ORUÇTAKİ BİZİM İÇİN HAYIRLAR
ORUÇ NİÇİN FARZ KILINMIŞTIR..
RAMAZAN AYI VE ADETLERİMİZ
RAMAZANDA BAĞIŞLANANLARDAN OLABİLMEK
RAMAZAN’DA HEM SEVAP KAZANIYORUZ HEM DE SAĞLIKLI YAŞIYORUZ
Sonlarına doğru yavaş yavaş yaklaşmakta olduğumuz bu mübarek ayda, “Ya Rabbi, başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden necat olan Ramazan ayını ülkemize ve insanlarımıza hayırlı eyle” Amin. Dualarımızı dillerimizden düşürmedik hiç. Öyle değil mi? kardeşlerim. Geçen seneki ramazanı yaşayalı bir yıl olmuş, dünya telaşı yüzünden nasıl
RAMAZANDA ÖVGÜYÜ HAKEDEBİLMEK
Kızgın kumda yalın ayak, başı açık yürümektir Ramazan ve orucun kelime anlamları Tamda busene ki tutulan orucu ne güzel anlatmaktadır Oruç ve Ramazan. Yani Haziran ayında Güneş altında toprağın yanmasıdır. Haziran ayında, çölde yalın ayak başı açık yürümek, insanı nasıl sıcakla birlikte yakıp terletir ve birlikte içindeki
ORUÇ, ÖYLE BİR SAR Kİ BİZİ, DÖNELİM ÖZÜMÜZE
Sahabe efendilerimiz, efendimizle birlikteliklerini anlatırken “Bizler, Onunla konuşurken sanki başımızın üstünde bir kuş varda, hareket edersek o kuşu kaçıracağız sanırdık. Sessiz ve hareketsiz kalırdık” demişler. İşte bu ramazan ayında bizler, orucu bir beyaz güvercine benzeterek, onun faziletini ve büyüklüğüne inanarak, onu uçurtmamağa gayret göstereceğiz. Aynı zamanda oruçlarımızı
RAMAZAN’I YAKARIŞLA DUALARLA YAŞAMAK
İnsana mübarek ay öncesinde yakışan, o aya bir ön hazırlık yapmasıdır. Nasıl ki, bir şehri ziyarete giderken bir önbilgi edinip fazla faydalanmayı sağlarsak, manevi kazançlar içinde bir ön hazırlık bir ruh uyanıklığı gerekir. Bu nedenle bu ay öncesi gönül gıdalarını yemek gereği vardır. Bu ön hazırlığı namazdan
RAMAZAN’DA ÜÇ GÖREV
Çağımızda, insanların gönül dünyaları sıkıntı içindedir. Her türlü günahın işlendiği, akla hayale gelmeyen zulümlerin yapıldığı, mazlumların ezildiği, haram ve helal anlayışının yerine maddeye eğilimin hakim olduğu bir zaman diliminde Ramazan ayına kavuşmak, büyük bir nimet ve bahtiyarlıktır. Ramazan ayı, stres, bunalım ve daha nice sıkıntılara karşı bir
GÖNÜL YIKMAMAK
Dinimiz gönül yapmak kadar belki daha fazla gönül yıkmamaya, kimseyi incitmemeye de büyük önem vermektedir. Çünkü inancımıza göre kalp (gönül) nazargâh-ı ilâhîdir. Kişi başkalarına sözlü ya da fiili olarak zarar verir ve gönüllerini incitir. Bundan dolayı Hz. Peygamber (s.a.s.), Müslüman’ı, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği
RAMAZAN’DA LÜTFEN BİRAZ DAHA SABIR
Mübarek Ramazan ayına salimen girdik. Bu yıl günlerin uzunluğu ve sıcaklar nedeniyle zor bir Ramazan yaşıyoruz. Allah, bu mübarek günlerde, ibadetlerimiz kabul etsin, günahlarımızı affetsin, bize bu mübarek günlerin ruhuna uygun insanlar olarak yaşamamızı nasip etsin. Akşam, fırınlarda pide kuyrukları var. Evine sıcak pide götürmek için bekleşen
TERAVİH NAMAZLARININ KILINDIĞI AY
Teravih namazı sünnet bir namaz olarak bilinmektedir. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için ramazan gecelerini ibadetle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman, 27) Bireysel ve toplumsal hayat açısından ramazan gecelerinde kılınan teravih namazları, kadın – erkek, genç
RAMAZAN AYINDA YENİDEN VAR OLMAK
Ramazan ayında bütün bir Müslüman dünyasıyla birlikte tuttuğumuz bir aylık orucun insanı kendine getiren yönü derindir. Oruç, hiç kuşkusuz insan bedeni üzerinde oldukça ciddi olumlu etkiler gösterir. Bu açıktır zaten. Oruç gerçekten de insanın maddi vücudunu tamir eder, daha sağlıklı hale getirir. Fakat orucun insanın bedenini daha
BİZLERİ BİRBİRİMİZE BAĞLAYAN RAMAZAN KÜLTÜRÜMÜZ
Genellikle ırmakların ilk kaynaklarından çıkan sular oldukça berrak ve temizdir. Ama ırmağın geçtiği yatakların toprak türüne ve bu yataklara karışan maddelerin cinsine göre suların vasfında, tadında, kokusunda ve renginde değişimler yaşandığı bir gerçektir. İşte bunun gibi yaşanan dindarlıklarda zamanla bazı aşınmalar ve başkalaşımlar geçirebiliyor. Örneğin, Kur-an ilk
RAMAZAN’DA PAYLAŞABİLMEK
Sosyal yardımlaşmanın ve paylaşmanın arttığı, birlik ve beraberlik ruhunun canlandığı müstesna bir zaman dilimi olan Ramazan ayına erişmenin hazzını yaşıyoruz.
ORUÇLA İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
Unutarak yiyip içen kimse, orucunun bozulduğunu zannederek bile bile yese kendisine kaza lâzım gelir, kefaret gerekmez. Oruçlu iken kusan bir kimse, orucunun bozulduğunu zannederek yiyip içse kaza lâzım gelir. Fakat kusmakla orucunun bozulmadığını bildiği halde yer ve içerse kendisine hem kaza hem de kefaret gerekir. Gündüz ihtilâm
ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER
1- Oruçlu olduğunu unutarak; yemek ve içmek. Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, (sakın) bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir.” Unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzını boşaltıp yıkar ve oruca devam eder. Oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından
ORUCU BOZUP YALNIZ KAZAYI GEREKTİREN ŞEYLER
1- Pamuk ve kâğıt gibi yenmesi mutad olmayan bir şey yutmak, 2- Bir defada çok miktarda tuz yemek, 3- Yenmesi mutad olmayan zeytin çekirdeği yemek. Yenmesi alışılmış olan çekirdeği yemek ise kefareti gerektirir. 4- Taş, toprak, demir, altın ve gümüş gibi şeyleri yutmak. 5- İçi olmayan ceviz
ORUCU BOZAN ŞEYLER
Oruca aykırı olan bir şeyin yapılması halinde oruç bozulur. Orucu bozan bazı şeyler hem kaza, hem de kefareti gerektirir. Orucu bozan bazı şeylerden dolayı da sadece kaza gerekir. ORUCU BOZUP KAZA VE KEFFARETİ GEREKTİREN ŞEYLER 1- Oruçlu olduğunu bilerek yemek ve içmek (yenilip içilen şey ister gıda,