FETÖ/PDY’nin catering davası sürüyor

FETÖ/PDY’nin Denizli yapılanması içinde yer aldıkları iddiasıyla catering firmalarına yönelik düzenlenen soruşturma kapsamında 18’i tutuklu, 8’i de firari 30 sanık yargılanıyor. EGS’de uar organizasyonunun da yapılması nedeniyle avukatlar, sanıklar ve yakınlarının salona girişleri Gümüşler Mezarlığı istikametinden yapıldı. Mahkeme heyeti 2. celsenin sabah bölümünde 4 sanığı dinledi ve savunmalarını aldı.

“DOĞA SPORLARINI SEVİYORDUM”
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık makine mühendisi Ali Kunaç dinlendi. Sağ görüşlü biri olduğunu ancak hiç bir terör örgütüne üye olmadığını söyleyen Kunaç, Çağlayan şirketi ile olan ortaklığının mal karşılığı başladığını, şirketten beklediğini bulamayınca 2015 yılının Mayıs ayında ayrıldığını beyan etti. Kunaç, doğa sporlarına merakı yüzünden Adrenalin Derneği’ne üye olduğunu, dönemin Valisi ile bir kez rafting yaptıktan sonra hiç derneğe uğramadığını ve daha sonra dernekten ayrıldığını öne sürdü. Kunaç MAKSİAD’ın kurucı üyeleri arasında yer aldığını, Makine Mühendisleri Odası üyesi olduğunu ve iddianamede geçen 85 görüşmenin kendisine değil, Ali Süt ve Cavit isimli şahısa ait olduğunu iddia etti.

“TÜRKÇE OLİMPİYATLARINA HAYRANMIŞ”
Çağlayan yemek şirketinde işçi olarak çalışan, önce Bylock’çu olmakla suçlanmasına rağmen daha sonra kullanmadığı anlaşılan tutuklu sanık İsmail Çağın ise evinde bulunan Fethullah Gülen’li CD ve kitapların Türkçe Olimpiyatları’na olan hayranlığından kaynaklandığını ifade etti. Çağlayan şirketinin Denizli Devlet Hastanesi yemek ihalesini aldıktan sonra sosyal güvenliğinin bu şirkete geçtiğini, Bank Asya hesabının da bu şirketle birlikte başladığını kaydeden Çağın, “Benim durumumda 60 personel vardı. Buradan maaş alıyordum. Bunun dışında para yatırmışlığım yoktur” dedi.

“BYLOCK’U BAŞKASI İNDİRMİŞ OLABİLİR”
Daha sonra dinlenen ve yapılanmanın yurtlarında çalıştığı, wifi’si kullanılarak Bylock indirildiği tespit edilen Ramazan Kartav, kendisinin hiç Bylock kulllanmadığını söyledi, “Yurtta öğrencilerle ve arkadaşlarımla wifi’mi paylaşıyordum. Başka birileri indirmiş olabilir. 2014 yılında Çağlayan şirketinin Ramazan Yağcı yurdunda çalışmaya başladım. 2015 yılında kapatıldı. Şirket beni Mustafa Üstek yurduna yönlendirdi. 2016’ya kadar burada çalıştım. 2.5 yıl boyunca kanun dışı bir faaliyet görmedim. Bu yurtların Çağlayan şirketinin terör faaliyeti olduğu söylenmektedir. Ben bu yerlerin FETÖ terör örgütü olduğunu bilmiyordum” dedi.

“İŞSİZ KALINCA ÇALIŞMAYA BAŞLADIM”
İşsiz kalınca Çağlayan şirketine iş başvurusu yaptığını belirten tutuklu sanıklardan İbrahim Karaboa, “Hiç bir terör örgütü üyesi değilim. PAÜ tarih bölümünden mezun olduktan sonra işsiz kaldım. KPSS’yi kazanamadım. Polislik sınavında elendim. Üç yıllık işsizlikten sonra internet üzerinden Çağlayan şirketine başvurdum. O dönemki müdür Ramazan Kesgin ile görüştüm ve işe alındım. Valilik oluru ile yurtta çalışmaya başladım. Bu yurt yılda iki kez kurumlar tarafından denetlenirdi. Terör örgütüne mensup ise devlet tarafından kapatılması gerekirdi. Bank Asya’da maaş hesabım vardı. Bir de babam evliliğim için 55 bin lira yatırmıştı. Zaten peyderpey bu parayı çektim” diye konuştu.

FETÖ/PDY catering davasında sanıkların dinlenmesine devam ediliyor.