REKLAMI GEÇ

Bu hastalığı kontrol altına almanın iki yolu var

Bu hastalığı kontrol altına almanın iki yolu var

Yaşam kalitesini düşüren kronik bir akciğer hastalığı olan “astım”ı kontrol altına almanın iki yolu var. Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zahide Alaçam, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin süreci kolaylaştırdığını söyledi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 2 Mayıs 2016 Pazartesi, 13:07

Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zahide Alaçam, 3 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle astım hakkında bilgi verdi, tedavi süreci ve etkileyen faktörleri anlattı. Dünyada yıllık 250 bin kişinin ölüm nedeni olduğu tahmin edilen astımın son yıllarda giderek arttığını bdenizli-devlet-hastanesi-astim-aciklamasi-1elirten Dr. Zahide Alaçam, “Astım akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler ile seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan iltihap sonucunda hava yollarını saran kaslarda kasılma, ödem ve şişlik oluşması, ilerleyen dönemde ise hava yolu duvarı kalınlaşmasıdır. Hava yollarındaki salgı bezlerinden koyu kıvamlı balgam salınır. Tüm bunlar hava yollarını daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması engellenir. Bu durum kendini artan öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ile kendini gösterir. Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri astım hastasıdır. Astım için risk faktörleri kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri; genetik yapı, kadın cinsiyet ve şişmanlıktır. Çevresel risk faktörleri ise alerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, sigara dumanına maruziyet, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzıdır” dedi.

ASTIM HASTALARI SİGARADAN UZAK DURMALI VE KİLO VERMELİDİR
Astımlı hastalarda kuru öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi ve hırıltılı solunum gibi belirtilerin ortaya çıktığını belirten Dr. Alaçam, belirtilerin tekrarlayıcı olup nöbetler halinde geldiğini ifade etti.

Alaçam, “Belirtiler, genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkar. Kendiliğinden veya ilaçlar ile düzelir. Bireye göre değişen bazı nedenler belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Belirtiler mevsimsel değişiklik gösterebilir. Bunun gibi şikâyetleri olan hastalarda solunum fonksiyon testi ile nefes ölçümleri yapılarak tanı kesinleşir ve hastalığın ağırlığı belirlenir. Uygun ilaç tedavisi ile astımlılar günlük yaşamlarına herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar” dedi.

Astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısının istenen düzeyde almadığını dile getiren Dr. Alaçam, “Astım kontrolünü güçleştiren etkenler başta ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezitedir. Sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı kanıtlanmıştır. Sonuç olarak kuru öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi ve hırıltılı solunum gibi şikâyetleri olan hastaların solunum fonksiyon testi yaptırmak üzere göğüs hastalıkları uzmanına başvurmasını öneriyoruz. Astımlı hastalarımızın ise hastalıklarını tamamen kontrol altına alabilmek için ilaçlarını düzenli kullanmalarını, sigara dumanından uzak durmalarını ve kilo vermelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

GEÇMEYEN ATAKLARDA MUTLAKA HASTANEYE BAŞVURULMALIDIR
Astım atakları olması durumunda hastaların nefes darlığının şiddetinde artma olduğunu vurgulayan Dr. Alaçam, hastalara böyle durumlarda ne yapılması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

Dr. Alaçam, “Hırıltılı solunumlarında artma ve öksürük nöbetleri olabilir. Böyle durumlarda hastaların mevcut kullanmakta oldukları ilaçların dozunun arttırılması gerekebiliyor. Kurtarıcı ilaç eklenilmesi gerekebilir. Tüm bunlara rağmen herhangi bir rahatlama olmaz ise hastaneye yatırarak tedavi edilmesi gerekebilir. Biz genelde hastalarımıza zaten ataklarda şu ilaçları kullanın gibi gerekli eğitimi veriyoruz. Ama ona rağmen sıkıntıları devam ederse mutlaka hastaneye başvurmalarını istiyoruz” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı