“AB’ye damsız giremeyiz”

Kadın Gelişim ve Kültür Derneği (KAGED), TOBB Denizli Kadın Girişimciler Kurulu ve Denizli Ticaret Odası’nın birlikte düzenlediği ‘Herşeye Rağmen Kadın’ paneli, Denizli Ticaret Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak katılan, HEY Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) damsız girmesinin mümkün olmadığını, AB’ye girilecekse erkeklerin kadınlar olmadan bunu başaramayacağını söyledi.

Kadınların iş gücüne katılım oranının giderek düştüğünü açıklayan Bektaş, bu durumun kadınlar adına kaygı verici olduğunu söyledi. İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Büyükgönenç, DOA Süt Üretim Çiftliği’nin sahibi Şeyda İnceoğlu’nun da konuşmacı olarak katıldığı panelde, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranının giderek düştüğünü, bunun da kaygı verici olduğunu dile getiren Aynur Bektaş, “Biz bu koşullarda AB’ye giremeyiz. AB’ye damı damsız almazlar. AB’ye gireceksek, çalışan ve girişimci kadın sayımız artmalıdır. Kayıt dışı çalışan kadınlar kayıt altına alınmalıdır” dedi.

Bektaş, AB ülkelerinde kadın istihdam oranının yüzde 57.2, Türkiye’de ise bu rakamın yüzde 26.1 olduğunu, AB ülkelerinde kadın yönetici sayısının yüzde 33 iken, Türkiye’de yöneticilerin sadece yüzde 7.8’inin kadın olduğunu kaydetti. AB ülkelerinde politikacıların yüzde 24’ünün kadın, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 9.1, üniversiteli kadın sayısının AB ülkelerinde yüzde 58.9, Türkiye’de ise, yüzde 43 oranında olduğunu açıkladı. Aynur Bektaş, “Kadının durumu sadece Türkiye’de değil, dünyada sancılı. Dünya’da toplam işlerin üçte ikisini kadınlar yapıyor. Dünya’daki toplam gelirin sadece onda birini kadınlar kazanıyor. Dünyadaki özel mülkiyetin sadece yüzde 1’ine kadınlar sahip. Türkiye’de 25 milyon hazine örtülü üstü duruyor. Kadın hazinesini değerlendiremiyoruz. Bunda maalesef biz kadınlarda hatalı davranıyor. Zira, yapılan araştırmaya göre, kadınlarımızın yüzde 56’sı çalışmak istemiyor. Çalışmak isteyen kadınların da yüzde 23’ü öğretmen, yüzde 15’i devlet memuru olmak istiyor. Yüzde 13’lük bölüm ise, her hangi bir işte çalışmak istediğini söylüyor. Maalesef ülkemizde kadının iş gücüne katılım oranı giderek düşüyor. Bu durum Türk kadını için hoş değil. 1990 yılında Türk kadınının iş gücüne katılımı yüzde 34.1 iken, 2004 yılında bu oran yüzde 25.4’e düştü. 2009 yılında kadının iş gücüne katılma oranı yüzde 26 seviyesinde. Bu oran oldukça düşük. Ülkemizde istihdamda yer alan her 100 kadından 64’ü her hangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmaksızın çalışıyor. Çalışan kadınlarımızın yarısı kayıt dışı” diye konuştu.

Bir kadının her hangi bir yere gelmesi için aile içinde baba, eş ve erkek kardeş gibi erkeklerden mutlaka destek alması gerektiğini sözlerine ekleyen iş kadını Aynur Bektaş, “Erkeklerle kavga edeceksek işi öğrenince edelim. Kadınlar bir yerlere gelecekse mutlaka erkeklerin desteğini almalıdır” dedi. Türkiye’de girişimci kadın sayısının 80 bin, erkek girişimci sayısının ise, 1 milyon 300 bin olduğunu kaydeden Bektaş, açıklamasını şöyle sürdürdü, “2009 yılı BM Kalkınma Programı Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’ne göre; Türkiye 109 ülke içinde 101’inci sırada. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009’da 134 ülkede yaptığı araştırmaya göre, ekonomik katılım ve fırsatlar alanında Türk kadını 130.sırada. Politikaya katılım da 107, eğitime katılımda ise 110. sıradayız. Küçüksediğimiz birçok ülke, kadının iş gücüne katılımı ve eğitimli kadın oranında bizden çok çok iyi durumda. Eğer çağdaş ülkeler seviyesine geleceksek, AB’ye gireceksek bunu kadınlarımızın iş gücüne katılımını arttırarak yapabiliriz. AB’ye bizim erkeklerimizi kadınlar olmadan almazlar” diye konuştu.