REKLAMI GEÇ

Mahkemeden manifesto gibi gerekçeli karar

Mahkemeden manifesto gibi gerekçeli karar

FETÖ zanlısı Kenan Çoyan’ın “Veteriner” kelimesini hakaret sayıp Denizlihaber.com’a açtığı dava daha önce sonuçlanmış ve beraat kararı çıkmıştı. Mahkeme heyeti dava ile ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, manifesto niteliğindeki gerekçeli kararında AİHM içtihatlarına vurgu yaptı, basın ve ifade özgürlüğünün önemine işaret etti.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 8 Kasım 2017 Çarşamba, 19:07

Denizlihaber.com, Pamukkale Üniversitesi’ndeki vekaletle yürütülen çalışmalarla ilgili 13 Ekim 2015 tarihinde bir haber yapmış, haber detayları arasında da o dönem PAÜ Genel Sekreterliği’ne vekalet eden Kenan Çoyan da veteriner olarak lanse edilmişti.

Haberin yayınlanmasının ardından, halen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) sanığı olarak yargılanan Kenan Çoyan, veteriner kelimesini hakaret saymış ve Denizlihaber.com hakkında hakaret davası açmıştı. Davanın kabul edilmesinin ardından başlayan yargılama tamamlanmış, Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi Denizlihaber.com adına yargılanan, dönemin genel yayın yönetmeni Engin Ünal’ın beraatine karar vermişti.

GEREKÇELİ KARARDA HAKARET SUÇU TANIMI
Mahkeme heyeti, gerekçeli kararda hakaret suçunun oluşabilmesi için gerekli koşulları net ifadelerle ortaya koydu. Kararda, “Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur, şeref ve yaygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sevmek fiilini oluşturması gerekmektedir” denildi.

SÖZLER İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİ
Gerekçeli kararda “Veteriner ithal etti” söyleminin hakaret içeren bir söz olmadığını da açıkça ortaya koyan mahkeme heyeti, Denizlihaber.com adlı internet gazetesinde ‘PAÜ’de birçok görev vekillere emanet’ başlıklı haberde Kenan Çoyan kastedilerek ‘Veteriner ithal etti’ şeklinde yazılar yazıldığı anlaşılmatadır. Sözkonusu ifadelerin Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında özel bir önem atfedilen, ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

MANİFESTO GİBİ GEREKÇELİ KARAR
Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararın diğer bölümlerinde ise tam anlamıyla basın ve ifade özgürlüğüne vurgu yaptı, manifesto gibi bir karara imza attı.

İşte mahkemenin basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin önemli değerlendirmeleri:
“İnsanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması, savunabilmesi ve yayabilmesi olarak kabul edilen ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan ve toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan birini oluşturmaktadır.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ZARARSIZ KONULARI İÇERMEZ”
Anayasa’nın 26. maddesinde, ‘herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir’ hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanında, bu hak, birçok uluslararası belgeye ve mahkeme kararına da konu olmuştur. Türkiye’nin de yargılama yetkisini kabul ettiği AİHM, sözleşmenin 10. maddesinin 2. paragrafı saklı tutulmak üzere ifade özgürlüğünün sadece toplum tarafından kabul gören veya zararsız, ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil, incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğunu pek çok kararında yinelemiştir. AİHM’e göre ifade özgürlüğü, yokluğu halinde ‘demokratik bir toplum’dan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir.

AİHM’E GÖRE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
AİHM, birçok içtihadında sözleşmenin 10. maddesini sadece ifade edilen düşünce veya bilginin esasını değil, aynı zamanda bunların akratılma biçimlerini de güvence altına aldığını belirtmiştir. Bu anlamda, AİHM içtihatlarında, basın toplumun sözcülerinden biri olarak kabul edilmekte, herkesin kamuoyunu ilgilendiren bilgileri edinme hakkı bulunduğu düşüncesiyle, kamuoyunu ilgilendiren konulara dair bilgi ve fikirleri vermeyi sağlayan basın özgürlüğüne de ayrı bir önem atfedilmektedir.

AİHM’E GÖRE KAMU GÖREVLİLERİNİN ELEŞTİRİLMESİ
Kendilerine belirli idare yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği, AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.

DAVA KONUSU HABER ELEŞTİRİ NİTELİĞİNDEDİR
Sonuç olarak, yazı içeriğinde ifadeler, söylendiği yer ve zaman unsurları da gözetildiğinde katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, eleştiri niteliğindedir. Aksi düşünülecek olursa, suçla korunmak istenen değer ölçüsüz bir şekilde genişleyecek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum anlamına gelebilecektir. Bu itibarla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı somut olayda anlaşılmaktadır.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı