REKLAMI GEÇ

50 yıldır kararan bölge beyazlatılacak

50 yıldır kararan bölge beyazlatılacak

UNESCO´nun Dünya Miras Listesi´ne aldığı Beyaz Cennet Pamukkale´de bulunan Kocaçukur Mevkii’ndeki yaklaşık 50 yıldır su olmaması nedeni ile kararan Karayelek Sırtı’na, toplam uzunluğu 800 metre olacak su kanalı yardımı ile tekrar su verilecek. Bu yöntemle, alanda tekrar traverten oluşumu sağlanacak.

/ DENİZLİHABER / 29 Şubat 2008 Cuma, 01:00

Kocaçukur Mevkii’nde Aydın Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından verilen izinle devam eden ot temizleme ve kanal yapım çalışmalarını yerinde inceleyen Vali Yardımcısı Halil İbrahim Sun ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Oklu, Kocaçukurla, travertenlerin birleştirileceğini söyledi. Kocaçukur’un üzerindeki travertenlerin gezilebilecek konuma getirilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü anlatan Genel Sekreter Adem Oklu, “Kocaçukurla, travertenler bir bütün olacak. Travertenlerden gelen suyu yaptıracağımız yaklaşık 800 metre uzunluğundaki su kanalları ile gölete vereceğiz. Travertenlerden gelen suyun bir bölümü de zaten var olan ancak kullanılamayan kanalların temizlenmesi ile Karayelek Sırtı olarak bilinen bölgeye verilecek. Kocaçukur ile Saklı Bahçe Mevkii arasında kalan bu sırta daha önce travertenlerden su geliyormuş, ancak su kanalları bakımsızlık nedeni ile dolunca suyun akışkanlığı kaybolmuş, yaklaşık 50 yıldan bu yana da su yüzü görmeyen sırt kararmış. Bu sırtta temizleme çalışması yaptık, bölgedeki ağaçlar budandı, su kanalları temizlendi yeni kanallar yapıldı. Bu kanallar sayesinde sırta tekrar travertenden gelen suyu vereceğiz, burası beyazlaşacak ve traverten oluşumu devam edecek” dedi.

İncir yaprakları büyük tehlike

Beyaz travertenlere en büyük zararı bölgede bulunan incir ağaçlarının yapraklarının verdiğini anlatan Genel Sekreter Adem Oklu, “Yapılan araştırmalarda gösterdi ki bölgede bulunan beyaz travertenlerin en büyük düşmanı incir ağaçlarının yaprakları. Ağaçlardan beyaz traverten üzerine düşen yapraklar burada çürüyünce humus oluşuyor ve bu humus travertene yapışarak oranın kararmasına neden oluyor. Bizim bölgede yaptığımız ot temizleme, traverten temizleme ve fosil temizleme çalışmaları içinde orada bulunan yaklaşık 50 incir ağacının budanması, bakımının yapılması da var. Ağaçların etraflarını da temizledik. Düşen yaprakların traverten üzerinde çürümesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Pamukkale’nin suyu azaldı

Beyaz cennet Pamukkale’nin suyunun azaldığını, azalma nedeni ile travertenlere suyu dengeli vereceklerini anlatan Oklu, “6-7 yıl önce travertenlere 4 kaynaktan saniyede 450 litre su geliyordu. Ancak bu su miktarı geçen yıl saniyede 270 litreye kadar düştü. Bunun iki nedeni var, birincisi yaşanan kuraklık, ikincisi de Pamukkale Beldesinde bilinçsiz açılan su kuyuları. Pamukkale’nin azalan suyu ile ilgili olarak proje hazırladık. Kuracağımız dijital sistemle suyu çıktığı yerden takip edeceğiz, bilgisayar sistemi ile kontrol altındaki su insan eli değmeden travertenlere verilecek. Travertenlerde dolaşımını tamamlayan su kanallar yardımı ile toprakla buluşmadan alınarak Kocaçukur’daki havuza, beyazlatma çalışmaların olduğu bölgelere verilecek. Buralarda da dolaşımını sağlayan su küçük bir ücret karşılığında otellere dağıtılacak” dedi.

Antik havuz kapanacak

Koruma Kurulundan alınan izinler doğrultusunda antik havuzun etrafındaki yapıların yıkımının devam edeceğini anlatan Oklu, “Yıkım çalışmalarımız devam edecek. Havuz çevresindeki asıl yapının yıkımından önce antik havuzu yerli ve yabancı turistlerin gezilerine kapatacağız. 1 martta bu yasağımız başlayacak. Tur şirketlerine yazı ile antik havuza girişin durdurulduğunu bildireceğiz. Burası yaz kış turistlerin ilgisini çeken bir yer bugün 127 turist antik havuzumuza girmiş. Yıkım sırasında ortaya çıkacak tozdan ve gürültüden turistlerimizin etkilenmesini istemiyoruz. Yıkım çalışmalarından sonra koruma kurulunun verdiği izin doğrultusunda havuz etrafında ahşaptan ve camdan binalar yapacağız ve havuzumuzu tekrar ziyarete, yüzmeye açacağız” dedi.

Fay kırığı gün yüzüne çıkıyor

Eski jandarma karakolu yakınlarından başlayarak antik havuza kadar uzanan bölgede bulunan ve Hierapolis Antik Kenti’ni yerle bir eden 8 şiddetindeki depremde oluşan fay kırığının gün yüzüne çıkartılarak turizme açılması çalışmasının sürdürüldüğünü anlatan Oklu, “Buradaki çalışmalarımızla fay kırığımız gün yüzüne çıkıyor. Burada yüzyıllar boyunca oluşan sazlıkların kökleri ve tortuları sağlam bir tabaka oluşturmuş. Altındaki traverten ise daha sağlam bir durumda. Bu sazlıkların tortuları ve kökleri temizleniyor. Temizlediğimiz her yerden sıcak su çıkmaya başladı. bu sıcak sular zaten travertenler arasında dolaşan sıcak sulardı, temizlik çalışması nedeni ile gün yüzüne çıkışı hızlandı. Fay kırığı üzerindeki temizleme çalışması bitirildiğinde kırığın üzeri camla kapatılacak. İnsanlar 8 şiddetindeki depremin oluşturduğu kırığı gözle rahat rahat izleyebilecek” dedi. Gezide PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr Ali Gökgöz ve Müze Müdürü Arkeolog Hüseyin Baysal’da hazır bulundu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı