REKLAMI GEÇ

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili oyları neden aynı zarfta?

9 Mayıs 2018 Çarşamba

CUMHURBAŞKANLIĞI VE MİLLETVEKİLİ OY PUSULALARI AYNI ZARFTA
PEKİ NEDEN?

Şimdiye kadar yapılan uygulamanın tersine, kanunun 5. maddesinde “Birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde, oy pusulaları aynı zarfa konulur” hükmü getirilmiş. Seçmen oy kabinine elinde iki oy pusulası ile girecek, cumhurbaşkanlığında ve milletvekilinde vereceği oyları aynı zarfa koyup atacak.
Sayım döküm sırasında belirsizlik yaratmak veya seçmenin iki oyu aynı anda kullanırken koşullanarak gerçek iradesine aykırı da olsa etkilenmesi amaçlanmadıysa sebep nedir? Ayrı zarf ve ayrı sandık daha güvenli değil mi? Örneğin zarfın üzerinde işaret varsa açılmadan oy iptal edileceğinden iki oy birden iptal edilmiş olmayacak mı? Ayrı zarf ve ayrı sandık olsa oylardan biri geçerli olacak. Hile için alt yapı değilse, seçmenin psikolojik olarak koşullanması bu şekilde sağlanacak mı?

FİLİGRANLI ZARF GÜVEN SAĞLAMAYA YETECEK Mİ?
Kanunun 6.maddesi, “Oy zarfları, ön yüzünün sol üst köşesinde Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu amblemi yer alacak şekilde Yüksek Seçim Kurulunca filigranlı kağıttan hazırlatılır.” düzenlemesini getiriyor. Seçim güvenliğinin tehlikeye düşürebilecek, çok sayıda gri alan yaratıp, filigranlı kağıttan hazırlanan zarftan medet ummak ne işe yarayacak, yaşayıp göreceğiz.

SANDIK ÇEVRESİ VE SANDIK KURULUNUN YETKİ ALANI ODAYA SIKIŞIYOR.
Kanun 7. maddede, önceki kanunda “…sandık alanı; sandığın, kapalı oy verme yerinin ve sandık kurulunun yerleştiği mahallin yüz metre mesafesi içinde kalan çevredir. Sandık alanında düzenin sağlanması sandık kurulu başkanına aittir.” hükmünü kaldırıp, yerine “Sandık çevresi, oy sandığının konulduğu ve sandık kurulunun görev yaptığı oda, bölüm veya bu amaçla oluşturulan yerdir” hükmünü getiriyor.

Sandık çevresi sandık kurulu başkanının izni olmadan, yetkisiz hiç kimsenin dolayısıyla polis veya jandarmanın dahi izinsiz giremediği 100 m çapındaki alanı, oy verilen odanın kapısına kadar küçültüyor. Daha önemlisi bu alandaki düzenleme yetkisini sandık kurulu başkanından alıyor.

OY KULLANILAN ODANIN KAPISINDA DURAN POLİS NEZARETİNDE SEÇİM
Kanunun 8.maddesiyle bir önceki maddeyle daraltılıp odaya sıkıştırılan sandık çevresi ve kurul başkanının yetkileri daha da azaltılıyor. Artık, kurul üyelerinden birinin çağrısı veya seçmenlerin ihbarı sandığa polis müdahalesinin yolunu açacak.

Madde şu hale geliyor: “Sandık çevresinde cebir, şiddet veya tehdit kullanarak sandık başı düzenini bozmaya kalkışanlar, sandık kurulu başkanı veya üyelerinden biri tarafından yapılan çağrı ya da seçmenlerin ihbarı üzerine gelen kolluk güçlerince derhal sandık çevresinden uzaklaştırılır ve gerekli yasal işlem yapılır. Seçmenlerce ihbar, o yer kolluk güçlerine şahsen yapılır.”

“Bu madde uyarınca sandık çevresine gelen kolluk güçleri, başkanın talebine veya kurulun kararına uymak zorunda olup, çağrı veya ihbar sebebi ortadan kalkınca sandık çevresinden ayrılır.”

“Seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçleri hariç, özel güvenlik görevlileri ve belediye zabıtaları gibi görevliler de dâhil olmak üzere resmî üniforma ve silah taşıyan kişiler, sandığın konulduğu bina, yapı ve bunların müştemilatına giremezler.

Sandığın konulduğu bina, yapı ve bunların müştemilatında hiç kimse, başkalarının görebileceği şekilde bir siyasi parti veya adaya ait rozet, amblem veya benzeri işaretler ya da propaganda amaçlı yayınlar taşıyamaz; yazılı, sözlü veya görüntülü propaganda yapamaz. Bu fıkra hükümlerine uymayan kişiler kolluk güçleri tarafından uzaklaştırılır.”

