilsülfiye katarak (Fako) dediğimiz cihazın yardımıyla emilmekte ve göz içi merceğe takılmaktadır.

Denizlihaber.com: Lazerle katarakt tedavisinin klasik yöntemlerden farkı nedir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Lazerle katarakt ameliyatı (Femtosaniye lazerle katarakt ameliyatı) klasik fako yöntemine göre birçok üstünlüğe sahiptir. Öncelikle göz içine ameliyat için sağlanan girişte kesimler lazer tarafından yapılmaktadır. Gözdeki kornea ve lens arası 3 milimetrelik boşluğun sabit kalmasını sağlamakta, bu da göz içi dokulara ameliyatın yan etkilerini azaltmaktadır. Ayrıca merceğin ön zarının 5 ila 5,5 milimetre arasında kesilmesini sağlayan bu katarakt cerrahisi tamamen güvenilir hale gelmekte, bu da göz içine konan merceklerin yani uzak, orta, yakın görüş için kullanılan merceklerin, akıllı lens sistemlerinin göz içinde bir ömür boyu sabit kalmasını ve bu konuda herhangi bir hasta şikayetine maruz kalınmamasını sağlamaktadır. Bunun dışında lazerle katarakt ameliyatının diğer bir faydası da kataraktın lazer; kuru sistemle göz içinde parçalara bölünmesiyle yine göz içindeki retina ve kornea başta olmak üzere diğer dokulara meydana gelecek yan etkileri engellemektir.

Denizlihaber.com: Katarakt ameliyatı zor bir ameliyat mıdır?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Her ameliyatın kendine has riskleri ve olası sorunları vardır. Katarakt ameliyatlarında, özellikle gelişen teknolojik devrimler sonrasında kullanılan donanımlarla, ameliyata ait riskler minimum düzeye indirilmiştir. Her ameliyatta her hastaya göre ayrı karar verilmeli, hastaya göre uygun ameliyat tekniği, mercek seçimi, hastanın yaşına ve sosyal durumuna göre ameliyat kararı verilmelidir. Tüm bu noktalar gözetildiği takdirde katarakt ameliyatı oldukça güvenli ve sonuçları başarılı bir ameliyat çeşididir.

Denizlihaber.com: Katarakt ameliyatının ardından iyileşme süreci ne kadardır ve bu süreçte nelere dikkat edilmelidir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt ameliyatları oldukça fonksiyonel bir cerrahi yöntemdir. Yani ameliyattan sonra görme kalitesi ertesi gün ve sonrasında takip eden günlerde hızla iyileşme ve düzelme gösterir. Bu süreç 2 ila 4 hafta arasında değişiklik gösterebilir. Bu 2 ila 4 hafta süresince doktorunuz tarafından verilen ameliyat sonrası damla ve ilaçlar düzgün kullanılmalı, doktor tarafından belirlenen sürelerde kontrole gidilmeli ve bu ilk bir aylık süreçte göze ciddi darbeler, toz toprak gibi yabancı maddelerin temas etmesi engellenmelidir. Doktorun seçtiği merceğe göre 4. hafta yani 1. aydan itibaren uzak ya da yakın görüş için gözlük ayarlaması ve görme düzeyi değerlendirmesi yapılmaktadır. Dolayısıyla iyileşme süreci hızlı olmakta ve bir aylık süreç sonunda görüş tamamen düzelmektedir.

Denizlihaber.com: Kataraktın tekrarlama riski var mıdır?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt ameliyatı yapıldıktan sonra tekrar katarakt oluşması gibi bir durum söz konusu değildir. Ameliyattan sonra göz içinde bırakılan, kendi orijinal merceğimizin arka zarında tekrar bir hücre çoğalması olmakta, buna da arka zar kireçlenmesi denilmektedir. Bu arka zar kireçlenmesi özellikle gençlerde olmakla beraber %10 oranında görülmektedir. Bu halk arasında kataraktın tekrarlaması olarak bilinen yanlış bir fenomendir. Kataraktın ameliyattan sonra tekrar oluşması mümkün değildir. Arka zar kesifleşmesi ya da arka zar kireçlenmesi olarak adlandırılan durumlara da yag lazer adı verilen yöntemle hızlıca kireçlenen bölgeye müdahale edilebilir ve görsel bozukluk giderilebilir.

Denizlihaber.com: Lazerle katarakt ameliyatı deneyimleriniz nelerdir?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Lazerle katarakt ameliyatı yani femtosaniye adı verilen cerrahi yöntem, son 5 yılda tüm dünyada yaygınlaşan pirerobotik bir cerrahi yöntemdir. Bu cerrahi yöntemle bizim de ülkemizde ve Denizlimizde deneyimimiz ve bu konuda tecrübemiz oldu. Yaklaşık 150’ye yakın olgu serisine yaklaştık. Bu 150’ye yakın olgu serisi ile hastalarda göz içine bıçaksız giriş, kataraktlı merceğin ön zarının 5 ila 6 milimetre arasında kesin ve güvenilir şekilde temizlenmesi, diğer dokulara zarar verilmemesi ve akıllı lens sistemlerini kullanarak uzak, orta, yakın görmede gözlük bağımsızlığı konularında oldukça ciddi ve güvenilir düzeyde sonuçlar elde ettik. Her hastaya uygun olduğu takdirde, lazerle katarakt ameliyatı ile kataraktın temizlenmesi yönünde bilgi ve deneyimlerimizi aktarmaya çalışıyoruz.

Denizlihaber.com: Katarakt ameliyatı sonrasında göz içine takılan merceklerin çeşitleri var mıdır?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Katarakt ameliyatı yani göz içindeki saydamlığını yitirmiş merceğin temizlenmesi sonrası onun yerine geçecek ve fonksiyon görecek lensler koymak durumundayız. Bu lenslere biz göz içi merceği diyoruz. Bu göz içi merceklerinin çok çeşitli tipleri vardır. Genel olarak; uzak görüş sağlayan mercekler, uzak yakın görüş sağlayan mercekler ve uzak orta görüş sağlayan akıllı lens adını verdiğimiz merceklerden oluşmaktadır. Bu uzak, uzak yakın ya da orta yakın mercekler hastanın durumuna, yaşına, görme düzeyine ve hastanın beklentisine göre tercih edilebilmektedir.

Denizlihaber.com: Lazerle katarakt tedavisi yaygın olarak kullanılmakta mıdır?
Prof. Dr. Cem Yıldırım: Lazerle katarakt tedavisi çok yeni bir yöntemdir. Halk arasında tüm Fako ameliyatlarına lazerle katarakt gibi yanlış bir tanımlama vardır. Fakoda ultrason enerjisi kullanılmakta, lazer yardımlı Fako cerrahisinde ise lazer enerjisi, ardından ultrason enerjisi gerçekleştirilerek tedavi uygulanır. Lazerle katarakt ameliyatı ülkemizde yalnızca 4 merkezde bulunmakta, ne mutlu ki bunlardan bir tanesi Denizli’de, kendi ünitemizde Gözakademi Hastanemizde bulunmaktadır. Lazerle katarakt ameliyatının en büyük özelliği tüm işlemlerin 2 dakika içinde kuru sistemde tamamlanabilmesidir. Bu da ameliyatın göz içindeki diğer organlara, özellikle gözün dış zarı olan kornea ve retinanın uğrayacağı olası yan etkileri azaltmaktadır. Bu ameliyat ülkemizde 4 noktada olduğu gibi dünyada da sınırlı bölgelerde bulunan yeni gelişen bir teknoloji ve bu teknolojik gelişime ülkemizde önayak olan kurumlardan bir tanesi de biziz. Biz de bu konuda ülkemizdeki diğer merkezlere ve yeni kurulacak merkezlerde bu sistemin yaygınlaşması için aynı zamanda bir eğitim direktörlüğü de üstlenmiş bulunuyoruz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı