REKLAMI GEÇ

MUTSUZ BARSAK SENDROMUNA DİKKAT!

MUTSUZ BARSAK SENDROMUNA DİKKAT!

Olur olmaz şeylere alınganlık gösteriyor, üzüntülerinizi, kızgınlıklarınızı dışarıya vurmak yerine içinizde bir yerlere gizliyor musunuz? Mükemmeliyetçi, ince eleyip sık dokuyan biri misiniz? Eğer bu sorulara ‘evet’ yanıtını veriyorsanız, sindirim sisteminiz tehlikede.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 21 Kasım 2014 Cuma, 11:21

Her şey şaşmaz bir düzen içinde sürsün, hataların, yanlışların hayatınızda pek yeri olmasın mı diyorsunuz? Saygısızlığı, dikkatsizliği, nezaketsizliği, kabalığı asla hoş göremiyor ama gerekli tepkileri vermekte yeterince cesur davranamıyor musunuz? Çabuk heyecanlanan, iç dünyası çok sık dalgalanıp durulan, telaşlı bir yapınız mı var? İşiniz çok zor!
Zor, çünkü yutma güçlüğüne yol açan yemek borusu spazmları, reflü hastalığı, ekşime, yanma, kaynama ile ortaya çıkan fonksiyonel hazımsızlıklar, bazı gastritler ve ülserler gibi sindirim sistemi hastalıklarından pek çoğu ve özellikle de bir tanesi için çok güçlü bir adaysınız. ‘Spastik kolon’ veya diğer adlarıyla ‘mutsuz ya da hassas barsak sendromu.

MUTSUZLUK SİNDİRİMİNİZİ BOZUYOR
Özel Denizli Tekden Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kemal Kul, bağırsak alışkanlığında sık tekrarlayan değişiklikler (kabızlık ve ishaller), tekrarlayan karın ağrıları, şişkinlik ve gazın, bu hastalığın en önemli belirtileri olduğunu söyledi.
Kul, “Hassas barsak sendromu sindirim sisteminin en sık görülen hastalıklarındandır. Bu hastalık, bizlere müracaat eden hastaların neredeyse yarısının başvuru sebebidir. Kadınlarda daha sık görülen bu hastalığın yoğunluğu, 30-50 yaş grubunda artıyor. Karın ağrısı, karında çoğu kez birdenbire ortaya çıkan ve hızla ilerleyen bir gerginlik-gaz-hissinin eşlik ettiği kabızlık veya diyare, bu sendromun mutsuzluk ve acı veren başlıca işaretleridir. Bazı hastalar kabızlıktan (konstipasyon), bazıları ise bezdirici, can sıkıcı tekrarlayan ishalden (diyare) yakınır.Karın ağrısı, hassas barsak sendromunun en önemli belirtisidir. Çoğu kez yanlış yenilen bir gıda veya beklenmeyen bir stres ile tetiklenmektedir. Mutsuz bir haber, ani bir üzüntü ya da stres karnın alt bölümlerinden veya yan kısımlarından başlayıp, kısa sürede tüm karna yayılan, bir ağrıya yol açmaktadır. Karın ağrısı, yemek ve stresle artmakta, bağırsakları boşaltmakla azalmaktadır. Ağrıların telaş, üzüntü veya stresle tetiklenmesi çok tipiktir” dedi.

RUHUM DEĞİL BAĞIRSAKLARIM DEPRESYONDA
Mutsuz barsak sendromu sorunu yaşayanların önemli bir bölümünde sindirim sisteminin üst kısımlarına ilişkin bazı yakınmaların bulunmasının tipik bir durum olduğunun altını çizen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kemal Kul, “Yanma, ekşime, kaynama gibi mide sorunlarına ve reflüye bu hastalarda daha sık rastlanmaktadır. Sindirim sistemi dışında diğer fonksiyonel bazı sendromlarda sıktır: Akut anksiyete, panik atak, depresyon gibi psikolojik; çarpıntı, sinirsel hipertansiyon gibi kalp ve damar sistemi kökenli sorunlar, spastik kolite eşlik etmektedir. Bu hastalarda sinirsel cilt döküntüleri, yutma güçlüğü ve hava açlığı gibi sorunlar da sık görülmektedir” dedi.

BAĞIRSAKLARINIZIN HUZURU İÇİN…
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kemal Kul, bu hastalığın bağırsak çalışma düzenine ait bir dizi kusurdan ibaret olduğunu, kanser veya başka bir hastalığa dönüşmeyeceğini belirterek, “Tedavide ilaç kadar beslenmede önem taşıyor. Kabızlık sorununa karşı bol posa bırakan yiyecekler, kepekli ekmek kullanmalısınız. Ruhsal gerginlik halinin giderilmesi, stresin kontrol edilmesi ve varsa depresyonun tedavi edilmesi şarttır. Unutmayın! Mutsuz bağırsak sendromu, yaşam kalitesini bozan, tedavisi güç bir sağlık sorunudur. Stresin yoğunlaştığı, depresyonun yaygınlaştığı, beslenmede posanın iyice azaldığı günümüzde, bu hastalığa daha da sık rastlanılması sürpriz olmasa gerekir. Bu hastalığın yaşam sürenizi değil, yaşam kalitenizi etkilediğini bilmeli, tedavisi değil sadece kontrol altına alınması mümkün olabilen bu hastalık ile mücadelede doktorunuzla yakın bir iş birliğine girmelisiniz ve çok önemli bir hatırlatma! Bazı hastalıkların oluşması, hastalık yapıcı etkenlerden çok, sizin (ruhunuz ve bedeninizin) hastalık yapıcı etkeni nasıl karşıladığınız ile yakından ilişkilidir. Bu etkenin hastalanmanıza yol açıp açmayacağı, hastalığınızın şiddeti ve süresi, tedaviye vereceğiniz yanıt da siz çok önemlisiniz, beden ve ruh işbirliğiniz çok önemli, algılama biçiminiz çok etkilidir” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı