Demokrasi Platformu ve TMMOB İKK panelinde demokratik anayasa tartışıldı

Dönem başkanlığını Denizli Barosunun yaptığı Denizli Demokrasi Platformu ve TMMOB Denizli İl Koordinasyon Kurulu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümünde anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdi.

16 Nisan 2017 Anayasa referandumundan sonra ilk kez gerçekleşen anayasa tartışmalarının konukları KHK mağduru Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Selin Esen ve Sevil Becan oldu. Duyurusu günler öncesinden yapılan etkinliğe çok sayıda dinleyici ilgi gösterdi. Panel boyunca salonun dolu olduğu gözlendi.

Panelin açılış konuşmasını Denizli Baro Başkanı Av. Müjdat İlhan yaptı. İlhan yaptığı açılış konuşmasında, olağanüstü hal uygulamasının uzatılmasının toplumsal yararının olmadığı ve anayasal değişim sürecinin demokratik zeminde sürmesine olanak tanımadığını belirterek, konunun tartışılması gerektiğini belirtti. 2019 yılının önemli bir dönemeç olduğunu hatırlatan İlhan, bu süre boyunca tüm demokratik kurum ve kuruluşların Türkiye’nin demokratikleşmesine katkıda bulunmak göreviyle yükümlü olduğunu belirterek, düzenledikleri panelin bu amaca hizmet etmesini arzu ettiklerini söyledi.

Baro Başkanı Müjdat İlhan’ın yaptığı açış konuşmasından sonra kürsüye gelen panelistler sırayla söz aldı.

İlk söz alan Prof. Dr. Selin Esen, Anayasa-Der olarak yaptıkları çalışmaları özetledi. 2017 Anayasa referandumu için yoğun bir kampanya dönemi geçirdiklerin açıklayan Profesör Esen, yaptıkları çalışmalarla anayasa konusunda toplumun farklı coğrafyalarda yaşayan halk kesimlerini aydınlatmayı amaçladıkların ancak bu konuda ciddi zorluklar yaşadıklarını söyledi. En önemli sorunlarının salon sıkıntısı olduğuna değinen Esen, gittikleri her kentte salon bulmakta zorlandıklarını, daha etkinlik progma aşamasında engellerle karşılaştıklarını açıkladı. Her yerde büyük ilgi ile karşılaştıklarına değinen Esen, “Ancak ne yazık ki bizzat siyasal iktidarın ve iktidar partisinin girişimleri sonucu çok çeşitli engellerle karşılaştık” dedi.

İkinci konuşmacı “Önce Demokrasi” iletişim sorumlusu ve SODEV Yönetim Kurulu üyesi Sevil Becan, sürmekte olan toplumsal kargaşanın anayasal düzenlemeyle ilişkili olduğunun altını çizerek, anayasa konusunda demokratik kaygıların mevcut iktidar tarafından göz ardı edildiğine değindi. Yapılan düzenlemelerin çözüm olmadığını açıklayan Becan, 16 Nisan referandumunda yapılanın anayasanın demokratik bir kimliğe kavuşmasına değil, denetim mekanizmasını ortadan kaldıran otoriter bir yönetime gidişin kapısını araladığını söyledi. Anayasa uygulamalarının farklı süreçlerinin olması gerektiğine değinen Becan, ‘asansör sistemi’ olarak ifade edilebilecek bir OHAL denetiminin olmadığını, oysa OHAL kararı için meclis aritmetiğinde her defasında çoğunluk ölçütlerinin denetimi sağlaması gerektiğine vurgu yaptı.

Son olarak söz alan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, anayasaların nasıl olması gerektiği üzerine genel bir açıklama ile söze başladı. 12 Eylül Anayasası ile ilgili değerlendirmeler yapan Kaboğlu, günümüzde yürürlükte olan anayasanın ruhunu 12 Eylül Anayasası’ndan aldığını belirterek, istenenin daha fazlası olduğunu ve anayasal demokratik kazanımların otoriter bir devlet yapılanmasına kurban edilmek istendiğini söyledi. Demokratik bir anayasanın nasıl olması gerektiği üzerine açıklamalar yapan Prof. Kaboğlu, bu günkü anayasanın meclisi kilitlediğini, OHAL’in amacının bu olduğunu belirtti.

Yaklaşık 3 saat devam eden panel, konuşmacılardan sonra söz alan dinleyicilerin açıklama ve sorularıyla devam etti.

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, panel sonrası fuayede son kitabı “15 Temmuz Anayasası”nı okurları için imzaladı.