REKLAMI GEÇ

“Kutsanmak istemiyoruz, haklarımızı istiyoruz”

“Kutsanmak istemiyoruz, haklarımızı istiyoruz”

Denizli’de Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mali Sekreteri Türkan Okyaz, Hemşireler Haftası nedeniyle açıklama yaptı.

/ DENİZLİHABER / 13 Mayıs 2010 Perşembe, 16:18

Gerçekleştirilmesi yoğun emek ve özveri isteyen hemşireliğin zorlukları ve sistemin yaşattığı sorunların bir kez daha kutsallığın soyutluğunda gözlerden kaçırılmak isteneceğini ifade eden Türkan Okyaz, her yıl tekrarlanan haftanın hemşirelerin mesleki ve öznel sorunlarını ifade etmekten çok uzak olduğunu ileri sürdü. Sağlık kuruluşlarının duvarlarını süsleyen ve sembol haline gelmiş olan sus işareti yapan hemşire figürünün tarihe karıştığını belirten Türkan Okyaz, “Hemşireler gerçeğin, yaşadıkları sorunların farkında ve örgütlüler, artık susmuyorlar. Hemşireler sendikalarıyla birlikte sorunlarını tartışmaya, çözümler üretmeye ve sonuç alıncaya kadar mücadele etmeye kararlılar. Bu çerçevede 17–18 Nisan 2010 tarihlerinde sendikamız “Çalışma Yaşamı ve Hemşirelik Sempozyumu” düzenleyerek sağlık sisteminin ve hemşirelerin yaşadıkları sorunları ve çözüm yollarını hemşire ve ebelerle birlikte tartıştı. Alanda yapılan çalışmalardan 23 tebliğin sunulduğu sempozyumda öne çıkan başlıklar şunlar olmuştur. Hemşireler farklı istihdam biçimlerinde ve statülerde çalıştırılmaktadır. Aynı mesleğin mensupları ekonomik, özlük hakları birbirinden faklı 6 ayrı statüde çalıştırılmaktadırlar. Ekonomik fark temel ücrette iki, döner sermaye ile üç-dört katına kadar çıkmaktadır. Hemşireler üzerine yapılan araştırmaların önemli bölümü iş doyumu, tükenme ve tükenmişlik sendromu üzerinedir. Avrupa ülkelerinde yedi hemşirenin yaptığı işleri Türkiye’de bir hemşire yapmakta, ücret olarak ise Avrupalı hemşirenin yaklaşık 1/7 si kadar ücret almaktadır. Bir de üzerine annelik, eşlik, ev kadınlığı, yaşlı bakımı gibi geleneksel roller yüklenmektedir. Aile hekimliği uygulaması ile koruyucu sağlık hizmetlerinin yerini tedavi edici hizmetler almıştır. Aile hekimliği ile sağlık hizmetlerinin vazgeçilmezlerinden olan ekip çalışması parçalanmış, çalışanlar yalnızlaştırılmıştır. Aile sağlığı elemanı tanımı ile ebe, hemşire, sağlık memuru meslekleri ortadan kaldırılmış, iş tanımı belirsizleşmiş, iş güvencesi yok edilmiş, kuralsız çalışma getirilmiştir” dedi

Köle değil hemşireyiz
Hemşirelerin kölece çalışma koşullarına mahkum edildiğini ileri süren Okyaz, “
İş yoğunluğu, iş yükü, angarya, esnek çalışma daha fazla artmıştır. Aile hekimliği uygulaması ile meslek yok sayılarak “aile sağlığı elemanı” adı altında yeni bir tanımlama getirilmiştir.Kamuda gittikçe yaygınlaşan az sayıda çalışanla çok iş yapma mantığı sağlık alanında hemşirelere daha çok mesai, nöbet, icap, fazla ve karşılıksız çalışma, keyfi nöbet yazmalar olarak yansımaktadır. Kamu hastane birlikleri yasa tasarısı ile hastanelerin özelleştirilmesi, güvencesiz çalışmanın hakim kılınması istenmektedir. Bu durumda hemşirelerde işsizlikle tehdit edilerek güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırılacaktır. Sendika olarak bizim taleplerimiz ise Personel eksikliği biran önce kadrolu istihdamla tamamlansın! Hemşirelik dahil tüm sağlık emekçileri “ağır ve tehlikeli işler” kapsamına alınsın! Farklı statülerde çalışmaya son verilsin, bütün sözleşmeli, taşeron çalışanlar kadroya alınsın! Bizleri güvencesiz ve düşük ücrete mahkum eden sağlıkta dönüşüm programı geri çekilsin. Performansa bağlı döner sermaye değil, temel ücretlerimiz insanca yaşayacak düzeye yükseltilsin! Sağlığı ve sağlık emekçilerini piyasanın acımasız ellerine bırakacak olan kamu hastane birlikleri yasa tasarısı geri çekilsin” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı