REKLAMI GEÇ

Darbe girişimiyle ilgili davada flaş gelişme: Kayıtları silmişler

Darbe girişimiyle ilgili davada flaş gelişme: Kayıtları silmişler

FETÖ’nün darbe girişimiyle ilgili davada flaş gelişme. Söke’den Denizli’ye getirilen birlikler ile ilgili görüntülere ulaşılamıyor. Yapılan incelemede, bilgisayara format atılarak kayıtların bir bölümünün silindiği belirlendi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 6 Ocak 2017 Cuma, 18:20

Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili askerlerin yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı. Hain girişimle ilgili 60 sanıklı dava devam ederken, Söke’den birliklerin Denizli’ye taşınmasıyla ilgili görüntülere ulaşılamaması üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı ve 4 kişi hakkında dava açıldı.

Biri o tarihte yarbay olan 4 sanık hakkında açılan ve Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması yapılan davada, sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Duruşmada savunma yapan ve Erol Akman’ın Denizli’de bulunması nedeniyle Söke Garnizon Komutanlığına vekalet eden Yakup Beköz, darbe girişimini televizyondan öğrendiğini, bunun üzerine Söke Garnizonu Gazino Müdürü Albay Hasan İhsan Kızgıncelik’i arayıp karargaha gittiği bilgisini verdiğini, karargaha geldiğinde o akşam nöbetçi amiri olan Alper Ağaoğlu ile görüştüğünü, daha sonra da Kızgınçelik’in de aralarına katıldığını söyledi.

Akşam mesaj hattından sözde Yurtta Sulh Konseyi’nin sıkıyönetim mesajının geldiğini anlatan Beköz, bunun hukuki olmadığı ve silsile yolu izlenmeden gönderildiğini, bu nedenle uygulamama kararı verdiklerini ifade etti.

“RÜTBELİLER GARNİZONDA KALDI, ERLER UYANDIRILMADI”
Gece 03.20’de Ege Ordu Komutanlığı’ndan gelen mesajda, kanunsuz bir kalkışma olduğunun belirtilerek, kıtada destek veren olursa derdest edilmeleri emrinin verildiğini kaydeden Beköz, rütbeli personelin sabaha kadar garnizonda kaldığını, erbaş ve erleri uyandırmadıklarını ifade etti.

“17 TEMMUZ’DA KAYITLAR İÇİN GELDİLER”
17 Temmuz’da Albay Kızgınçelik’in kendisini arayıp, Söke Cumhuriyet Başsavcısı’nın kamera kayıtları için geleceği bilgisini verdiğini belirten Beköz, “Denizli’ye giden personelin ev ve odalarında arama yapıldı. Savcı ‘kamera kayıtları var mı?’ diye sordu. Ben de olduğunu söyledim. Astsubay Başcavuş Şadan Kınıt’tan savcılığa verilmek üzere kayıtları kopyalamalarını söyledim. Bir gün boyunca kayıt yaptığından yoruldu. Halil Tüzün ve Uğur Avşar’a işi öğretip istirahat için evine gitmesini söyledim. Ertesi gün Şadan arayıp kamera kayıtlarında sorun olduğunu, bir kısım kayıtların silinmiş olduğunu bildirdi. Kayıt alınmadığını gösteren cep telefonu fotoğrafında formatlama yapıldığı yazıyordu” dedi.

“SAVCILIK 3 GÜN İNCELEME YAPTI”
O gece nöbetçinin Habip Ali Erdem olduğu bilgisinin kendisine verildiğini aktaran Beköz, “Habip Ali bilgisinin olmadığını söyledi. Bunun üzerine başsavcıyı arayıp bilgilendirdim. Bu konuda savcılık tarafından 20, 21 ve 22 Temmuz’da inceleme yapıldı. Sonrasında da konu adlı makamlara intikal etti” diye konuştu.

“KRİPTO GÜVENLİK BELGESİ SAHİBİYİM”
Davanın sanıklarından Astsubay Başcavuş Şadan Kınıt ise, ktipto güvenlik belgesi sahibi olduğunu, üst rütbeli subay ve devlet ekranının telefonlarına ktipto yüklemeleri yaptığını, göreviyle ilgili gizliliğe riayet ettiğini söyledi.

Kamera sistemi kurulmasında kısmen görev aldığını belirten Kınıt, şöyle devam etti:

“Ben, haber merkezi ve ktipto astsubayıyım. Bunun yanında santral ve telsiz gibi alanlardaki işleri personelle birlikte yürütürüm. Soruşturma kapsamında başsavcı benden Söke Garnizon Komutanı Erol Akman’ın bilgisayarını açmamı istedi. Şifreli olduğundan ana bilgisayardan şifreyi değiştirerek açılmasını sağladım. İmalat alındı. Ancak çok sayıda bilgisayar vardı. İmaj alınmasının topluca ana bilgisayardan yapılmasını önerdim. Saat 23.00’e kadar yapılan işleme refakat ettim. İmaj alınmasında uzman olmadığım için jandarmadan görevliler geldi. Ben de onların yanında bulundum.

Yakup Beköz komutan bana kamera kayıtları alınması emrini verdi. Er F.E.’yi yanıma alıp nizamiyeye gittim. Giriş çıkış kayıtları buradaki kameralardan yapılıyordu.

Daha sonra U.A. ve F.E.’den emniyete verilmek üzere DVD’ye aktarılmasını söyledim. Ü. A. Bir süre sonra beni arayıp bilgisayar şifresini sordu. Şifreyi sistemi kuran şirketten öğrenip bildirdim. Ü. A. yine aradı ve geçmişe yönelik kayıt olmadığını bildirdi. Bu kayıt cihazı kışlanın alt kısmında yer alan depoları gösteriyordu.”

“GÖRÜNTÜLERİN BİR BÖLÜMÜNÜ İZLEDİK”
Uzman Çavuş Habip Ali Erdem de, kendisine savcının geleceği söylenerek etrafın derli toplu olmasının istendiğini belirtti. Erdem, şunları kaydetti:

“Savcının 13 Temmuz’daki hareketlilikle ilgili geleceği ve görüntüleri izleyeceği aktarıldı. Tolga Kılınçarslan’a kamera sisteminden anlayıp alamadığını sordum. Bildiğini söyleyince ‘aç izleyelim’ dedim. Açıp baktık. Mavi renkli bir kamyonun depodan ayrıldığını gördük. Görüntüleri bir süre izledikten sonra kapattık. Ertesi gün savcı geldi görüntülerde ne vardı diye sordu. Bildiklerimi anlattım.”

“GÖRÜNTÜLERİN SİLİNDİĞİ SAATTE DIŞARIDAYDIM”
Sanık Tolga Kılınçarslan da görüntüleri izledikleri doğruladı. Kılınçarslan, “Görüntüleri 5-10 dakika izledik. Görüntülerin silindiği iddia edilen saatte dışarıda kaldığım süre, yemek boşlarını götürdüğüm ve askere doldur boşalt yaptırdığım süredir” dedi.

“ASKERLERİN DARBE GİRİŞİ DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLMESİNE ŞUBAT AYINDA KARAR VERİLECEK”
Daha sonra mahkeme heyeti tahliye taleplerini karara bağladı. Şadan Kınıt adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 16 Şubat’a ertelenmesine karar verildi. Dosyanın devam eden 60 sanıklı dava ile birleştirilmesi şubat ayındaki duruşmada karara bağlanacak.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı