‘Mor güvercin projesiyle’ kadınlar desteklenecek

‘Mor Güvercin Projesi’ ile Ceza İnfaz kurumlarında kalan kadınların görünürlüğünü arttırarak tahliye sonrası yaşamda kendilerine artı değer sağlayacak alternatifler sunmayı, bunu yaparken yereldeki sivil toplum örgütleri ve kadın sığınma evleri ile ceza infaz kurumları arasında ilişki geliştirilmesi hedefleniyor. Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Kadın Hakları Derneği Şube Başkanı Nurten Karakış, “Denizli Bozkurt Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılması planlanan etkinliklerde yerelde çalışan sivil toplum örgütlerinin mahpus kadınlarla buluşması projenin en hayati kısmını oluşturmaktadır. Girişimci Kadınların Desteklenmesi Derneği/ Gikad, Kadın Hakları Koruma Derneği Denizli Şubesi, Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Denizli Soroptimist Kulübü mahpus kadın grubuyla buluşacak ve tahliye sonrası yaşamda kendilerinden ne tür destekler alabileceklerini konuşacaklar. Yereldeki güçlü kadın örgütlerinin dezavantajlı kadın gruplarıyla biraraya gelmesi şüphesiz kadına yönelik şiddet ve kadın suçluluğu gibi olgularda düşüşe yol açacaktır. Bize bu çalışmalarımızda destek veren Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik’e teşekkürlerimizi sunarız” diye konuştu.

Başkan Karakış, “Aile İçi Şiddetle Mücadele için Kadın Sığınma Evleri” (2009) projesi, kentlerinde şiddete maruz kalan kadınlar için koruyucu ve iyileştirici hizmetlerin sunumunu ve erişimini arttırarak aile içi şiddetle mücadelede etkin bir yer alma konusunda yerel yönetimleri desteklemek üzere hayata geçirilmiştir. “Bu şekliyle, 8 ilde uygulanmış olan “Aile İçi Şiddete Uğrayan Kadınlar için Sığınmaevleri Kurulması” (2006) projesinin etkilerini, 2012 sonuna kadar işler hale gelmeleri beklenen teknik destek ve hibe programı bileşenleri aracılığıyla 18 kente daha yaygınlaştırmak hedeflenmiştir” açıklamasında bulundu.

AMAÇ KADINLARA BAKIŞ AÇISI KAZANDIRMAK
Mor Güvercin Projesi hakkında bilgiler veren Karakış, “Mahpusluğu deneyimlemiş ve dezavantajlı konumda sosyal hayata yeniden katılmaya çalışan kadınlar için, yukarıda sözü edilen hedefler dahilinde toplamda 24 ilde işler hale gelmesi planlanan kadın sığınma evlerinin alternatif bir seçenek olması fikrinden yola çıkılarak başlamıştır. Proje, ceza infaz kurumlarında kalan mahpus kadınların görünürlüğünü arttırarak tahliye sonrası yaşamda kendilerine artı değer sağlayacak alternatifler sunmayı, bunu yaparken yereldeki sivil toplum örgütleri ve kadın sığınma evleri ile ceza infaz kurumları arasında ilişki geliştirmeyi hedeflemektedir. Mahpus kadın grubunun kadına yönelik şiddet konusundaki mağduriyetini ortaya koyarken ceza infaz kurumlarındaki mahpus kadınlara kadın hakları bakış açısı kazandırmak ve kadın sığınma evleri hakkında bilgilenmelerini sağlamak projenin genel hedefleri arasındadır” şeklinde konuştu.

HAPİSTEN TAHLİYE OLAN KADINLAR FAYDALANACAK
Proje sonunda ise 4 ildeki kadın ceza infaz kurumlarındaki 12-25 ve 25 yaş üstü toplamda 120 mahpus kadın ve kız çocuğunun, kadın hakları, toplumsal cinsiyet, Kadına Yönelik Şiddet konularında bilgi ve birikim sahibi olacağını dile getiren Karakış, “ 4 ilde toplamda 400 mahpus kadın tahliye sonrası ilgili kadın örgütleri ve sığınma evleri ile bağlantı kurma açısından gerekli alt yapıya kavuşmuş olacak ve hak farkındalığına erişecek, Kadın ceza infaz kurumlarında görevli toplamda 40 infaz koruma memuru ve 12 psiko-sosyal servis uzmanının (toplamda 52 personel) kadın hakları ve sivil toplum konularında bilgilenmesi ve sivil toplumla daha yakından ilişki halinde olması sağlanmış olacak, Her cezaevinden 1 olmak üzere toplamda 4 infaz koruma memuru cezaevleri ile kadın sığınma evleri ve STK’lar ile ilişkileri sağlama rolü kazanacak ve STK temsilcisi rolü üstlenecek, Türkiye’nin 24 ilinde mevcut olan kadın sığınma evlerinden tahliye olmuş kadınların faydalanmalarına katkı sağlanmış olacak, Kadın sığınma evleri ile ceza infaz kurumları arasında yereldeki kadın sivil toplum örgütlerinin köprü görevini üstlenmesi sağlanmış olacaktır” dedi.