“İlçe seçim kurulu başkanı, sandık çevresinde, sandık başı iş ve işlemlerinin düzen içinde yürütülmesini ve sandığın konulduğu bina, yapı ve bunların müştemilatında güvenliği ve bu Kanunda öngörülen yasaklara uyulmasını sağlayacak tedbirleri alır; seçmenin ve bu yerlerde bulunma hakkına sahip diğer kişilerin buralara serbestçe girmesini engelleyen veya güçleştiren her türlü hareketi önler. Bu kapsamda, ilçe seçim kurulu başkanınca verilen talimatlara sandık kurulları, mülki ve idari makamlar uymak zorundadır.”

Daha önceki düzenlemede, 100 metre mesafeye sandık başkanının izni ile girebilen ve sandık kurulu başkanının emriyle hareket edebilecek olan, polis/jandarma oy kullanılan sınıf kapısında bekleyecek, ‘ihbar var’ diye dalıp müdahale edecek, bu işlemler sırasında sandık başkanının emrine uymak zorunda da olmayacak. Orada bulunmayan ilçe seçim kurulu başkanının (seçim hakiminin) emrine uymak zorunluluğunda olacak, o kadar. Biz de buna özgür ve adil seçim diyeceğiz. Polis copunun izin verdiği kadar seçim özgürlüğü…

MÜHÜRSÜZ OYLAR GEÇERLİ OLACAK, AMA NASIL?
ASLINDA İKİ MÜHÜR ZORUNLULUĞU DEVAM EDİYOR. OYUMUZU KULLANMADAN ÖNCE VERİLEN ZARFTAKİ VE OY PUSULASININ ARKASINDAKİ İKİ MÜHÜRE DİKKAT ETMEK GEREKLİ.

Oy zarflarının geçerliliği konusunda eski kanun aynen şöyle diyordu: “… bütün zarflar tek tek elden geçilerek 77. (Sandık kurulu ilce seçim kurulu başkanlığı mührünü taşıyan özel zarfları sayar, her birinin üzerine, sandık kurulu mührünü basar) maddeye göre çift mühürlü olmayan… veya her hangi bir işaret veya imza veya mührü taşıyarak 103 üncü madde gereğince seçmenin kim olduğunu belirten zarflar açılmadan derhal yakılmak suretiyle yok edilir.”

Kısaca, YSK’nın amblemini, Seçim Kurulu’nun mührünü ve ikinci mühür olarak sandık kurulu mührünü taşımayan veya üzerinde işaret bulunan zarflar geçersiz sayılıyordu.

Peki, ne oldu? 9. madde ile kural şu halde geldi: “Ancak, üzerinde sandık kurulu mührü bulunmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı, amblemi ve ilçe seçim kurulu mührü bulunan zarflar ile üzerinde leke veya çizik bulunsa dahi bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan zarflar geçerli sayılır.”

Aslında oy zarfında ve pusulasındaki mühürleme zorunluluğu devam ediyor. Filigranlı ve YSK amblemli zarf, önce seçim kurulunda, sonra da sandık kurulunda ayrı ayrı mühürlenecek. Getirilen esneklik sadece, sandık kurulu mührü bakımından. Duyarlı sandık görevlileri ve müşahitlerin oy kullanma başlamadan azıcık dikkat göstermesi mühür sorunun ortadan kaldırabilir. Seçmen olarak oy kullanma kabinine girmeden mutlaka zarfın ve oy pusulasının arkasının iki mühürle mühürlenmiş olmasına dikkat etmeliyiz.

Referandum sırasında çok tartışılan ve kanunda açıkça yazılmasına rağmen, mühürsüz oy zarflarının geçerli sayılması yolundaki YSK kararına ve bundan sonrasına yasal dayanak hazırlanmış oldu.

Sakıncası ne? Üçlü kontrol mekanizmasının en son ve en önemli ayağı zayıfladı. Filigranlı ve YSK amblemli zarf, YSK’nın kontrolünü gösteriyor. Seçim kurulunun mührü aynı zarfın ilçe seçim kurulundan geçtiğini gösteriyor. Sandık kurulu mührü ise, o zarfın sandık kurulunda kontrol edilip onaylanmasını sağlıyor, dışarıdan başka oy zarfı getirilmesini önlüyordu. Şimdi bu yol açıldı. Neymiş, sandık kurulu ‘sehven’ mühür basmaz ise niye oy geçersiz olsunmuş.

Yahu sandık kurulunda 6-7 kişi var, adamların ilk işi oy ve zarf mühürlemek, görevini yapmayan memura “olsun, yapmasan da olur” diyor muyuz?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı