REKLAMI GEÇ

Feyzioğlu: Demokrasinin sorunu muhalefet eksikliği

Feyzioğlu: Demokrasinin sorunu muhalefet eksikliği

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye’de sağlıklı bir demokrasi olmamasının muhalefet unsurlarının eksikliğinden kaynaklandığını belirtti. Denizli’de “Cumhuriyet ve Demokrasi” konulu konferans veren Feyzioğlu, “Siviltoplum örgütleri, her kesiminin sorununu sahiplenmiş, çözümler üretir hale gelmiş olması lazım. Bunu yaptığında sivil toplum örgütlerine siyasetin kapıları siyasi partiler istesede istemese de açılmak zorunda. Gerekirse kırılır ama açılır” dedi.

Şengül Boz / DENİZLİHABER / 31 Mayıs 2014 Cumartesi, 10:30

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ve Atatürkçü Düşünce Derneği( ADD) Denizli şubelerinin davetlisi olarak Denizli’ye gelen TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Esnaf Sarayı’nda “Cumhuriyet ve Demokrasi” konulu konferans verdi. Konferansı, Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, CHP İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, ADD Denizli Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca, Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Kadem Özbay vekalabalık bir davetli topluluğu izledi.

Yoğun katılım nedeniyle çok sayıda vatandaşın ayakta kaldığı konferansta, Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye’de sağlıklı bir demokrasinin olmamasının muhalefet unsurlarının eksikliğinden kaynaklandığını savundu. Feyzioğlu, “O zaman orta saha oyuncuları olarak, siyasi parti siyaseti yapmayan, her siyasi partiye eşit mesafede duran bizlerin göreviparti siyasetinde etkinliği sağlamak olmalıdır. Sorunları tespit edecek çözümleri ve kimlerin çözebileceğini ortaya koyacak, siyasi partilerin kapısını zorlayacağız. Siviltoplum örgütleri, halkın içinde halkla beraber ve halkın her kesiminin sorununu sahiplenmiş, çözümler üretir hale gelmiş olması lazım. Bunu yaptığında sivil toplum örgütlerine, siyasetin kapıları siyasi partiler istesede istemese de açılmak zorunda, gerekirse kırılır ama açılır” dedi.

ic

“HALKÇILIĞI ANLATABİLSEYDİK SOMA FACİASI OLMAZDI”
Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının örgütlü bir şekilde çalışmadığını ifade eden Feyzioğlu, “Atatürkçü düşünce Türkiye’de tanıtılabilmiş olsaydı, Soma faciası olmazdı” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birilerin burun kıvırdığı, ‘sen hala 1920’lerdemi kaldın’ dediği halkçılık ilkesi, bildiğin sosyal devlettir. Anayasada sosyal devlet ilkesi yer almadan, halkçılık Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi olarak yer almıştır. Halkçılık ilkesini Soma’ya uygulayalım. Bir insan, niçin yerin 7 kat dibine, yarı aç yarı tok yaşamaya yetecek bir ücret için girer? Yerin üzerinde ekmek olmadığı için. Soma’nın toprağına çubuğu diksen yeşeriyor. Dünyanın en verimli toprakları. Niçin bu insanlar zeytin bahçelerinden para kazanmıyor? Niçin bağcılık yapmıyorlar? Çünkü halkçılık ilkesine burun kıvrılıyor. Çiftçinin mazotundan alınan vergi en yüksek.Niçin çiftçinin mazot vergisi sıfırlanmaz? Herşey sıfırlanırda çiftçinin vergisi neden sıfırlanmaz? Niçin gübre bu kadar pahalıdır? Niçin devlet yardımı ile oradaki aileler kooperatifler kurulup zeytincilik yapamaz? Bağcılık geliştirilmez? Acaba madenlerde üç kuruşa mahkum olmaları için mi, yoksa sorumsuzluk mu?”

“100.YIL MARŞI’NA İHTİYACIMIZ VAR”
Türkiye’nin yeni bir anlayışa, yeni bir marşa ihtiyacı olduğunu kaydeden Feyzioğlu, “Bizim 100.Yıl Marşı’na ihtiyacımız var. 100. Yıl Marşı’nın notalarını dizelerini birlikte yazmalıyız. Yüzüncü yılımızda bu ülkede üniversiteler özgürdür. Rektörler ülkenin başbakanını alkışlamak için sıraya girmemeli. Bu ülkenin üniversitelerinde demokratik disiplin yönetmelikler olmalı. Öğrenciler siyasi düşüncelerini yansıtan el ilanlarını dağıtabilmeli. Bunun için Anayasa değiştirmeye gerek yok. Disiplin yönetmeliğini değiştirmek yeterli” diye konuştu.

HEDEFİNDE SOSYALİSTLER DE VARDI
AK Parti hükümeti ile muhalefet partilerini eleştiren Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun hedefinde sosyalistler de vardı. “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganını eleştiren Feyzioğlu, salonda bulunanlara slogan attırdı. Daha sonra, “kurtlarımızı döktük, nerde birleşeceğiz” diye soran Feyzioğlu, kendini demokrat zannedenlerin ayakların bastığı 40 santimetrelik alanda birleşme istediklerini söyledi.
Böyle bir demokratlık anlayışının olmayacağını ve en sosyal demokratın bile cümleye söverek veya kırarak başladığını belirten Feyzioğlu, “Bu hepimizin fıtratında var galiba. Dikkat edin ‘hepinizin’ demiyorum,‘hepimizin fıtratında’ diyorum”ifadesini kullandı.

DEMOKRASİ DERSİ
Bir öğrencinin “barış süreci” ile ilgili sorusunu bazı dinleyiciler “provokasyon” olarak nitelendirip, yanıt vermemesini istemesine rağmen “Bu soru, önemli bir soru. Geçiştirilecek bir soru değil. Ben cevap veriyorum” diyen Feyzioğlu,şunları kaydetti:
“Barış sürecinde politik tarafların samimi olmadığı kanaatindeyim. Ben gerek baro başkanlığım, gerekse Türkiye Barolar Birliği Başkanlığım sürecinde Türkiye’yi dört kez turladım. Bunu ülkemi anlamak tanımak, meslektaşlarımın içinde yaşadığı toplumun sorunlarını görmek için yaptım. Güneydoğu’ya gittim. Gördüğüm şu: Samimi söylüyorum, Van’da tek kelime Türkçe bilmeyen kadının sizden yada Edirne’de yaşayan kadından farkı yok. O da insan gibi yaşamak istiyor. Talebi bu.
Son dönemde silahlı saldırıların olmamasını,askerlerimizin vepolislerimizin şehit olmamasını, bölgeye sükunet gelmesini insanlarterör örgütünden bağımsız, barış içerisinde bir arada mutluluğunu yaşıyor. Ne kadar mücadele etseler de barışın getirdiği bir dirençle karşılaşacaklar. Şu sebepten yada bu sebepten… Huzur geldimi? Geldi. Bu huzuru kim bozmak isterse o bu binanın altında kalır. Bundan sonra akıllı olma zamanı. Bireysel özgürlüklerinden korkmadan haklarını teslim etme zamanı.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı