REKLAMI GEÇ

OKUL REDDİNİ HAFİFE ALMAYIN!

OKUL REDDİNİ HAFİFE ALMAYIN!

Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Fatih Kınık, çocukların okula tamamen gitmemesi veya okula gidip ders sırasında okuldan ayrılması gibi davranışların “okul reddi” belirtisi olduğunu, bu sorunun hafife alınmaması gerektiğini, problemin teşvik, cesaret ve öğretmenle kurulacak iletişimle çözülebileceğini söyledi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 12 Kasım 2015 Perşembe, 13:07

Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Fatih Kınık, “okul reddi”nin sadece okula ilk başlama döneminde değil, herhangi bir yaşta ya da okul döneminde de ortaya çıkabildiğini belirterek, okul saatinin yaklaşmasıyla “karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı” gibi somatik şikayetlerin yaşanabildiğini, ayrıca “ağlama, bağırma, hırçınlık, öfke nöbetleri, hatta kaygı arttıkça kusma görülebileceği” uyarısında bulundu.

Okul reddi davranışının çocuğun sosyal ve akademik uyumunu ile başarısını ciddi şekilde etkileyen, aile ve öğretmenleri zor durumda bırakan bir olduğuna dikkati çeken Dr. Kınık, bunun kaza, hastalık, okul ile ilgili kötü deneyimler, akran zorbalığı, tatil, hastalık gibi nedenlerle ortaya çıkabildiğini, anne-baba kaygıları, çocuklarını kendileri olmadan bir yere göndermemeleri, yakın bir kişinin kaybı gibi etkenlerin de sebepler arasında yer aldığını vurguladı.

“Okul reddi” davranışı öncesinde çocuklarda okula gitmeye karşı bir direnç ve okula ilgili yakınmaların baş göstertiğini anlatan Dr. Kınık, “Ebeveyn ve öğretmenlerin baskısı ve tehdit etmesi ile birlikte de çocuk okulda kalmayı tamamen reddedebilmektedir. Okul reddi ve kaygı belirtileri nedeniyle çocuk tekrarlayıcı olarak okula gidememekte ve okula gidemeyen çocuğun ise daha sonra tekrar okula gönderilmesinde zorluklar ortaya çıkmaktadır. Okula gitmediğinde ise çocuğun bedensel belirtileri geçmektedir” dedi.

“OKULA DEVAM KONUSUNDA CESARETLENDİRİLMELİ”
Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Fatih Kınık, çocuklarda okul reddiyle karşılaşılması durumunda yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Çocuklarda kaygıya yönelik ilaç tedavisi ile birlikte bilişsel davranışçı, terapi ve destekleyici davranışlar da çocuğun okula dönmesine yardımcı olmaktadır. Çocukların okula gitmeyip evde geçirdikleri zaman varsa eğlenceli vakit geçirmemeleri sağlanmalıdır. Çocuk okula devam etmesi konusunda cesaretlendirilmeli, teşvik edilmeli. Çocuğun katkıları övülmeli ve ödüllendirilmeli. Gerektiğinde çocuğun okulda kalma süresi giderek arttırılacak şekilde planlanmalı. Çocuğun kaygısı, normal karşılanmalı, öfke ile karşılık verilmemelidir. Okul reddinin ortaya çıkma riskini azaltmak için çocukların birinci sınıfa başlamadan önce okul öncesi eğitime gitmesi gerekmektedir. Bununla birlikte çocukları okula başlatmadan önce gidecekleri okul, sınıf ve çocuğun öğretmenleri ile ilgili bilgi verilmeli, gerekirse öncesinde çocuklar okula götürülerek öğretmenleri ile tanıştırılmalıdır. Okul korkusu hemen ele alınıp, tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Çocuğun okula gitmediği her gün sorunun çözümü zorlaşmaktadır.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı